Evlilikte zaman geçip, aşkın büyüsü gittiğinde ne olur dersiniz? Gözünüz açılır, tatsız gerçekleri görürsünüz ve moraliniz bozulabilir, düş kırıklığı içinde böyle bir evliliğe sadece siz sahip olduğunuzu düşünebilirsiniz. Size göre diğer çiftler hiç değilse uzaktan mutlu görünürler. Fakat bir ilişki koçu olarak söyleyebilirim ki; bu tarz sıkıntılar sadece sizin değil, uzun süreli ilişki yaşayan bir çok çifttin başına gelmektedir. Bu açıdan ilişkinizde derdiniz ne kadar çaresiz bile görünse, inanın bana onların üstesinden gelmeyi öğrenebilirsiniz.
Şimdi vereceğim evlilikteki normal olan sorunlara geçmeden önce iki hatırlatma yapmak istiyorum;
- 1-) Evliliğinizdeki mutluluk ve başarısızlığın eşinizin dedikleri ve yaptıklarıyla belirlendiği yanlış inançlar; sık sık yazılarımda vurgulamaya çalıştığım gibi, ”İlişkinizdeki tüm değişimler fiziki boyuta geçmeden, sizin içinizde başlar”. Odağınızı eşinizden kendi merkezinize kaydırır kaydırmaz, hem ilişkinizi hem de kendi iç huzurunuzu etkileyecek süper bir güç kazanırsınız.
- 2- İlişkinizde sadece bekleyemezsiniz, emekte vermelisiniz; ilişkinize ciddi zaman ve enerji harcayana kadar sorunlarınızı halledemezsiniz. İlişkiniz sizin bahçenizdir. Ve bakımlı bahçe istiyorsanız ona hayatınızda öncelikler tanımalısınız.
Evlilikte Normal Olan 7 Sorun Ve Çözümleri
1- Can Sıkıntısı
Özellikle çalışan biri isek hayat az çok tahmin edilebilir. bir çoğumuz sabahtan akşama kadar çalışıp yorgun bir şekilde eve geliriz. Ve hayatımızda tekrarlanan sıkıcı rutin işlerle yüz yüze kalırız. Faturalar, akşam yemeğini hazırlama, belki de eşimizle saçma bir sohbet ya da tartışma ile geçecek bir akşamı kabullenmek. Bu durumların sürekli aynı şekilde tekrarlanması sizi ve evliliğinizi yıpratabilir.
Nasıl ki gecenin geçici karanlığından, güneş başını çıkarıyor günümüz aydınlanıyor, aynen onun gibi, can sıkıcı evliliğinizde de bu durum geçici hale getirilebilir. Bunun için evliliğinizi tanımak ve kendinizi karanlığın içinden çekip çıkarmanız gerekir. Evlilikte can sıkıntısı, insanın evliliğinden zevk almama durumudur. Bize düşen en önemli görev ise; içinde bulunduğumuz ruh hali için eşimizi suçlamaktan vazgeçmektir. Bunun yerine hayatın sıradanlığını kabul etme yollarını aramamız gerekir. Bir sonraki adım ise günlük rutin angaryalarımıza sağlıklı canlılık katmak için atılacak adımları düşünmektir. Sonrada hayatımıza geçirmek elbette…
2- Bunalım Hali
Eğer can sıkıntısı bertaraf etmezseniz, fazlasıyla uzun süre sizi etkilemesine izin verirseniz bunalıma girmeniz olağandır. Ve bu durum sizi depresyona sürükler. Kendinizde bitkinlik, cinsel dürtü zayıflığı, uyku bozukluğu, kaygı, özsaygı azalması, alınganlık, olumsuz bakış açısı ve her zamankinden daha çabuk sinirlenme gibi davranışlar gözlemliyorsanız bu bir depresyon halidir. Çoğu insan depresyonu bir anormallik olarak görmez. Karamsar, yılgın, kayıtsız olma halinin sorumlusunu, mükemmel gitmeyen evliliğinde arar.
Çoğu araştırmaya göre depresyon mutsuz evliliklerde önemli bir faktör olarak görülür. Bu durum, ister evliliğinizle ilgili olsun ya da zaten olan depresyonun mutsuz evlilikle tetiklenmesi olsun; depresyon özellikle de eşinizin sorununu ”düzeltmeye” uğraştığınız zaman çok yorucudur. Üzüntü yorgunluğu hat safhaya çıkarır, hoşgörünüz tükenir. Eğer bu durumdaysanız muhakkak, diğer rahatsızlıklar gibi depresyon için de, bir sağlık profesyoneline başvurmanız gerekir. Böylece olaylara olması gereken tepkileri vermeniz kolaylaşır. Daha sağlıklı çözümler üretebilir, karşı tarafı net duyup kendinizi daha net ifade edebilirsiniz.
3- Güvenin Sarsılması Ve İhanet
Bu tür davranışlar küçük bir kalp kırılmasından tutunda evliliğin sonlanmasına kadar sonuçlar doğurabilecek şekilde karşımıza çıkabilir. Eşinizin aslında nasıl bir iç dünyası olduğuna zaman ayırırsanız bu tür sapmalarında önüne geçebilirsiniz. Eşiniz kendini rahat ve güvende hissetmek için neye ihtiyaç duyuyor? Unutmayın ki onun ihtiyaçları sizinkinden çok farklı olabilir. Aslında eşinizle tartışmaların kalbinde olan ”Sen neden ben değilsin?” sorunudur. Yalanlar, tutulmayan sözler, cinsel sadakatsizlik, parasal aldatmaca, bir diğerinin bilgisayarına girmek ve kişisel günlük okunması, gibi mahremiyeti ihlal eden pek çok şey ihanet türü sayılabilir. Güveni sarsılan kişi hem eşini hem de ilişkisini sorgular duruma gelebilir.
İhanet eylemi kişinin aslında kendi benliğine karşı yaptığı bir eylemdir. Kendi namus ve öz saygısını zedeler. İhanet edenler yaptıklarını anladıklarında ve yol açtıkları acıyı fark ettiklerinde utanç ve suçluluk duygusu yıkıcı olabilir.
Cinsel ihanet iki taraf için de başa çıkılması ve halledilmesi zor olan bir evlilik sorunudur. Bazen uzlaşmanın yolu, her birinin kendi içsel sorgulamalarını yapmasını gerektirir. Kendi duygusal dünyalarına inip, evliliklerini onarmak ve bağışlamak için gereken cesaret, dürüstlük ve sevgiyi bulmaya çalışmalıdırlar. Bu olağan üstü çetin bir uğraştır. Süreç zordur fakat; size diyebilirim ki bildiğim en güçlü evliliklerden bazısı, son derece ciddi ihanetlerden doğmuştur. Her evlilik kurtarılmayı ve bir şans daha verilmeyi hak eder.
Yazının devamı için; Evliliklerde 7 Normal Sorun ve Çözümleri (2)
Online Yaşam ve İlişki Koçluğu Hizmetleri üzerine ayrıntılı bilgi almak için www.interaktifdanismanlik.com ‘u ziyaret edebilirsiniz.
Yorumlar