Merhabalar merhabalar…
Yeterince heyecanlandık mı? O halde söylüyorum neymiş bu ücretsiz Perşembe. Fakat durun, öncelikle bir girizgah yapayım bilirsiniz lafı uzatmaya bayılırım 🙂
Efendim İstanbul’u herkes sever, herkes nasıl harika bir şehir olduğundan bahseder durur. Peki İstanbul sadece dizilerde sahne geçişlerine separatör niyetine kullanılan Ortaköy Mecidiye Camii üzerinden görünen Boğaz Köprüsü’yle, Kız Kulesi’yle, nedense hep gri günlerde çekilen Galata Köprüsü’yle mi güzel? Biz sadece bunlar için mi seviyoruz onu? Hayır, değil mi? Pek çoğunuzun söyleyeceği gibi İstanbul sakinlerine bir çok imkân sunuyor. Yani biz onu aslında vaadettiği bu imkânlar için seviyoruz, çünkü çeşitlilik bize özgürlük hissi veriyor. Ben bunu şeye benzetiyorum; hani bir odada akşama kadar kalırız ve belki de hiç dışarı çıkma isteği duymayız ama kapının üzerimizden kilitli olduğunu bilirsek içerde duramaz hale geliriz, bunalırız, muhakkak dışarıdan bir şeye ihtiyaç duyarız ya aynen öyle. İstanbul sakinleri de çoğu zaman bu ‘imkânların’ var olmasını yeterli görüp sanki bütün o etkinliklere katılıyormuşçasına kendini dışarıdaki sosyal yaşamın bir parçası olarak görüyor. Biraz evvel de söylediğim gibi alternatiflerin fazlalığı bize kendimizi özgür ve sosyal hissettiriyor, hiç birinden faydalanmasak, hiçbirine katılmasak da…
İşte şimdi sözü o müphem imkânlardan birine, ‘Ücretsiz Perşembe’ye bağlıyorum. Malumunuz İstanbul çok güzel bir modern sanatlar müzesine sahip 2004 yılında açılan İstanbul Modern Sanatlar Müzesi’nden kısa ismiyle İstanbul Modern’den bahsediyorum elbette.
İstanbul Modern, İstanbul’un en güzel yerlerinden birinde Karaköy’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi ile Tophane-i Âmire arasında yer alıyor. Müzede çeşitli sergiler, sinema gösterimleri, belgesel gösterimleri ve söyleşiler yapılıyor. İşte Perşembe günleri bütün bu sergileri ücretsiz gezebilir o gün gösterilen filmleri yahut belgeselleri izleyebilirisiniz. Yapmanız gereken tek şey; evden çıkıp kendinize güzel bir gün ısmarlamak.
Bitmedi, aynı zamanda İstanbul Modern’in bir de eğitim programları var. Bu programların büyük çoğunluğuna katılım ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Bunlardan özellikle çocuklar için olanlarını anne babalara yahut halalara/teyzelere tavsiye ediyorum. Kendi tabirleriyle; İstanbul Modern’in sergilerine paralel olarak düzenlenen Hafta Sonu Atölyeleri, çocukların sanatla iç içe, eğlenceli zaman geçirmesini amaçlıyor. Ben de naçizane, çocukların ilerde kendilerini daha iyi ifade etmeleri için, yaşıtlarıyla bir şeyler paylaşmaları için, sanatla erken tanışmaları için, güzeli görmeyi öğrenmeleri için bunların bulunmayacak fırsatlar olduğunu düşünüyorum. Kendinize güzel bir gün ısmarladıktan sonra haftasonu atölyeleri için yapmanız gereken tek şey ise rezervasyon yaptırıp vaktin gelmesini beklemek. Unutmayın erken davranmalısınız, kontenjan hemen doluyor.
Not: Siz siz olun benim gibi iki hafta üst üste butiklere, ikinci elcilere dalıp sinema seanslarını kaçırmayın. Vaktinde yetişin e mi 🙂
Yorumlar