Okullar açıldı. İlk defa okula başlayan çocuklar, yeni sınıfa geçenler ve veliler herkeste bir heyecan, herkeste bir pür telaş. Okulların açılması, özellikle anne ve babaları rahatlatmış görünse de, elbette bazı zorluklar da yok değil. Bu zorlukların en başında da ödevler ve okul başarısı kendini gösteriyor.
Bu Bir Yarış Değil!
Okul, bizi hayattaki uğraşlarımıza hazırlayan, bizi pek çok materyalle donatan bir araç aslında. Okul başarısı elbette herkes tarafından istenen bir durumdur. Ancak başarıya ulaşmanın yolu çocukları yarıştırmak, birbirleriyle kıyaslamak olmamalı. Bizim tezimiz: her çocuk başarılıdır; eğer doğru yönlendirilirse..! Çocuğunuzu dört nala giden bir yarışta koşturmaktansa, onun hedefe yönelik yürümesini sağlayın. Her çocuğun ilgisi ve yeteneği aynı değildir. Çocuğunuzu tanıyın, onun da kendisini tanımasına yardımcı olun ve çocuğunuzu başarılı olacağı, mutlu olacağı yola kanalize edin.
Çocuğun Okul Başarısı İçin Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Çocuğun yaşı ile zekası arasında uyum olmalıdır. Şunu kabul etmeliyiz ki, toplumda IQ seviyesi dahi düzeyinde olanların oranı sadece % 2. Bu da gösteriyor ki, insanların büyük çoğunluğu normal zekalı veya tutuk zekalı. Çocuğun zeka yaşı ile takvim yaşı arasındaki bağlantıyı doğru anlamak, çocuğun daha başarılı olmasını sağlayacaktır.
En büyük şans iyi bir öğretmene rastlamak. Öğretmenliğin kutsallığı, ancak bu mesleğin hakkını verebilenler için geçerli bir durumdur. Çocuğunuz, iyi bir öğretmene rastladıysa, o öğretmen istisnasız her öğrencinin hayatta bir konuda mutlaka başarılı olacağına inanan ve çocuğunuza bu düşünceyle yaklaşan bir öğretmen olacaktır. Çocuğun okul başarısında öğretmenlerin cesaret veren yahut cesaret kıran tavırları büyük rol oynamaktadır.
Anne ve babaların tutumu çocuğun başarısını etkiler. En doğru olan ve en öncelikli olan, çocuğunuzu koşulsuzca sevmek ve onu koşulsuzca kabullenmektir. Sevgi, her kusuru, her yarayı iyileştirir. Her hata, her eksiklik ve her başarısızlık sonrası çocuğunuz sizin onu hala sevdiğini hissediyorsa, o hatalarını düzeltmek için içten gelen bir kuvvetle çalışacaktır. Çocuğunuza olan sevginizin kriteri onun okulda aldığı notlar değildir. Hayat bir skor tahtası da değildir. Çocuğunuzu sevin. Öyle sevin ki, göreceksiniz sizi üzmemek için okulda elinden geleni yapacaktır.
Unutmayın, okul başarısı her şey değildir
Çocuğunuzun ödevlerini lütfen yapmayın. Okulda verilen ödevlerin pek çok sosyal, zihinseli psikomotor katkısı vardır çocuklara. Siz onun yerine ödevlerini yaptığınızda, onu bu faydalardan mahrum bırakmış oluyorsunuz. Üstelik, çocuğunuzun sorumluluğu olan bir ödevi siz üstlendiğinizde ve çocuğunuz artık sorumluluklarını başkasına yüklemeyi bir alışkanlık haline getirdiğinde, bu durumdan şikayetçi olma hakkınızı da kendi kendinize imha etmiş oluyorsunuz. Bırakın ödevlerini kendisi yapsın. Siz sadece ufak yardımlarda bulunun.
Bugün neler yaptın! Bu soruyu sorun. Eşinize, çocuğunuza sorun.O gün okulda neler yaptığını sizinle paylaşmasını sağlayın. Bu durum hem aranızdaki paylaşım bağını güçlendirir hem de süreci daha iyi kontrol etmenizi sağlar. Özetle çocuğunuza karşı ilgisiz olmayın. Bırakın bıkana kadar anlatsın size o günü.
Çocuğunuzun okul korkusu konusunda destek alın. Özellikle anaokulu ve ilköğretime başlayan çocuklarda okul korkusu veya okul fobisi görülmektedir. Çocuğunuzu, halihazırdaki endişelerinden arındırmak ve kendini güvende hissetmesini sağlamak oldukça önemli. Böyle bir durum varsa mutlaka bir uzmandan destek alın.
Yeni eğitim-öğretim döneminde tüm çocuklarımıza, öğretmenlerimize ve velilerimize mutlu ve başarılı bir dönem diliyoruz.
Sevgiyle…
Yorumlar