Hurma, Ramazan sofralarının vazgeçilmez iftariyeliklerinden. Lezzetli olmasının yanı sıra zengin içeriğiyle adeta şifa deposu! Orucun, karbonhidrat içeriği yüksek, küçük hacimde yüksek enerji sağlayan hurmayla açılması, boşalan karbonhidrat depolarının hızla yenilenmesine, gün içinde en çok arzulanan besin olan tatlı isteğinin baskılanmasına ve böylelikle iştah kontrolünün sağlanmasına yardımcı olabiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit, ancak özellikle kan şekeriyle ilgili problem yaşayan kişilerin orucunu hurma gibi şeker içeriği yüksek bir besin yerine su veya zeytinle açmalarının kan şekerindeki ani yükselmelerin önüne geçmek adına daha sağlıklı olacağına dikkat çekiyor.
Hurmanın yüksek karbonhidrat içeriği nedeniyle yüksek enerji içeren bir meyve olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit, “Hurmanın fazla tüketimi kilo artışına ve kan şekerinde dengesizliklere yol açabiliyor. Bu nedenle porsiyonu 2-3 adet olacak şekilde tüketilmeli. Ayrıca hurmalara tatlandırmak ve parlaklık vermek amacıyla glikoz ilave edilmesi söz konusu. Olası ilave şeker içermesi riski nedeniyle diyabet ve insülin direnci gibi sağlık problemleri olan kişilerin hurmayı mümkün olduğunca seyrek ve mutlaka porsiyon kontrolüyle tüketmelerinde fayda var” diyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit hurmanın 8 faydasını anlattı, önemli önerilerde bulundu.
İftar sonrasında tatlı yerine hurma!
Hurma meyvesinin bileşiminin büyük bir kısmını başta glikoz ve fruktoz olmak üzere basit karbonhidratlar oluşturuyor. Yavaş ve geç sindirilen kompleks karbonhidratlar grubunda yer alan diyet lifleri bakımından da oldukça zengin. Ayrıca sıkça tükettiğimiz diğer meyvelerde bulunmayan bir aminoasit çeşitliliğine sahip. Hurma potasyum, fosfor, magnezyum, kalsiyum, sodyum, demir, çinko, bakır ve selenyum gibi birçok mineralin yanı sıra, B1, B2, niacin, B6 gibi B grubu vitaminler, A ve C vitamini ile antioksidan özellikteki fenolik bileşikler ve karotenoitler bakımından da yine zengin bir besin. Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit hurmanın iftardan sonra oluşan tatlı krizlerini gidermek için sağlıklı bir seçenek olduğunu belirterek, “Yemekten 1-1,5 saat sonra tüketeceğiniz 2-3 adet hurma ile 3 tam ceviz veya 1 avuç çiğ badem/fındık veya 1 su bardağı süt, tatlı ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olacaktır. Tatlı isteğinin en yoğun hissedildiği bu saatlerde yüksek kalori ve şeker içeren besinler yerine hurma tüketmek kilo ve kan şekeri kontrolüne yardım ederken, günlük vitamin, mineral ve lif gereksinimlerinin karşılanmasına katkı sağlıyor. Hurmanın içerdiği diyet lifleri mide boşalmasını geciktirerek tokluk hissinin de uzamasına yardımcı oluyor. Bu nedenle şayet iftar ve sonrasında tüketmediyseniz hurmaya sahurda da yer verebilirsiniz” diyor.
Tokluk hissi sağlıyor
Hurma, başta pektin olmak üzere çözünür diyet lifleri bakımından zengin bir meyve. “Çözünür diyet lifleri su çekici özellikleri sayesinde mide içeriğinin akışkanlığını artırarak mide boşalmasını geciktirir, doygunluk hissi sağlar” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit sözlerine şöyle devam ediyor: “İftar ve sahurda hurma gibi lif içeriği yüksek besinlere yer verir ve lif alımını bol su tüketerek desteklerseniz, iştah kontrolünüzün sağlanmasına ve tokluk sürenizin uzamasına yardımcı olursunuz.”
Tatlı krizlerini gideriyor
Uzun süren açlık sonrasında vücudumuz kan şekerinin hızla normal seviyelere gelmesi ve boşalan depoların yerine konulabilmesi için bizi yüksek karbonhidrat içeren kaynaklara, yani tatlı besinlere yönlendiriyor. “Bu nedenle iftar sofralarının vazgeçilmezi tatlılar, sınırlamakta en çok zorlanılan besinlerdir” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit tatlı krizlerine karşı şu öneride bulunuyor “Ancak kilo artışının önlenmesi ve kan şekeriyle ilgili düzensizliklerin yaşanmaması adına, tatlı ihtiyacını gidermek için meyvelerin doğal şeker içeriğinden faydalanmakta yarar var. Kendine özgü aroması ve yüksek tatlılık oranıyla hurma tatlı ihtiyacının karşılanması için iyi bir tercih olabilir.”
Kabızlığın önlenmesine yardım ediyor
Hurma, sağlıklı beslenmenin önemli bir parçası olan diyet lifleri bakımından oldukça zengin bir meyve. Diyetle lif alımdaki artışın dışkı hacmini artırarak bağırsak geçiş süresini kısalttığı ve bu sayede kabızlığın önlenmesine yardımcı olduğu biliniyor. Ramazan’da besin ve su tüketiminin azalmasıyla sıkça karşılaşılan kabızlık problemini önlemek için hurmanın zengin lif içeriğinden faydalanabilirsiniz.
Bağışıklık sistemini destekliyor
Yapılan araştırmalar, hurmanın bağışıklık sistemini uyarıcı etkilere sahip olabileceğini ortaya koyuyor. Hurmanın bu etkisi; bir polisakkarit olan beta glukan içeriğiyle ilişkilendirilmiş. Buna ek olarak hurmanın bileşiminde yer alan fenolik bileşikler, karotenoitler ve vitaminlerin de gerek antimikrobiyal etkileri gerekse antioksidan özellikleri sayesinde bağışıklık sisteminin desteklenmesinde rol oynadığı düşünülüyor.
Kalp sağlığının korunmasına katkı sağlıyor
Hurma, vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesinin korunmasından sorumlu esansiyel bir mineral olan potasyumun mükemmel bir kaynağı olarak biliniyor. Potasyum sinirsel iletimin sağlanması, nabız ve kan basıncının kontrol edilmesinde görev alıyor. Araştırmalar, potasyum bakımından zengin diyetin kan basıncının düşürülmesine yardımcı olarak kalp-damar sağlığının korunmasına ve inme riskinin azaltılmasına yardımcı olduğunu ortaya koyuyor.
Enerji seviyesinin korunmasına yardımcı oluyor
B1, B2, niacin ve B6 vitaminleri; gıdalarla alınan karbonhidrat, protein ve yağların metabolize edilmesi, yani bu besin ögelerinden enerji elde edilmesinde görev alırlar. Aynı zamanda sinir sistemin sağlıklı işleyişinde önemli yere sahipler. Yeterli miktarda alınmaları, özellikle besin tüketiminin azaldığı bu dönemde enerji seviyesinin düşüşü, halsizlik, yorgunluk ve konsantrasyon bozuklukları gibi şikayetlerin görülmemesi adına önem taşıyor. Başta B6 vitamini olmak üzere orta düzeyde B1, B2 vitamini ve niacin içeren hurma günlük B vitamini gereksinimlerinin karşılanmasına destek oluyor.
Göz hastalıklarına karşı koruyucu
Hurma yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişimine karşı koruyucu bileşenler içeriyor. Zeaksantin ve lutein bitkilere sarı-turuncu rengini veren pigmentlerdir. Bu iki bileşik göz dokusunda yer alan karotenoitler olup, antioksidan özelliğe sahip. Bu nedenle zeaksantin ve luteinin yaşlı bireylerde katarakt ve makular dejenerasyon gelişiminin önlenmesinde yararlı olabileceği düşünülüyor. Yapılan çalışmalar hurmanın zeaksantin ve lutein bakımından güçlü bir kaynak olduğunu göstermiş.
Güçlü kemikler için önemli
Kemik sağlığı dendiğinde akla ilk gelen besin öğesi kalsiyum oluyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit ancak kalsiyumunun alımı kadar emiliminin de önem taşıdığını vurgulayarak, “Kalsiyum ve fosfor kemik sağlığının korunması için bir arada çalışan ve birlikte alındıklarında emilimleri artan iki mineraldir. Başta fosfor olmak üzere kalsiyum, magnezyum, çinko gibi mineralleri bünyesinde bir arada bulunduran hurmaya günlük beslenmede yer verilmesi, kemik sağlığının korunmasında önemli yere sahip bu besin öğelerinin karşılanmasına katkı sağlıyor” diyor.
Hem taze hem kuru haliyle her mevsim tüketin
Hurma meyvesinin besin öğeleri; türüne, taze veya kuru oluşuna, olgunluk derecesine ve yetiştirilme-saklanma koşullarına göre çeşitlilik gösteriyor. Erişilebilirlik ve uzun raf ömrü nedeniyle hurmanın çoğunlukla olgunlaşmış ve kurutulmuş hali tüketiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit, taze hurma protein ve fenolik bileşikler bakımından daha zenginken, olgunlaşıp kurutulduğunda karbonhidrat içeriğinin arttığını ve antioksidan kapasitesinin bir miktar azaldığını belirterek, “Bu nedenle şifa deposu bu besini sadece Ramazan’da değil, hem taze hem kuru haliyle senenin her döneminde tüketmekte fayda var” diyor.
Yorumlar