Birleşik Arap Emirliklerinin en başarılı kadınlarından biri olan Amna Al Haddad ile halter sporundaki başarılarına ve Müslüman kadınların profesyonel spor yolculuğuna dair keyifi bir söyleşi gerçekleştirdik.
21 Ekim 1989 doğumlu Amna Al Haddad; profesyonel halterci, motivasyon konuşmacısı ve bağımsız gazeteci. Henüz çok genç olmasına rağmen hem kendi yaşamı hem de Arap coğrafyasındaki birçok kadının yaşamı üzerinde güçlü bir etki ve dönüşüm sağlayan Amna, Avrupa’da ‘ilham veren kadınlar’ arasında gösteriliyor.
Hümeyra Yabar: Öncelikle seni kısaca tanıyabilir miyiz?
Amna Al Haddad: İsmim Amna Al Haddad, Birleşik Arap Emirlikleri’nde Olimpik Halterciyim. Güney Kore’de düzenlenen Asia Regionals Vücut ve Halter Yarışması’ndan sonra 2012 senesinin sonlarına doğru profesyonel olimpik halterciliğe giriş yaptım.
Hümeyra Yabar: Haltere nasıl başladın? Bu sporu seçme hikayen nedir?
Amna Al Haddad: Halter sporu ve vücut geliştirme yolculuğum 2009 yıllarında başladı, o sıralar sağlıksız bir hayat tarzına sahiptim ve çok yanlış tekniklerle vücut geliştirme yapıyordum. Fit bir vücuda sahip olabilmek için çoğunlukla hızlı koşular ve yağ yakıcı antrenmanlar yapıyordum. Bu sırada, Crossfit adındaki fitness tekniğini keşfettiğim ve aynı anda halter ile tanıştım. Crossfit sporunu keşfettiğim sıralarda bu spor dalındaki antrenmanlardan biri olan ağırlık kaldırma sayesinde halter sporuna ilgi duymaya başladım. Bu ilgi sayesinde profesyonel spor çalışmalarımı bu alana yönelttim.
Hümeyra Yabar: Oldukça başarılı bir Müslüman kadın sporcu olarak tarihi başarılara imza atıyorsun, bunun için neler söylemek istersin, bu sana nasıl hissettiriyor?
Amna Al Haddad: Bunun bir sorumluluk olduğunu hissediyorum ve ayrıca halter ve daha birçok spor dalında müsabakalara katılmak isteyen Müslüman kadınların önünü açtığıma inanıyorum ve tabiki bundan büyük bir onur duyuyorum. Zamanla insanların bakış açısında kapalı ve örtülü sporcularında normal görülmeye başlandığını görüyorum. Her ne kadar ağır bir süreç olsa da zamanla daha da iyileşeceğine inanıyorum.
Hümeyra Yabar: Uluslararası müsabakalarda başörtün ile ilgili herhangi bir ayrımcılığa maruz kaldın mı?
Amna Al Haddad: Hayır, başörtüm yüzünden hiçbir şekilde ayrımcılığa maruz kalmadım. Avrupa’da ve Amerika’da birçok kez yarışmalara katıldım ve her zaman yaptığımın çok cesurca olduğunu belirten yorumlar aldım. Etrafımdaki insanlar her zaman beni destekledi.
Hümeyra Yabar: Aynı zamanda bir motivasyon konuşmacısısın. Konuşmalarında çoğunlukla nelerden söz ediyorsun?
Amna Al Haddad: Çoğunlukla sağlıklı yaşamın önemi ve fitness sporu hakkında konuşmayı seviyorum. Sadece beden sağlığı değil, akıl sağlığı/motivasyonu hakkında da konuşuyorum. Her ne kadar, başarılı olmayı ve bu süreçleri anlatmayı sevsem de başarı ve kazanma yolunun; yaptığın hataları kabul etmekten geçtiğini vurguluyorum.
Hümeyra Yabar: Başörtülü sporcular arasında öncü isimlerden birisin. Profesyonel anlamda sporda ilerlemeyi hedefleyen Müslüman kadınlarına ne tavsiye edersin?
Amna Al Haddad: Sadece sevdikleri şeyleri yapmaya yönelsinler ve o şeyi yapmaya devam etsinler. Özellikle şunu söyleyebilirim: Sizin üzerinizde beklentisi olan insanların beklentilerini değil, kendi hayatınızı yaşayın.
Röportaj: Hümeyra Yabar
Yorumlar