Narsist Bir Çocuk Yetiştirmek İstemiyorsanız

Narsist Bir Çocuk Yetiştirmek İstemiyorsanız

Narsist Bir Çocuk Yetiştirmek

Hiç narsist bir arkadaşınız oldu mu? Narsist bir mesai arkadaşı? Narsist bir akraba? Narsist bir eş? Öyle ya da böyle herkesin etrafında, çevresinde, yakınında, kıyısında köşesinde bir narsist muhakkak var. Peki bu insanlar nasıl böyle kendilerine müptelalar? İnsan sormadan edemiyor, acaba hep mi böylelerdi yoksa sonradan mı oldular? Bu soruyu merak eden pek çok araştırmacı, sorunun kaynağının çocuklukta olduğunu söylüyor. Aslına bakarsanız insanlar narsist doğmuyor, narsist oluyor. Bunun da en temel kaynağı ana-babaların çocuk yetiştirme tarzlarında yatıyor.

Narkissos’tan Bugüne…

Narsisizmin kökenleri çok eski bir aşk hikayesi ile ilişkilendirilir. Hikaye biraz trajik, biraz dramatiktir. “Kendine âşık olanlara aldırmayıp, onları karşılıksız bırakan ve çok güzel bir peri kızı olan Ekho, bir gün avlanan bir avcı görür. Narkissos adındaki bu avcı çok yakışıklıdır. Ekho, bu genç avcıya ilk görüşte âşık olur. Ancak Narkissos bu sevgiye karşılık vermeyerek, peri kızının yanından uzaklaşır. Ekho bu durum karşısında günden güne eriyerek, kara sevda ile içine kapanarak ölür. Bütün vücudundan arta kalan kemikleri kayalara, sesi ise bu kayalarda “eko” dediğimiz yankılara dönüşür. Olimpyos dağında yaşayan tanrılar bu duruma çok kızar ve Narkissos’u cezalandırmaya karar verirler. Günlerden bir gün av izindeki Narkissos, susamış ve bitkin bir şekilde bir nehir kenarına gelir. Buradan su içmek için eğildiğinde, sudan yansıyan kendi yüzü ve vücudunun güzelliğini görür. O da daha önce fark edemediği bu güzellik karşısında adeta büyülenir. Yerinden kalkamaz, kendine âşık olmuştur. O ana dek kimseyi sevmediği kadar, sevmiştir kendi görüntüsünü. O şekilde orada kendine hayran hayran bakarken ne su içebilir ne de yemek yiyebilir, aynı Ekho gibi Narkissos da günden güne erimeye başlar ve orada sadece kendini seyrederek ömrünü tüketir. Öldükten sonra da vücudu nergis çiçeklerine dönüşür.”

Narkissos’tan bugüne insanlar pek değişmemiş görünüyor. Bugün, durup bir su birikintisindeki aksimize hayran hayran bakmıyoruz belki ama Narkissos’tan da aşağı kalmıyoruz. Ama bir farkımız da var bizler Narkissos gibi bir nergis çiçeğine dönüşmüyoruz. Keskin sirke küpüne zarar misali kendi kendini yok eden, yıpratan, kendine hayran amma velakin kendine düşman canavarlar haline geliyoruz.

Narsist Bir Çocuk Yetiştirmek

Narsisizm Bir Dramdır…

Narsizm, yaşamak için bir miktarda olsa gereklidir. Ancak aşırı doz narsisizm dünyayı zehirleyebilir.. Sigmund Freud, Narkissos adli mitolojik karakterden etkilenerek “narsisizm” terimini kullanana ilk kişidir. Freud’a göre narsistler başkalarının hak ve gereksinimlerini göz önüne almadan kendilerini ön plana çıkarmaya ve her şeyi istedikleri gibi yönlendirmek için başkalarından yararlanmaya çalışırlar. Gerçek dışı güç, para, başarı, güzellik ya da ideal aşk fantezileri geliştirirler. Hiçbir zaman doymazlar. Bunun sonucunda kendine önem verme duygusunun yerini depresyon ve değersizlik duyguları alır. Çünkü sergiledikleri bu üstünlük tavrı aslında derin bir güvensizliği gizler. Narsistler hem kendilerine, hem de başkalarına karşı güvensizdirler. Tüm ilişkilerinde karşı tarafın kendisine hayranlık duymasını önemsedikleri için, hiçbir zaman tatmin olamazlar. Başka insanların düşüncelerinden etkilenmiyor gibi görünseler de, aslında bu onlar için en önemli şeydir. Kişiliklerinden ödün verirler ve gerçek olmayan, balondan ibaret üst kimliklerin ve üst imgelerinin arkasına gizlenirler. Narsisizm bir hastalıktan öte bir dramdır.

Narsisizmin çok özel bir türü de; Roma sezarları, Mısır firavunları, diktatörler gibi çok güçlü kişilerde bulunan türüdür. Bu insanlar adeta nefes alıp yürüyen yeryüzü tanrıları gibidirler kendi gözlerinde. Yaşam ya da ölüm gibi önemli doğa olaylarına bile bir tek cümleyle karar verebilirler. En büyük korkuları güçlerini kaybetmeleridir. Ölüm, etraflarındaki herkesin kendilerine düşman olmasıdır. Güçlerinin ve şehvetlerinin bir sınırı yokmuş gibi davranmaya çalışırlar, sayısız insan öldürüp, sayısız şatolar kurarlar. Varlıklarının kendilerinin de çözemediği sorununu insan değilmiş gibi çözmeye çalışsalar da aslında durumları düpedüz deliliktir. Dış dünya “ben” olmadığı için, narsist kişi dış dünyayı anlayamaz, algılayamaz ve bu durum kişide korku yaratır. Diktatör gitgide daha yıkıcı, daha yalnız ve korkak olur.

Narsist Bir Çocuk Yetiştirmek

Narsist Bir Çocuk Yetiştirmemek İçin…

Gelişim çağlarında bulunan çocuklarına ayrıcalıklı bir varlıkmış gibi davranan aileler, narsistik birey yetiştirmeye daha eğilimli. Narsistik bir çocuk yetiştirmemek için ana-babalar neler yapmalı?

  • • Çocuğunuza diğerlerinden üstün bir varlıkmış gibi davranmayın.
  • • Çocuğunuza aşırı değer yüklemeyin. Tabi aynı zamanda çocuğunuza aşırı soğuk da davranmayın.
  • • Çocuğunuza değerli olduğunu hissettirin, farklı ve üstün olduğunu değil.
  • • Narsistler, yetişkin bir birey olduklarında saldırgan olmaya daha eğilimli oldukları için narsist bir yetişkin yaratmamak için çocuğunuza içten ve samimi davranın.
  • • Dengeli olun, dengeli davranın ve ailede denge kurun.
  • • Çocuğunuza yönelik öfkenize sahip çıkın. Öfkenizle çocuğunuza model olmayın.

Son 30 yıllık dönem verileri, narsisizmin tüm dünyada yükselişe geçtiğini gösteriyor. Özellikle ailelerin çocuklarının üzerine titremesi ve imkanların pozitif anlamda çoğalması bu süreci hızlandırıyor. Narsisizm elbette ailesel olduğu kadar kalıtımsal da bir rahatsızlık. Ancak ana-babanın tutumu burada kalıtımdan daha belirleyici. Uzun lafın kısası, kendinizi sevin ama abartmayın. Çocuklarınızı sevin ama onlara narsisizmin tohumlarını atmayın. Hayat çok kısa, mutlu olmaya bakın.

Sevgiyle…

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir