Alışveriş duayenleri bilir ki, sezon sonu indirimleri yatırım yapmak için en doğru zamandır. Mevsimin en cep yakan parçaları, dolapların ihtiyaçları belirlenir ve kilit isimler sepetlere eklenir. Belki kaliteli bir kaban belki su geçirmeyen bir bot. Tüm bunları çoğunuz az çok biliyorsunuzdur. Peki, asla almamanız gerekenleri? Gelin şimdi biraz da onlar hakkında konuşalım.

Ne Renginden Uzaklaş Ne Hep Aynı Renge Yatırım Yap

İndirim zamanı kişiliğinizi yansıtan renk tonlarından uzaklaşmamak gerek. Mesela, genel olarak nötr tonları kullanan, pastel renklere şans veren biriyseniz; capcanlı bir fuşya ya da neon renkler sırf uygun fiyata düştü diye dolabınızda olması gerekmez. Ancak tam tersi bir durumdan da kaçınmalısınız. Bej, kahve gibi toprak tonlarından bir türlü vazgeçemiyorsanız da yine aynı renk yerine daha koyu kırmızılara, turunculara, yeşile yönelerek dolabınızda olmayanları düşünüp tavrınızdan çok uzaklaşmadan yeniliklere yer verebilirsiniz.

Yüksek Topuklu Devrine Bir Süre Daha Mola

Modanın yeni akımı son birkaç yılda konfor çizgisinde ilerliyor. Bir de üstüne salgın koşulları, evde geçen günler eklenince iyiden iyiye rahata alıştık. Davetler, restoranda akşam yemekleri ve kalabalık toplantılar geride kaldı. Hal böyle olunca da topuklu ayakkabı devri kapandı. Önümüzdeki bir iki yıl daha şartların benzer gideceğini düşünürsek, indirimde yatırımlık parçalara topuklular dahil olmamalı. Bunun yerine kısa kare topuklar, yüksek tabanlar akılda olmalı.

Klasik, Fazla Şık ve Fazla Gösterişli Parçalara Mesafeli Olun

Sıkıcı ve heyecansız parçalar artık geride kaldı. Hiçbir moda kalıbına uymayan bu kıyafetleri dolaplara eklemenin de bir anlamı yok. Mesela tek düğmeli bel oyuntulu ceketler, vücudu saran pantolonlar, ihtişamlı kürkler, leopar gibi feminen dozu yüksek kıyafetler, desen karmaşası yaşayan elbiseler, kabarık tütü etekler mesafe koymanız gerekenler.

Kuru Temizleme İsteyen, Çabuk Kırışan, Sağlıksız Kumaşlara İhtiyacınız Yok

Konfor ve pratiklik gerektiren yeni dönemde, ürün seçimlerinde detayları düşünmek şart. Mesela, sürekli kuru temizleme isteyen ipeksi ya da yüzde yüz yün yerine, evde de yıkanabilir seçimler yapmalı. Bunun dışında oturduğunuz an kırışan uzun gömlek ve tunikler, elbiseler kesinlikle dolaplara girmemeli. Bununla birlikte yüzde yüz polyester gibi sağlıksız kumaşlara mesafeli olmak gerek. Ayrıca, bir iki yıkamaya bozulacak trikolar, tek yıkamada renk atacak kıyafetler de indirim dönemi cazip gelse bile parayı çöpe atmaktan başkası değil.

Zor Kombinlenen Eforlu Parçalar mı? Asla!

Bazı parçalar var ki, kombinlerken oldukça efor sarf edilir ya da tek renkle ancak kombinlenebilir. Mesela, deri bir pantolon, tesettürlü kadının dolabında zoraki duranlardan. Ayrıca, neon sarı, fuşya, fıstık yeşili, mercan gibi tonlar büyük parçalarda kullanıldığında ya beyazla ya siyahla kombinlenir. Bu da kombin seçeneklerini kısıtlar. Bu yüzden bir ürünü sepete eklerken, neyle kombinlerim, başka nelerle uyum sağlar, dolabımda bu parçaya uygun seçenekler var mı gibi soruları sormak şart.

Moda Editörü: Büşra Karagöz