Dünyanın sıfır noktası olarak kabul edilen Sultanahmet’te lezzetli bir şeyler yiyip içmek için alkolsüz bir mekan alternatifi son derece az.

Ancak iki hafta önce açılan Muradan Restaurant bu konudaki büyük bir eksikliği giderecek gibi görünüyor. Lezzetten önce manzaranın letafetini anlatmama izin verin. Mekanın teras kısmı Sultanahmet Camii ile Marmara Denizi‘nin büyüleyici güzelliğini birleştiren bir panoramaya sahip ki, insan bu manzara için bile böyle bir mekanda bulunmak ister. Hem gündüz vaktinin hem de gecenin ayrı bir ambiyansı var. İki katlı mekanın teras kısmında yiyeceğiniz güzel lezzetler de bu işin cabası.

‘Allah’ın murad ettiği’ anlamına gelen bir ismi kendisine seçen mekanın bu görsel albenisi yanında lezzetlerinin de çok iyi olduğunu söylemeliyim. Yediğim nefis yuvalama çorbası, sıralı et (döner, tavuk şiş, kuzu şiş, domatesli kebap) ve künefenin tadı damağımda.  Toplam 600 kişinin yer aldığı bir iftardaki fiks menü ile bir mekanı değerlendirmek çok doğru olmaz elbette. Ancak bu kadar insana bile güzel bir iftar yemeği sunabildiğine göre bundan sonrası için de umutlanmak mümkün.

Zekeriya Balıkçı ve Kadir Tufan Bey’in ortaklığında açılan Muradan Restaurant‘ta Ramazan sonrasında birçok farklılıkla karşılaşacaksınız. Zekeriya Bey, burayı müze içerisinde bir restoran konsepti olarak tasarlıyor ki, son derece yerinde bir karar. “Burasının bir kısmı İslam eserleri, bir kısmı da Bizans döneminden kalma taş eserleri müzesi olacak. Bahçede bulunan Bizans döneminden kalan 400 m²’lik sarnıcı da restaurant yapacağız. Ücretsiz açık alan bir müze olacak.” Tabii bunun yanında hemen yan tarafından bulunan Sedefkar Mehmet Ağa’ya ait bir hamam da yine restaurant ve kafe olarak hizmet verecek. Hamam sonrası yemek keyfi bizi bekliyor yani.

Gelelim yemeklere… Kadir Tufan Bey, “Hiçbir şeyi iş olsun diye yapmayacağız, tamamen lezzete önem vereceğiz” derken mekânın başaşçısı Mustafa Güneşli maharetini konuşturacağını belirtiyor. 13 kişilik mutfak ekibi bulunan Güneşli’nin Sürmeli, Holiday Inn, Akgün, Ramada, Grand Plaza, Hilton, Point Otel tecrübeleri var ve ‘Ya tam ya hiç’ felsefesini sonuna kadar savunuyor. “Etinden maydanozuna kadar her şeyin en iyisini tercih ediyoruz. Kötü malzeme girmez mutfağa” diyen aşçının tabii bir de her yemeği tadan ve not veren Zekeriya Balıkçı gibi bir patronu olduğundan titizlenmesi normal.

Peki Ramazan’dan sonra bizi ne bekliyor Muradan’da? Osmanlı mutfağı ve Güneydoğu bölgesi ağırlıklı bir mutfağın benimseneceği bu restaurantta 25 çeşit kebap olacak. Ayrıca spesiyal olarak Osmanlı mutfağından patlıcan beğendili kuzu tandır, kuzu güveç, Malatya kâğıt kebabı, Osmanlı şerbetleri, künefe, hakiki nar pekmezinden yapılacak Urfa bostanası ve çiğköfte de ağzımızı tatlandırmak için hazır olacak. Balıkesir ve Afyon yöresinin özenle seçilmiş etlerinden titizlikle hazırlanacak yemekleri tatmak için gün saymaya başladığımı söylemeliyim. Biter bitmez Ramazan, ilk rotam Muradan!

Hem taş eserleri hem yemek müzesi!

Sultanahmet’teki alkolsüz nadir mekanlardan olan Muradan‘ın Sultanahmet Camii ve Marmara Denizi manzarası kadar yemek manzarası da harika.

Otopark sıkıntısı yok, valeler mevcut. Alt kat 220 teras 400 kişilik. Özel organizasyonlar için ideal. Mekan sabah 09.00’dan gece 23.00’e kadar açık.

Ramazan sonrasında açık büfe kahvaltı ve brunch olacak. Eğer hafta içi kahvaltı servisi yapılırsa Eyüp Sultan’da sabah namazından sonra oluşan kahvaltı kültürü Sultanahmet’te oluşturulabilir.

Adı Muradan, lezzetler Doğu’dan…

Muradan Restaurant
Adres: Sultanahmet Mah. Torun Sok. No: 13 Taş Eserler Müzesi Sultanahmet/İstanbul
Tel: (0212) 638 76 76

Kaynak: Zaman