Kaz Dağının eteklerinde kurulmuş, dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip ikinci yeri Çanakkale’nin Yeşilyurt Köyü…

Mavi ve yeşilin birleştiği muhteşem doğası, antik yunan döneminden kalma tarihi yapıları, mitolojilere konu olan aşk hikayelerinin geçtiği yer olması özelliğiyle tam bir turizm cenneti olarak arz-ı endam ediyor. Küçük bir yerleşime ve az miktarda yerli nüfusa sahip köyde, taş mimarinin en göz alıcı haline şahitlik etmek de mümkün.

Gökdelenlerden, sitelerden, beton yığınlarından ve nefes aldırmayan sıklıkta yapılan evlerden sıkılmış şehir insanını cezbeden taş evler, doğal yaşam ve yemyeşil ağaçlarla kaplı alanlar köyün ziyaretçi sayısının gün be gün artmasını sağlıyor. Özellikle bayramlarda ve yaz tatillerinde yörede bulunan oteller ve pansiyonlar tam kapasite ile misafirlerini ağırlıyor ve yer bulmak için çok önceden rezervasyon yaptırmak gerekebiliyor.

Yeşilyurt Köyünde ne yenir? Nesi meşhurdur?

Tam bir Ege kasabası olan bu beldede, önünüze gelecek her yiyecek köyden ya da çevre köylerden getirilen doğal ürünlerle hazırlanıyor. Organik ve doğal beslenmenin öneminin daha çok anlaşıldığı şu günlerde de bu bir hayli önemli bir avantaj olarak karşımıza çıkıyor.

Pansiyon ve otellerde verilen kahvaltılarda yeni sağılmış köy sütü, çeşit çeşit zeytinler, yerli üretim sebze ve meyveler servis ediliyor. Bir ege kenti olunca da, her şeyin en tazesi ve lezzetlisini bulmak da oldukça kolay oluyor.

Köyde meşhur olan lezzetlerden birisi ise testi peyniri. Kaynatılan sütler peynir yapılmak üzere mayalanıyor ve toprak testilerin içine konuluyor. Testiler ise üç ay süre ile toprakta bekletiliyor ve yemeye hazır hale getiriliyor. Bunca emek ve özenle yapılan peynir ise elbette çok lezzetli oluyor. Köyün çalışkan halkı yalnızca zeytin toplayıp, testi peyniri yapmakla yetinmiyor, halkın birçoğu bal üretimi de yapıyor. Bunların haricinde yöresel lezzetler olarak ise kabak çiçeğiyle yapılan dolmalar, mürdük aşı, ahtapot salatası ve bir Ege kasabasının olmazsa olmazlarından börülce salatası bulunuyor.

Taş evler, Butik Oteller, Gezilecek Yerler

Eski bir Rum köyü olan Yeşilyurt’ta birçok tarihi yapı da bulunuyor. Şehirde bulunan camilerin enteresan yapıları da farklı kültürlerin ortak alanı olduğunu gözler önüne seriyor. İlçede açılan oteller ve pansiyonların sayısı ise yoğun ilgiden dolayı giderek artsa da, tarihi yapıyı bozmadan gelişme sağlandığı için şehrin cazibesinden taviz verilmesinin önüne geçiyor.

Sabah kuş sesleriyle uyandığınız köyde, dar sokaklardan, taş yollardan geçerek merkeze ulaşıyor ve orada tavukların koşturmacasıyla karşılaşıyorsunuz. Bölgede bulunan butik otellerin birçoğu taş evlerden oluşuyor. Bu da hem otantik hem de keyifli bir konaklama deneyimi sağlıyor. Bölgede gezilebilecek yerler arasında ise Zeus Altarı, Mıhlıçay, Adatepe Köyü ve yakınlarındaki Behramkale-Assos, Kazdağları ve Hasanboğuldu bulunuyor.

Hazırlayan: Esra Ünal