Tam olarak nasıl tarif etmeli, hangi isimle, başlıkla yahut sıfatla anmalı, anlatmalı bilmiyorum. Belki şöyle bir şey; ‘alkollü mekanlardaki başörtülü kızlar’…
Uzun zamandır kafa yorduğum bir konuydu bu. Mevzu sosyolojik açıdan incelenmeye de oldukça müsait. Ben sosyolog değilim altından kalkamayacağım bir işe girmek istemem lakin biraz düşününce bu durum için en iyi ihtimalle; ‘iş hayatına, sosyal hayata, genel olarak şehir hayatına adapte olmak isteyen başörtülü kızların bu hakları ‘yeni’ denebilecek bir tarihte elde etmesi sonucu daha önce ‘alkollü mekanlar ve ben’ başlıklı bir sorunla pek fazla karşılaşmamalarından dolayı yaşadıkları bocalamalarıdır diyebiliriz.
Diyebilirdik.
Polyanna olsaydık. Bütün dünya bize inansaydı ve hayat da bayram olsaydı…
Biraz evvel saydığım şeyler aynen kalmakla beraber -ki meselede azımsanmayacak derecede etkili olduğunu düşünüyorum, şu da yok mu; aklımız var! Evet. Şükürler olsun ki aklımız var. Belki on yıl önce, yirmi yıl önce bu konuyu tartışmak abesti, akla gelmezdi hatta gerek yoktu çünkü böyle bir sorun yoktu, bilemiyorum küçüktüm o zamanlar. Fakat bizlere ‘belli bir tarihte’ ‘son kutsal kitap’ olarak Kur’an’ı indiren Rabbimiz kıyamete kadar doğacak ‘yeni durumlar’ karşısında kullanmamız için akıl da vermiş. Her birimize.
Şunu söylemek istiyorum alkollü bir mekana gidip gönül rahatlığıyla oturan, muhakkak ki alkolsüz şeyler yiyip içen başörtülü kızlar Kur’an’a bakıp da ‘içki satılan mekanlarda oturmayın’ diye bir âyet göremediklerinden fetva bulup da gidiyorlarsa şayet, orada kullanılması gereken bir akıl ziyan ediliyor demektir. Benim bahsettiğim haram olması veya helal olmasından ziyade ahlaken, edeben uygun olup olmaması. Son zamanlarda sıkça kullanılan tabirle büyük resme bakarsak yahut kendimize dışarıdan bakarsak, yoldan geçen bir yabancı gibi mesela, yan masalarda keyifle içkisini yudumlayan insanlar ve orda bir yerde oturan kendimiz. Nasıl görünüyor? Bu sorunun cevabını herkes ancak kendi vicdan muhasebesini yaptıktan sonra yine kendisine verebilir diye düşünüyorum.
Aslına bakarsanız meselenin üzüldüğüm tarafı bunların hiç birisi değil. Yani akledememek, yanlış düşünmek, hata etmek, gözden kaçırmak, adapte olamamak… değil. Bunlar olabilir, kendimiz fark ederiz yahut biri uyarır düzeltiriz. Beni üzen taraf; bile isteye mekanın isminden dolayı gitmek. Falanca kafede görünmek istemek, orda bulunmayı ayrıcalıklı hatta ‘havalı’ bir durum olarak görmek.
Nitekim bi kaç gün evvel daha önce hiç gitmediğim bir kafeye gittim toplam üç tane masa doluydu ikisinde başörtülü kızlar vardı girerken ‘burası çok şık bi yere benziyo acaba içkili midir’ diye düşünüyorduk kızları görünce rahatladık, yerimize oturduk solumuza döndük diğer masada içki içen bir adam var! Tavrını belli etmekten utanan insanlar olsaydık geldik bi kere diyip otururduk sebebi de ‘başörtülü kızlar var içkili değildir’ diye düşünüp de girmemiz olurdu. Biz çıkıp gitmeyi tercih ettik fakat asıl işaret etmek istediğim şey şu; ‘başörtülü kızlar var öyleyse içkili değildir’ diye düşünüyorsak bu ikisi birbirini kabul etmiyor demektir.
*
Ben ayırt edilmeleri noktasında kızlardan bahsettim, erkekler de kendi paylarına düşeni İmam Zeyd Şakir’in şu sözleriyle beraber düşünsün…
gitmiyoruz,gitmemeliyiz. peki neden bu kadar ilgilerini çekiyor insanların. gitmelerinin yanlışlığını nasıl farkettirebiliriz. bunlara da bir cevap bulmak lazım.
Size ne, isteyen gider.. Siz gitmiyorsunuz diye başkaları da mı gitmeyecek? İnsanların özgürlüğünü kısıtlamayın.. Kaldı ki alkollü yerleri eğer “ahlaksız” olarak damgalayacaksak sokaklar da ahlaksız o zaman.. Hırsızlık, cinayet, taciz olmuyor mu sokaklarda? Bence alkollü olup kimsenin kimseyi rahatsız etmediği yerler birçok yere göre çok daha ahlaklı.. Toplumu ayrıştırmayı bırakın, size yakışmıyor..
muhafazakar insanlar ailesini de alıp bir yerlere yemeğe yada en basit çay keyfi yapmaya gitmek istiyor. dışarı çıkıyorlar ve istedikleri gibi bir ortam (alkolsüz) bulamadan geri dönüyorlar.
bunun için söyle geniş kapsamlı: alkolsüz mekanlar, spor merkezleri, güzellik merkezleri…gibi kapalı hanımların yada muhafazakar ailelerin yer seçebileceği bir site oluşturulacak diye duymuştum. inşallah hayata çok kısa zamanda geçer…
biz de aradığımız ortamlara kavuşmuş oluruz.
içene hic bişi diyemem..o allahla arasındaki problem..ama ben içilmesi haram olan bir içeceğin tüketildiği bir ortamda bulunmanın islami düşünen kesim icin yanlıs oldugu kanaatindeyim..içende satanda bunun haram oldugunu biliyor..o halde…
ben isterdim ki; böyle bir başlığın altına çok güzel argümanlar, öğretici ve etkileyici cümleler, Kuran-i Kerim’den yolumuzu aydınlatıcı, sorgulatıcı alıntılar zikredilsin… Ama tamamen yargılama ve kibrin akıtıldığı bir yazı ile islami bir eleştiri yapıldığının sanılması da beni düşündürüyor açıkçası. Böyle bir sorun ya da durumu “akledemiyorlar, akıllarını kullanamıyorlar, akıllarını ziyan ediyorlar, bakın ben yaptım oldu, ben çok da güzel tavrımı belli ederim zaten benden daha akleden birini de görmedim şu dünyada” minvalinde, tamamen yazan kişinin kendine hizmet ettiği bir yazıyla ele alınması da çok yersiz. Esasen, bu kardeşimizin yaptığı da bana göre içki içilen yerde bulunan başörtülü kızlardan çok farklı gelmiyor. Burada, içki içilen yerde bulunmama tavrı da popülerleştirilmiş durumda. Farkı ne? İftar davetleri için kombin önerileri, dolabınızda mutlaka bulunmalı başlıklı alışveriş listeleri yayınlanan bir sitede çok eğreti kalmış yeğenim.. yayınlanırsa eleştirim, içtenlikle helal olsun der geçerim…
Selamlar Canan Yüce,
Her yapıcı eleştiri bizim için velinimettir. İçerisinde hakaret barındırmayan her yorum, eleştiri içerse de yayınlanır. Eleştiriler bizi ve işimizi daha iyi bir noktaya taşımak için olmazsa olmazdır.
Teşekkürler
Ahlak nedir? Kime gore ahlakli kime gore ahlaksiz dir? Ickili mekanda basortulu bir kizin oturmasini ahlaksiz bir davranis olmasini kim belirliyor? ”
Kur’an’a bakıp da ‘içki satılan mekanlarda oturmayın’ diye bir âyet göremediklerinden fetva bulup da gidiyorlarsa şayet… (cumle devam edecek) ” Bu cumlede Kur’an da boyle yerlerde oturmayin diye bir emir yok ken gidilmeyecegini soyleyen kisi nasil fetva vermis oluyor. ” … orada kullanılması gereken bir akıl ziyan ediliyor demektir.” orada kullanilmasi gereken aklin ziyan edildigini soyleyerek ve ahlaken uygun olmadigini dusunerek baskasini kotu bir sekilde nasil yargilayabilme ozgurlugune nasil sahip olabiliriz.
yoldan geçen bir yabancı gibi mesela, yan masalarda keyifle içkisini yudumlayan insanlar ve orda bir yerde oturan kendimiz. Nasıl görünüyor?
Adam veya kadin orda keyifle ickisini yudumluyor olmasi beni niye ilgilendiriyor veya disardan bakan adamin nasi gordugu beni neden ilgilendiriyor olsun . ben niye yasantimi baskasinin bakis acisina gore sekillendireyim.
Ahlak kurallarini kim belirliyor. Eger kuranda ve hadiste yanlis oldugu belirtilmiyorsa. “Ahlaken” yanlis oldugunu kim belirliyor ozaman.
bence çok güzel alkolsüz mekan tercih edenleriçin süper olmus emeğinize sağlık da sadece alkol de yetmiyorki pekçok alkolsüz mekan belki kendide farkında olmadan içinde malum hayvan katkısı bulunan yağlar şantiler kullanıyor eti aldıkları yerler helal kesim yapmıyor yani biraz daha ince elemek lazım aslında incelediğiniz mekanlarda bunlarıda sorsanız çokmu şey istiyorum:))