Kadınlar Hakkında Müjdeleyici ve Korkutucu Hadisler
İslâm nazarında kadın; şefkat, merhamet, hürmet duyulması ve nezâket gösterilmesi gereken asîl ve nezîh bir varlıktır.
Bunun içindir ki Efendimiz (sallâllâhu aleyhi ve sellem):
“Cennet (sâliha) annelerin ayakları altındadır!“. (Nesâî, Cihâd, 6; Ahmed, III, 429; Süyûtî, I, 125)
“-Ey Allâh’ın Rasûlü! Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir?” diye soran bir şahsa Efendimiz (sallâllâhu aleyhi ve sellem):
“-Annen, sonra annen, daha sonra yine annen; sonra baban, sonra da sana en yakın olan akraban.” buyurmuştur. (Müslim, Birr, 2)
Yer-gök şâhittir ki şu dünya, kadın hukûkuna riâyetin bereketiyle cennet, riâyetsizliğin kötü âkıbetiyle cehennem hâline dönmüştür. Peygamber (sallâllâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz, diğer bir hadîs-i şerîflerinde; “Kocasını memnun ederek ölen kadın cennetliktir.” (Tirmizî, Radâ’, 10)buyurmak sûretiyle hanımları irşâd ederken, Vedâ Hutbesi’ndeki şu ifâdeleriyle de erkekleri îkâz etmektedir:
(“Ey insanlar! Kadınların haklarına riâyet ediniz! Onlara şefkat ve muhabbet ile muâmele ediniz! Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allâhʼın emâneti olarak aldınız; onların nâmuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!” Sahîh-i Buhârî Muhtasarı, X, 398)
Cenâb-ı Hak, mü’minlerden, “Göz nûru olan zevcelerin” yetiştirilmesini arzu etmektedir. Efendimiz (sallâllâhu aleyhi ve sellem) de, “Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi.” buyurduktan sonra bunlardan birinin “(sâliha) hanım” olduğunu müjdelemiştir. Buna mukâbil Efendimiz (sallâllâhu aleyhi ve sellem) diğer bir hadîs-i şerîflerinde de, “Cehenneme girenlerin çoğu kadınlardı.” buyurarak, kadınların mânevî terbiyeden mahrum kaldıkları takdirde dûçâr olacakları hazin âkıbete dikkat çekmiştir.
Peygamber (sallâllâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Sizin en hayırlınız, âilelerine en güzel muâmelede bulunanınızdır!..” (İbn-i Mâce, Nikâh, 50; Dârimî, Nikâh, 55)
Bugün hanımların birinci cihâdı, âilesini, Allâh’ın emrettiği şekilde muhâfaza etmek ve mü’min bir neslin yetişmesi için gayret göstermektir. İkinci cihâdı da dâimâ nezâket, zarâfet ve güleryüzüyle İslâm şahsiyet ve vakârını temsil edebilmektir. Zira sâliha bir kadın, toplumun gerçek mimarıdır.
Yorumlar