Yıllardır aynı kilodasınız değil mi? Kilo alsanız da verdiğiniz kilo bir yerde takılıyor değil mi? Belli bir kilonun altını uzun zamandır görmediniz değil mi?

Bazı kilolar ne yaparsak yapalım bizde kalır. Kilo direnci diye bahsettiğimiz şey aslında vücudun belli bir kiloya indikten sonra kendini güvenceye almasıdır. Anlatmaya çalıştığım: bazen yeni aldığınız kiloları çok rahat verirsiniz ama eski kilonuza indiğinizde onun altını göremezsiniz ve bu da diyet sürecinde inancımızı kırar. Artık bu dertlerinize çözüm olacak öneriler sunacağım şimdi size.

Direnç kilosu kırmanın püf noktaları

İlk olarak yaptığınız klasik kahvaltıları değiştirerek vücudunuzu şaşırtın. Ne demeye çalışıyorum şöyle anlatayım mesela her sabah yumurta ve peynir yiyorum çok düzenli ve sağlıklı kahvaltı ediyorum aslında ama neden kilo veremiyorum diye düşünüyorsanız korkarım ki vücudunuz bu düzene çoktan alışmış. Yumurta ve peynirin olduğu kahvaltılar tabii ki çok sağlıklıdır ama vücudu şaşırtmak istiyorsak bazı sabahlar sütle yulaf yenilebilir veya başka bir öneri getirmek gerekirse meyve ve üzerine serpilmiş chia tohumu da güzel bir alternatiftir kahvaltı için.

İkinci olarak yeme ve yemek düzeninden bahsetmek isterim. Yemek saatleri çok önemlidir örneğin saat yedide uyanıp onda kahvaltı yapmanızı önermiyoruz genelde uyandıktan yarım saat veya kırk beş dakika sonra kahvaltınızı yapın ki metabolizmanız çalışmaya başlasın. Yaptığımız hatalardan biride budur. Yemek saatleri sadece kahvaltıyla sınırlı değil tabii ki. Öğlen yemeğimiz, akşam yemeğimiz ve tabii ki ara öğünlerimizin saati de çok önemli. Genelde işlere dalıp öğlen yemeği atlanıyor ama bu metabolizmamız açısından hiç sağlıklı değil. Akşam yemeğimizin saati oldukça önemli. Biz genelde akşam yemeği en geç saat yedi gibi en son ara öğünü de en geç dokuz gibi öneriyoruz. Yatmadan hemen önce yenilen yemek hem mideye hem metabolizmaya zarardır unutmayalım.

Yemek düzenine gelecek olursak belli bir düzenin dışına çıkma vakti gelmiştir belki. Her zaman yediğimiz şeyler dışında mutfağımıza daha önce girmeyen sağlıklı gıdaların girme vaktidir belki de. Nelerden mi bahsediyorum mesela chia tohumu mesela kinoa mesela amarant gibi. Tabii ki bu bahsettiklerimiz sadece alışkanlıklarımız değişsin diye verdiğimiz önerilerden ibaret çünkü biz biliyoruz ki hiç bir besin tek başına zayıflatmaz.

Direnç kilosunda kalmamızın bir diğer nedeni de az su içmek. Su vücudu, hücreleri, metabolizmayı uyandırır. Sabah uyandığımızda hemen içilen bir bardak suyun metabolizmaya katkıları tartışılamaz. Bu yüzden gün içinde içtğiniz suyun iki litre ve üzerinde olmasına dikkat edelim.

Son olarak spordan bahsedebiliriz. Uzun zamandır aynı kilodaysanız ve yapılan diyetlere rağmen bu direnci kıramıyorsanız hayatımıza biraz hareketi dahil etmenin zamanı gelmiş demektir. Çünkü hareketsiz yaşam demek vücudun tembelliğe alışıp yağlanması demektir. Dünya sağlık örgütü haftalık 150 dakika spor, günlük 10.000 adım öneriyor. Gün içindeki hareketlerimizi arttırabiliriz, profesyonel bir merkezde yardım alarak spor yapabiliriz hiç fark etmez yeter ki hayatımıza hareketi katalım ve böyle yaşamaya alışalım.

Bütün bunlar bir araya gelince kendinizdeki değişime inanamayacaksınız ve direnç kilonuza karşı açtığınız savaşı kazanacaksınız. Neden geç olsun ki hadi hemen başlayalım.