Ayet ve Hadisler Işığında Arefe Gününün Önemi

Ayet ve Hadisler Işığında Arefe Gününün Önemi

Ayet ve Hadisler Işığında Arefe Gününün Önemi

Arefe, Kurban Bayramından bir önceki gün, hicri takvime göre Zilhicce ayının 9. günüdür.

Lügatta arefenin birkaç manası vardır: Tanışmak, öğrenmek, itiraf etmek ve güzel koku.

Birinci manaya göre, Hz. Âdem (as) ve Hz. Havva Arefe gününde Arafat’ta buluştukları için bugüne ve yere bu isimler verilmiştir.

Bir diğer rivayete göre ise, Hz. İbrahim (as) oğlu İsmail ve hanımı Hacer’i Mekke’de bırakıp Şam’a döndükten sonra yıllarca görüşememişler ve en sonunda Arafat’ta buluşmuşlar. Bu sebeple bugüne Arefe ve Arafat isimleri verilmiştir.

Öğrenmek manasına göre, Cebrail (as) Hz. Âdem’e (as) hac ibadetinin nasıl yapılacağını öğretmiş; sonra da Arefe günü Arafat’ta vakfe yaptığı zaman ona “Artık öğrendin mi?” diye sormuş; Hz. Âdem de (as) “Evet, öğrendim” demiş; bunun üzerine oraya Arafat, o güne de Arefe günü adı verilmiştir.

İtiraf manasına göre; Hz. Âdem (as) ve eşi Hz. Havva ile buluştuğu zaman birlikte “Ey Rabbimiz, biz nefsimize zulmettik. Bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen muhakkak biz zalimlerden oluruz.” diye itirafta bulunmuşlardır.

Güzel koku manasını esas alanlar ise, mü’minlerin Arefe gününde Arafat’ta günahlarından istiğfar ettiklerini, günahlarının bağışlandığını, günahların manevi kirlerinden temizlendiklerini, yerine güzel manevi kokular süründüklerini belirtirler.

Ayet ve Hadisler Işığında Arefe Gününün Önemi

Arefe Gününün Önemini Belirten Hadis ve Ayetler

Rasulullah (sav):

“Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de: Lailahe illallah vahdehu la şerike lehu. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O’nun ortağı da yoktur) sözüdür.”

(Muvatta, Hacc, 246)

Hazreti Aişe (ra) anlatıyor:

“Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azat etmez. Allah mahlukata rahmetiyle yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve: ‘Bunlar ne istiyorlar?’ der.”

(Müslim, Hacc, 436)

Rasulullah (sav):

“Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah’ın kıymet verdiği bir gündür.”

diyerek Allah Teâlâ’nm kıymet verdiği günü hürmet ederek bilinçli bir şekilde yaşamaya gayret etmemizi istemiştir. Hürmet, verilen nimeti idrak etmekle ve verileni bilmekle, görebilmekle başlar. Arefe gününü günahlara girmeden oruçla, duayla, istiğfarla geçirmek, kullarını arefe gününde bağışlayacağını müjdeleyen Allah Teâlâ’ya hürmetin ve şükrün bir ifadesidir. (Deylemi)

Hazreti Ömer (ra) ile bir Yahudi arasında geçen konuşma da arefe gününün önemini göstermektedir:

Hazreti Ömer’in halifeliği zamanında Yahudilerden birisi:

Ey Ömer, siz bir ayet okuyorsunuz ki, o ayet bize inseydi o günü bayram olarak kutlardık.” dedi.

O âyet, Maide suresinin üçüncü ayetiydi. Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştu:

“Bugün, sizin dininizi kemale erdirdim ve size nimetimi tamamladım.”

Bu âyet, hicri onuncu yılda, Veda Haccında, arefe günü olan cuma günü ikindiden sonra, Peygamber Efendimiz (sav) Arafat’ta “Adba” adındaki devesinin üzerinde vakfede iken nazil olmuştu. Deve vahyin ağırlığına dayanamayarak yere çökmüştü.

Hz. Ömer’e (ra) Yahudi’den hangi ayet olduğunu öğrenince şöyle dedi:

Biz o günü ve o gün bu ayetin Hz. Peygambere (sav) nazil olduğu yeri biliriz. Cuma günü arefede bulunuyordu.” demiş ve o günün bayramımız olduğuna işaret ederek arefe gününün önemini belirtmiştir.

Arefe günü, Hazreti Âdem (as) ile Hazreti Havva’nın Arafat’ta buluştukları gündür.

Terviye, arefe gününden bir önceki güne denir. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:

“Terviye günü oruç tutan ve günah söz söylemeyen Müslüman cennete girer.”

Bugün tutulan oruç, bin gün nafile oruca bedeldir. Aynca geçmiş ve gelecek yılda yapılan tövbelerin kabul olmasına da sebep olur. Arefe günü oruç tutmak da çok sevaptır. Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselâmdan, Sûr’a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevap yazılır.”

“Arefe günü tutulan oruç, bin günlük nafile oruca bedeldir.”

Arefede tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihâd için verilen iki bin ata bedeldir.”

“Arefe günü tutulan oruç, biri geçmiş, biri de gelecek yılın günahlarına kefaret olur.”

Arefe günü özellikle bin adet İhlas okumak büyük zatlar tarafından tavsiye edilmiştir. Hadis-i şeriflerde İhlas suresini okumanın kul borcu hariç diğer günahların affedilmesine vesile olacağı söylenmiştir.

“Arefe günü Besmele ile bin İhlas okuyanın günahları affedilir ve duası kabul olur.”

Peygamber (sav) arefe akşamı ümmetinin affedilmesi için dua etti. Duasına, ‘Muhakkak ki ben zalimden başkasını mağfiret ettim.‘ diye cevap verildi. ‘Zalimden ise mazlumun hakkını alırım.’ buyruldu. Resul-i Ekrem:

Ey Rabbim, dilersen mazluma cennette mükafatını verir zalime de mağfiret edersin.‘ diye dua etti ise de Arafat’ta bu duasına Allah Teâlâ’dan kabul gelmedi. Sabah vakti Müzdelife’de aynı duayı tekrarladı. Bu defa duası kabul edildi. Resulullah memnuniyetinden ve sevincini belli ederek güldü. Bunun üzerine Ebu Bekir ve Ömer (ra):

Anam babam size feda olsun, bu saatte siz gülmezdiniz, sizi güldüren nedir?‘ diye sordu. Rasulullah (sav):

Allah’ın düşmanı İblîs, Allah Teâlâ’nın duamı kabul ederek ümmetimi affettiğini anlayınca, toprağı alıp başına çalmaya ve “vay sana helak oldun” diye feryada başladı. İşte Şeytanın görmüş olduğum bu feryadı beni güldürdü‘, buyurdu.”

Arefe gününe saygılı olmalı, o gün hacılar Arafat’ta vakfe yapıp dua ederken, manen onların yanında olduğumuzu hissederek dualarına iştirak edilmelidir. Böyle bir günde bizi günaha sokabilecek her şeyden uzak kalmak gerekmektedir.

Günümüzde arefe, bayramın bir önceki günü olduğu için dünyalık telaşların en yoğun olduğu bir gün olarak yaşanmaktadır. Oysa ki arefe insana verilen en kıymetli vakitlerden biridir. Bugünler ibadet ve affedilme günleridir. Hacıların Arafat’ta “Lebbeyk (Buyur Rabbim)” diyerek dil, ırk, ten ayırımı yapılmaksızın bir araya geldiği mahşer gününü hatırlatan, kulluğun Allah Teâlâ’ya dualarla, telbiyelerle arz edildiği en kıymetli zaman dilimidir. Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Duanın faziletlisi, arefe günü yapılanıdır.”

(Beyheki)

“Allah Teâlâ, arefe günü kullarına nazar eder. Zerre kadar imanı olanı affeder.”

Ayet ve Hadisler Işığında Arefe Gününün Önemi

Duaların Kabul Olunduğu Mübarek Geceler

Allah Teâlâ bazı geceler duaların reddedilmeyeceğini Peygamber Efendimize (sav) bildirmiştir. Rahmet kapılarının açıldığı dört mübarek gece şunlardır:

  • 1. Fıtr (Ramazan) Bayramı gecesi,
  • 2. Kurban Bayramı gecesi,
  • 3. Terviye gecesi (Zilhicce ayının 8. gecesi),
  • 4. Arefe gecesi, (Isfehani)

Arefe gününü ve gecesini ibadetle geçirmek çok faziletlidir. Arefe gecesini ibadetle geçirenin cehennemden azat olacağını müjdeleyen rivayetler vardır. Arefe günü günahlardan uzak kalanın da bağışlanacağı Rasulullah (sav) tarafından müjdelenmiştir.

Arefe günü Rasulullahın (sav) yanında bulunan bir genç, kadınları düşünüyor ve onlara bakıyordu. Rasulullah (sav) eliyle birkaç defa gencin yüzünü kadınlardan çevirdi. Genç yine onları düşünmeye başladı. Rasulullah (sav):

‘Kardeşimin oğlu, bugün öyle bir gündür ki, bugünde herkesin kulağına, gözüne ve diline sahip olursa günahları bağışlanır.’

buyurdu.

(Müsned)

Arefe Günü Yapılması Tavsiye Edilenler

  • 1. Arefe gününün sabah namazının farzından sonra teşrik tekbirleri getirilmeye başlanmalıdır.
  • 2. Arefe günü oruç tutulmalıdır.
  • 3. Arefe gününe hürmet edilmeli, günaha girmemeye dikkat edilmelidir.
  • 4. Arefe günü çok dua ve istiğfar edilmelidir.
  • 5. Arefe günü 1000 âdet İhlas-ı şerif okunmalıdır.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir