Bu aralar çevremdeki birçok insan tanısı konulamamış eklem ağrılarından, kan tahlillerindeki enfeksiyonla ilgili değerlerin yüksek çıkmasından ve bitmek tükenmek bilmeyen ağrılarından dolayı dert yanıyor. Romatoloji alanının ülkemizde eksik kaldığını bu alanda uzmanlaşmış doktorların azlığından anlayabiliriz. Büyük şehirler dışında küçük şehirlerin çoğunda 1 tane bile romatoloji doktoru bulunmuyor. Durum böyle olunca bu alandaki hastalıklar biraz göz ardı ediliyor. Romatoid artrit, ankilozan spondilit, sistemik lupus eritematozus gibi çerçevesi büyük ölçüde belirlenmiş romatolojik hastalıklar olduğu gibi henüz sınıflandırılamamış birçok romatolojik hastalık bulunmaktadır. Ortak özellikleri olsa da klinik seyirleri değişkenlik göstermekte, ortak özellikler net tanı konulmasını geciktirmektedir.

Genel özelliklerine baktığımızda; çoğunlukla üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bir enfeksiyoz hastalıkla tetiklenen eklem ağrıları, sabah tutukluğu, eklemlerde oluşan şekil bozuklukları, kanda enfeksiyoz bulgular, vücuttaki birden çok sistemi etkilemesi gibi semptomları sayabiliriz. Romatolojik hastalıklarda fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarının olumlu etkileri bilimsel olarak ispatlanmış ve tüm dünyada aktif olarak uygulanmaktadır. Hidroterapi, balneoterapi (kaplıca), aerobik egzersiz, kuvvetlendirme egzersizleri, ortez kullanımı, grup egzersizleri, tai chi, yoga gibi fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları hastalara özel ayarlandığında hastalığın şiddetini azaltarak, hastalığı seyrini olumlu yöne çevirmektedir.

Romatolojik rehabilitasyon Türkiye’de ne kadar uygulanıyor? Kaç kişi bu alanda uzmanlaşmış ya da uzmanlaşma yolunda? Bu sorularımın rakamsal bir karşılığı maalesef yok. Romatolojik rehabilitasyon kelimesini birçoğunuzun bu yazıyla ilk defa duyduğuna eminim. O yüzden rakamsal karşılığını az çok tahmin edersiniz. Bu biraz biz fizyoterapistlerin ilgi eksikliği ve bize bu alanda çalışma imkanı sağlanmamasının sonucudur. Hacettepe Üniversitesi aktif olarak romatolojik rehabilitasyon ünitesinde hasta kabul edip, tedavi etmektedir. Bu tüm hastaneler için örnek olmalı ve bu ünitelerin sayısı artırılmalıdır. Romatolojik hastalıklarda farmakolojik tedavinin fizik tedaviyle birleştiğinde daha etkili sonuçlar doğuracağını halkımıza göstermeli ve onların daha sağlıklı olmaları için elimizden geleni yapmalıyız. Sizleri de bundan sonra daha bilinçli olmanızı, romatolojik bir rahatsızlığınız varsa hekiminizden romatolojik rehabilitasyon talep etmenizi rica ediyorum. Talep ne kadar olursa bir gün muhakkak karşılığı da olacaktır. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

Daha sağlıklı bir yaşam için profesyonel destek almak isterseniz humeyraekiz@hotmail.com ‘a e-posta gönderebilirsiniz.