Aşure Günü Neler Yapılır?

Aşure Günü Neler Yapılır?

Aşure Günü Neler Yapılır

İslam dininin en güzel taraflarından biri de özel gün ve gecelerde yapılan ibadet ve iyiliklerin karşılığında verilen ecir ve sevapların diğer günlere oranla katbekat olmasıdır. Benzetmekte hata olmasın ekstra kazanç diyebiliriz. Böyle ekstra sevap kazanacağımız günlerden birine daha erişmek üzereyiz çok şükür.

Muharrem ayının 10. yani Aşure Günü 11 Ekim 2016 Salıya tekabül ediyor. Bugün yapacağımız en ufak iyiliğin mükafatını Allah katında misliyle alacağız inşallah. Peki o zaman bugün bu sevaplara erebilmek için neler yapabiliriz? İşte cevapları…

Aşure Günü Yapılan İbadetler

  • • O gün, eve ufak-tefek erzak alınırsa, bir sene boyunca evde bereket olur.
  • • En az on Müslümana birer selâm veya bir Müslümana on defa selâm verilir.
  • • Fakir fukarâ sevindirilir.
  • • O gün gusledenler, bir sene ufak-tefek hastalık görmezler.
  • • 10 defa şu duâ okunur: “Sübhânallâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ılmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-arş.”
  • • Aşûre gününe mahsus olmak üzere kuşluk vaktinde 2 rek’at namaz kılınır. Her rek’atte 1 Fâtiha, 50 İhlâs-ı Şerîf okunur. Namazdan sonra da şu salevât-ı şerîfe 100 defa okunur: “Allâhümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidinâ Muhammedin ve Âdeme ve Nûhın ve İbrâhîme ve Mûsâ ve Îsâ vemâ beynehüm mine’n-nebiyyîne ve’l-mürselîn. Salevâtü’llâhi ve selâmühû aleyhim ecmaîn.”
  • • Öğle ile ikindi arasında 4 rek’at namaz kılınır. Her rek’atte 1 Fâtiha, 50 İhlâs-ı Şerîf okunur. Namazdan sonra: 70 istiğfâr-ı şerîf, 70 salevât-ı şerîfe, 70 defa da “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyil-azîm” denilir. Sonra da ümmet-i Muhammed’in hidâyeti ve halâsı, kurtuluşu için duâ edilir.

Aşure Günü Neler Yapılır

Aşure Gününün Faziletleri

Aşure yani Muharrem ayının onuncu gününde itaat ve ibadet edenlere Allâhü Teâlâ çok büyük sevaplar ihsan eder.

Peygamber Efendimiz (sav):

“Her kim Âşûrâ günü çoluk-çocuğuna cömert davranırsa, Allâhü Teâlâ senenin tamamında ona rızık genişliği verir.”

buyurmuştur.

Tâbiînin büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî (r.a.) (v. 161) “Biz bunu elli sene tatbik ettik, rızık genişliğinden başka bir şey görmedik.” demiştir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Medine’ye hicret buyurduğunda Yahudilerin Aşure günü oruç tuttuklarını gördü ve “Bu ne orucudur?” diye sordu.

Bu gün büyük bir gündür. Bugün Allah Azze ve Celle’nin İsrâiloğullarını Firavundan kurtardığı gündür. Mûsâ (a.s.) (Allâh’ın bu lütfuna şükür için) oruç tutmuştur. (Biz de tutarız)” dediler.

Peygamber Efendimiz (sav. “Biz Mûsâ(nın sünnetini ihyâ)ya sizden daha lâyıkız.” buyurdu ve o gün oruç tuttu, Ashabına da tutmalarını emreyledi. Böylece âşûrâ orucu vacib oldu. Ancak Ramazan orucu farz kılındıktan sonra âşûrâ günü oruç tutmak müstehab olmuştur.

Peygamber Efendimiz (sav) son zamanlarında Yahudi ve Hristiyanlara muhalefet etmeyi emrettiklerinde Ashâbı:

Ya Resûlallâh! Yahudi ve Hristiyanlar Aşure gününe hürmet ediyorlar.” dediler.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.);

Öyle ise gelecek sene -inşâallâhü Teâlâ- dokuzuncu günü(yle beraber) tutarız.” buyurdular. Ancak gelecek sene Muharrem ayı geldiğinde Resûlullâh (sav) ahirete irtihal buyurmuşlardı.

Kaynak: Dua ve İbadetler, Fazilet Neşriyat

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir