Siyaset, sosyoloji ve tarih bilimi üzerine önemli eserler kaleme alan İbn Haldun, Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği “4. Uluslararası İbn Haldun Sempozyumu” ile anıldı. Sempozyumda, Almanya, Endonezya, ABD, Etiyopya, Avustralya ve Hindistan başta olmak üzere 20 ülkeden 60’tan fazla akademisyen bildiri sundu.

Başakşehir Belediyesi ve İbn Haldun Üniversitesi’nin işbirliği ile gerçekleştirilen “4. Uluslararası İbn Haldun Sempozyumu” İstanbul Kongre Merkezi’nde yapıldı. Dünyanın sayılı üniversitelerinin akademik kadrolarını ağırlayan sempozyumda; Tarih, felsefe, iktisat, siyaset, ilahiyat ve sosyoloji alanlarında 3 salonda eş zamanlı olarak 12 oturum gerçekleştirildi. Açık Medeniyet; “Karşılaşmalar, Farklılıklar, Belirsizlikler” teması ile gerçekleştirilen sempozyumda; Almanya, Endonezya, ABD, Etiyopya, Avustralya ve Hindistan başta olmak üzere 20 ülkeden 60’tan fazla akademisyen bildiri sundu.

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Tahsin Görgün, yaptığı konuşmada, İbn Haldun’un İslam düşünce tarihinin en meşhur isimlerinden biri olduğunu belirterek, “İbn Haldun hakkında çok sayıda akademik çalışma yapılasına rağmen, onun düşüncesi bizim ne fikirlerimizde ne kararlarımızda ne de ideallerimizde açıkça yer almıyor” dedi.

Trump, İbn Haldun’dan ilham aldı

Çağdaş İbn Haldun otoritelerinden birisi olan Singapur Devlet Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Malay profesör Syed Farid Alatas, İbn Haldun’un devletin yükseliş ve çöküşü teorisinin uygulanışına yönelik ilginin giderek arttığına dikkat çekerek, Mukaddime’yi oluşturan temel kavramların İbn Haldun’un kendisinin anladığı şekliyle tanımlanması gerektiğini söyledi. ABD Uluslararası İslam Düşünce Enstitüsü’nden Ermin Sinanovic, ABD Başkanı Donald Trump’un İbn Haldun’un döngüsel tarih teorisinden ilham alarak ‘beyaz milliyetçiliği’ ideolojisine uyarladığını ifade etti.

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, önümüzdeki güz döneminde lisans, master ve doktora öğrencilerine kapılarını açacak olan İbn Haldun Üniversitesi’nin “Fikrî Bağımsızlık” düşüncesini kendine motto olarak seçtiğini belirterek ilk etkinliklerinin de uluslararası bir sempozyum olduğunu söyledi.