Hayatımızda bazı kararlar alırız, hatta bir hevesle başlayanlarda olur, ne var ki bir süre sonra karamız peşinden yürümeye başladığımız yoldan çabuk döneriz. Bahanelerim vardır ve en büyüğü de zamandır. ‘Yapmak isteğim çok şey var ama zamanım yok’, ‘Kendim için bir şeyler yapmaya zamanım yok’ Ne kadar tanıdık cümleler değil mi? Hayatın koşuşturması, okul, iş, ev derken, yapacaklar listesi kısa olanımızda, uzun olanımızda ne kadar çok yakınır olduk zamanın yetmediğinden…
Acaba bunların hepsi sadece bir bahane olabilir mi? Acaba bir şeyleri yapmak isteyen ne koşulda olursa olsun yapmanın bir yolunu bulur mu? Yapmayansa gerçekten yapmak istemiyor olabilir mi?
Hayallerimizi Gerçekleştirecek Zaman Yok mu?
Hemen hepimizin gerçekleştirmek istediği güzel hayalleri vardır. Yeni bir kitabı bitirme hayalinden, kendi değişim hikayesini yazma hayaline, yapmak istediği yolculuktan, dünyayı kurtarmaya kadar hayallerimiz var. Hatta kimimizin hayali ise sadece oturup dinlenmek… Aslında bunların bir çoğunu yapma noktasında engel olmamak birlikte, tek engelimiz ise; bunları yapacak enerjiyi kendimizde bulamamızdır. İşte tam burada hayal ettiklerimiz sadece hayallerimiz mi? Yoksa gerçekten yapmak istediklerimiz mi? Gerçekten yapmak istesek zamanımız olacak mı?
Mesela, aşık olduğunuz ya da aşık olan birini düşünün; aşık olduğu kişinin hayatına girebilmek için ne kadar isteklidir. Hiç yoktan, şartları zorlayarak zaman ayırıp o kişinin hayatına girebiliyor. O zaman diyebiliriz ki, bir şeyi gerçekten istiyorsak onu yapacak zamanı oluşturmak için şartlarımızı zorlayacağızdır. Ve zaman bulunacaktır ya da bulunmuyorsa yapmak istediğimiz şey öncelik listemizde daha gerilerde kalan bir seçenektir.
Hayallerimize Öncelik Listemizde Nasıl Yer Bulacağız?
Hayatımızda kendi hayallerimize değil de, başkalarının ne düşündüğüne, ne istediğine ya da hayatın doğal sürecine kendimi kaptırıp gerçekten yapmak istediklerimizi erteleyebiliyoruz. Yaptıklarımız ve yapmak istediklerimizi gelin yeniden gözden geçirelim. Neyi ne kadar istiyor, nelerin arkasına sığınıyor, neler bizi heyecanlandırıyor ve neleri yaparken kendimizde o enerjiyi buluyoruz? İki maddeyle konuyu biraz açalım.
- 1- Yaptıklarımızı ve Yapmak İstediklerinizi Neden Yaptığınızı Düşünün
Öyle çok şey var ki aslında yapmak istediğimizden değil de, sırf alışkanlıktan yaptığımız. Mesela bazı kişilerle görüşmeyi gerçekten istiyor muyuz? İzlediğimiz diziler yada filmler ne kadar bize zevk veriyor gerçekten bunlara zaman ayırmak istiyor muyuz? Ya sosyal ağlarda her paylaşılan iletiyi takip edip, gerçekte beğenmek istiyor muyuz? Ya da biraz daha derin düşünelim; işimizde gerçekten çalışmak istiyor muyuz? Ya da okuduğumuz okulda neden okuyoruz?
‘Öyle olması lazım’ dediğinizi duyar gibiyim. Öyle olması lazım ya da öyle gerekiyor demeden durup biraz üzerinde düşündüğümüzde, sorguladığımızda, bize hizmet etmeyen bir çok alışkanlığı daha fazla vakit kaybetmeden hayatımızdan çıkarabiliriz.
Hayatımızda bize hizmet etmeyen alışkanlıklara sürdürmek, tamamen bizim inanç ve arzu kalıplarımızdan kaynaklanır. ‘Hayatımı sürdürmek için mecburum’, ‘Ailemi mutlu etmek için yapmalıyım’, ‘Saygınlık için bu gerekiyor’… Bunların her birinin alt yazısı ise aynıdır: ‘Konfor alanımı terk etmek istemiyorum’
Herhangi bir şeyi istemekte özgürüz, fakat yeter ki hayatımızı bu istekler doğrultusunda kendimiz belirlediğimizi unutmamalıyız. Zaman bulamayan mağduru oynamayı bırakalım, Çünkü sizinle aynı şart ve koşullarda bir başkası hayallerinin peşinden giden bir hayat tercih edebiliyorsa, sizde yapabilirsiniz. Seçimlerimizin ve yaptıklarımızın sorumluluğu bize aittir. Öyleyse asıl seçme şansı bize aitse nasıl bulunduğumuz yerden şikayet edebiliriz?
Hayatımız her zaman değiştirme şansımız var. Bu günkü dengelerimizi, yenileri ile değiştirebiliriz. İstemediğimiz bir şeyi yapıyorsak bile, Onu aslında istediğimiz için yaptığımızın farkında olmalıyız. Belki bu sayede onu sevebilir yada gerçekten istediğimiz her ne ise ona zaman ayırabiliriz.
- 2- Yapmak İstediğiniz Şey Size Heyecan ve Enerji Veriyor mu?
Hayalleriniz sizi heyecanlandırıyor mu? Hangi iş olursa olsun başlamak için bir enerji gerekir. Hem hayatımızda hem zihnimizde yeni sayfa açmak, alışkanlıklarımızı tekrar düzenlemek, hayatımızda bazı şeylerde değişiklik yapmak için bir enerji gerekir. Eğer hayalimiz için yeterince heyecan duyuyorsak, o hayal için yeterince enerjimiz var demektir. Tabi ki heyecan duymamak hayalleriniz hiç gerçekleşmeyeceği anlamına gelmez. Fakat heyecan hayallerinizin olmasını hızlandıran çok büyük bir güçtür.
Mesela bir çiçek yetiştirmek istiyorsunuz henüz çiçeğiniz olmayabilir fakat istemek bunun için bir tohumunuz olduğu anlamına gelir. Ve eğer bu çiçeğin büyümesini istiyorsak; o tohumu ekmeli ve can suyunu vermelisiniz. Ve isteğiniz için emek sarf etmeye başladığınızda, bir şeylerin oluşmaya başladığını görmek bize heyecan veren şeydir. Daha fazlası yapabilmek ise daha bol çiçekli bir bahçeye sahip olmamızı sağlar. O zaman ufak bir adım atarak da olsa başlamak, ufak bir enerji ile ilk ilerleme ve hareket hayalimizin öncelik sırasını da bizim için yükseltecek enerjiyi de getirecektir.
Hayal ettiğimiz şey gerçekten yapmak istediğimiz şeyse başlamak bize istediğimiz heyecanı getirir. Elbette bunun tam tersi de mümkündür. Çünkü bazen başkalarının heyecanla yapması o işi güzel gösterir ve özendirebilir. Güzel olan o heyecanın kendisiyken bize o heyecanı bambaşka bir tecrübe yaşatabilir. Unutmayın her tohumun büyüyeceği toprak farklıdır. Ve onu ekeceğiniz toprak kendinizsiniz.
Başkalarının heyecanına kapılıp gitmektense sizi her ne heyecanlandırıyorsa onun peşinden gitmenizi tavsiye ederim. Keyif aldığınız şey sürecin kendisi değil de yalnız adıysa yada sonucuysa hayal kırıklığına uğramak ve heyecanınızı kaybetmek çok büyük bir olasılıktır. Bu bir tırtılın tek amacının kelebek olmak istemesine benzer. Oysa yaşamının çoğu bir tırtır olarak veya kozada geçecektir. Eğer doya doya mutlu bir yaşam sürmek istiyorsa amacı yalnızca yaşamak olmalıdır. Bunun sonucunda zaten kendiliğinden kelebek olacaktır ama coşkusu bundan bağımsız her daimdir. Yani bir şeyleri sadece yapmak için değil, yapmaktan keyif alıyorsanız yapın ki zaman harcamanıza değecek heyecanı size getirsin.
O halde yapılması gereken zamansızlıktan şikayet yerine, zamanımızı aslında yapmak istemediğimiz nelere harcıyoruz ve bizi heyecanlandıran gerçekte neye zamanımızı vermek istiyoruz bunu dikkatlice tespit etmeliyiz. Sonrasında yeterli enerji ile aşamalara ayırıp, sırasıyla yapmak istediklerimizi gerçekleştirmeliyiz.
Online Yaşam ve İlişki Koçluğu Hizmetleri üzerine ayrıntılı bilgi almak için www.interaktifdanismanlik.com ‘u ziyaret edebilirsiniz.
Yorumlar