Kışın gelmesi ve havaların soğuması ile gezmelere ara verenlere, ev-okul ya da ev-iş arası mekik dokuyanlara, hafta sonu gelse de biraz kendime vakit ayırabilsem diyenlere, bunları düşlerken kapalı mekanlara sıkışıp kalmak istemeyenlere harika önerilerimiz var! Gezmenin sadece güzel havalarda yapılmayacağına sizi ikna edecek önerilerle geliyoruz. Güzel şehir İstanbul’un mevsim ve hava şartları ne olursa olsun, gezmeye, görmeye ve deneyimlemeye izin veren birbirinden kıymetli semtlerinde hava soğuk bile olsa keyifli vakit geçirmek mümkün. Bu koskocaman metropolde havaları bahane ederek can sıkıntısı yaşamaya hiç gerek yok. Sizler için İstanbul’un en güzel yerlerini düşündük ve yazımızda soğuk havalarda gezilebilecek en güzel yerlerini seçtik. Siz de hafta sonu ve yarı yıl tatili planlarınızı yapmadan önce mutlaka bir göz atın. İşte o mekanlar…

Kapalıçarşı

Mis gibi baharat kokan, sağlı sollu çeşit çeşit dükkanlarla her daim hareketli ve yaşayan bir yer Kapalı Çarşı. İster İstanbullu olsun ister turist, her insanın mutlaka bir kere gitmiş olduğu bu çarşı, soğuk günlerde de sıcak esnafı ile içinizi ısıtacak bir alternatif olabilir. Yaklaşık 4.000 dükkân ile dünyanın en büyük kapalı çarşılarından biri olma unvanına sahip bu mekan, misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.

Yerebatan Sarnıcı

Bizans döneminde yaptırılan, o zamandan bu zamana ise güzelliğinden ve ihtişamından hiçbir şey kaybetmeyen tarihi bir yapı Yerebatan Sarnıcı. Bizans döneminde imparatorların saraylarının ve yakın çevrede yaşayan halkın su ihtiyacını karşılayan sarnıç, İstanbul’un fethinden sonra da Osmanlı’da bir süre kullanılmış, Topkapı Sarayı’nın bahçesine buradan su verilmiştir. Yunan mitolojisinde yer alan Medusa başı da Yerebatan Sarnıcı’nda rastlanan tarihi eserler arasında yer alıyor. Bizans kültürünü gözlemlemek, bir tarihe şahitlik etmek ve farklı bir mimari örneğini görmek için mutlaka ziyaret edilmesi gerekenler arasında.

Panorama 1453 Müzesi

Tarihimizin en şanlı hadiselerinden bir tanesi olan İstanbul’un fethinin, çok gerçekçi ve özgün bir tasarımla müzeye dönüştürülüp, anlatılması İstanbullular ve turistler için gidip görmeyi mutlaka gerektiren bir hale getiriyor. Çocuklu aileler için de, gelecek nesillerin tarihini görerek, ve duyarak öğrenmesi ve hafızalarında yer edinebilmesi için çok güzel bir imkan sağlıyor.

İstanbul Arkeoloji Müzesi

13 Haziran 1891 tarihinde kurulan ve o zamandan bu zamana çok önemli tarihi ve arkeolojik eserlerin sergilenmesine olanak tanıyan bu müzede, eski şark eserleri, Çivi yazılı belgeler arşivi, çinili köşk müzesi, Sikke bölümleri gibi bölümler bulunmaktadır ve yaklaşık 72.000 eser bu müzede sergilenmektedir. Arkeoloji ve tarihe ilgi duyanlar için, soğuk günlerde farklı bir aktivite olarak mutlaka denenmesi gereken seçeneklerden.

Pierre Loti Tepesi

İstanbul’un en güzel noktalarından bir tanesi, şairlere ilham veren, ressamların kalemine dokunan, her seferinde ziyaretçilerini tekrar tekrar etkilemeyi başaran bir yer Pierre Loti Tepesi. Eyüp Sultan Cami’sine bir ziyaretin ardından teleferik kullanarak tepeye çıkıp, İstanbul’un kendisine hayran bırakan manzarasını izlemek ve sıcacık bir çayla içinizi ısıtmak, soğuk bir kış gününde keyifle yapılabilecek aktiviteler arasında üst sıralarda bulunması gerekenlerden.

Seyahat ve Mekan Editörü Esra Ünal