Çocuklara Nasıl Davranacağımızı Rasulullah’dan Öğrenelim

Çocuklara Nasıl Davranacağımızı Rasulullah’dan Öğrenelim

Masumların-Efendisi'nin-Çocuk-Sevgisi

Masumların Efendisi’nin Çocuk Sevgisi

Biz sevmeyi O’ndan (sas) öğrendik. Nasıl seveceğimizi de. O’nun gelişine en çok şefkat ve merhamete muhtaç çocuklar sevindi. Çünkü evlatlarımızı diri diri toprağa gömecek kadar taş kalpliydik.

Zeyd, Medine sokaklarında oyun oynayan miniklerden biridir. Çok sevdiği küçük bir kuşu vardır. Adını Umeyr koyar. Allah Resûlü (sav) de Zeyd’i her gördüğünde ‘Umeyr’in babası’ anlamında ‘Ebu Umeyr’ diye hitap eder ona. Bir gün Zeyd’in kuşu ölür. Umeyr’in ölümü küçüğü çok üzer. Kuşun öldüğü o günlerde, Efendimiz, Zeyd’in evine taziye ziyaretine gider. Çocuğun kederli halini gören Rasûlullah, saçlarını okşayarak onu yanağından öper. Ardından, gülümseyerek: “Ya Ebu Umeyr! Kuşuna ne oldu, hayvanı ne yaptın?” diye sorar. Kâinat Güneşi’nin ilgisiyle ferahlayan Zeyd, bu söze çok güler.

Doğduğunda ‘ümmeti, ümmeti’ diye inleyecek kadar ümmetine düşkün olan Gönüller Sultanı (sav), kuşu ölen Zeyd’e taziyede bulunduğu gibi her fırsatta çocuklara ilgi ve sevgi gösterirdi. Küçük Zeyd ile olan anısından yola çıkarak Efendiler Efendisi’nin çocuklara olan sevgisinin derinliğini de anlamak mümkün. Kur’ân-ı Kerîm, anne-babaların evlatlarına karşı yaratılıştan ve içten gelen bir sevgi ve şefkat beslediklerini ifade ediyor. Fakat bugün hangimiz ölen bir kuşun taziyesine gidecek kadar çocuklarımıza bu denli hassas yaklaşıyoruz? Acaba çocuklarımıza olan sevgimizi onların eğitiminin temel taşı olarak görüyor muyuz?

Kur’an-ı Kerim’de çocuğun insanlara sevimli gösterildiğinden bahsediliyor. Saçılmış incilere benzetilen minik yavrularımız için bir kısım ayetlerde, ‘gözbebeği’ manasına gelen ‘kurratu ayn’ tabiri kullanılıyor. İnsanlığın İftihar Tablosu (sav) da evlatlarımıza iyi davranıp iyilikte bulunmayı her fırsatta tavsiye ediyor bizlere. Onun küçüklere verdiği değeri,

“Evladınıza ikram edin, ana-babanın sizde hakkı olduğu gibi, evladınızın da sizde hakkı vardır.”

hadis-i şerifi yansıtıyor.

Çocuklara karşı sınırsız bir sevgi gösteren Rehber-i Ekmel (sav), onlarla çok sıkı münasebetler kuruyor. Etrafındaki bütün çocuklarla yakından ilgileniyor. Miniklere âdeta yetişkin bir insan muamelesi yaparak, selâm verip, onların hâl ve hatırlarını soruyor. Hastalandıklarında ise ziyaretlerine gidiyor. Hatta zaman zaman onlarla şakalaşıp eğleniyor. Bazen de çocukları omzuna ve sırtına bindirerek, onlarla oyunlar oynuyor.

Masumların Efendisi’nin (sav) bu davranışları, çocukların şahsiyet oluşumuna, topluma uyum göstermelerine ve küçük yaştan itibaren eğitilmelerine katkı sağlıyor. Psikoloji biliminin de önemle üzerinde durduğu konuların başında, insan şahsiyetinin çocuk yaştan itibaren oluştuğu gerçeği geliyor. Bu açıdan bakıldığında Efendimiz’in çocuklara olan muamelesinin önemi daha iyi anlaşılıyor.

Yanında yetişen Hz. Enes (ra) de Nebiler Sultanı’nın (sav) kendisine nasıl davrandığını şöyle anlatıyor: “Allah Rasûlü’ne 9–10 yıl hizmet ettim. Bir kere bana ‘Öf!’ demedi. Yaptığım bir iş hakkında hiçbir zaman, ‘Niçin böyle yaptın?’, yapmadığım iş hakkında ise ‘Şöyle yapsaydın ya!’ ya da ‘Beceremedin, ne kötü yaptın!’ dediğini duymadım. On yıl boyunca bir kere zorlanacağım bir iş vermedi. Bir işi beceremeyip zayi ettiğimde bana kızmadı, beni kınamadı.”

Sevdiğini Söylerdi

Peygamberimiz, çocuklara olan sevgisini sık sık ifade eder. Onları öper ve okşar. Bir gün, İki Cihan Serveri’nin (sav) çocukları öptüğünü gören bir bedevi, bunu yadırgayarak, “Siz çocukları öper misiniz? Vâllahi biz onları öpmeyiz!” der. Bunun üzerine Şeref-i Nev-i İnsan, “Şayet senin kalbinden Allah merhameti söküp almışsa, ben ne yapabilirim?” buyurarak, çocuk sevgisinden yoksun bir kalpte merhametin de bulunamayacağını ifade eder.

Gönüller Sultanı’nın torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’le kimi hatıraları var ki, bunlardan çocuk eğitimi ve terbiyesi noktasında birçok önemli ders çıkarmak mümkün. Torunlarıyla Efendimiz arasında yaşanan bir hadise şöyle: Hz. Hasan ve Hüseyin, bir develerinin olmasını ister. Bu dileklerini dedelerine açıklarlar. O sıra maddî olarak çocuklara deve alacak durumda olmayan Sahib-i Fazilet, torunlarını üzmeden istedikleri deveyi unutturacak bir çözüm bulur. Onların önüne çökerek, “Haydi binin. Bundan daha iyi deve mi olur?” der. Çocuklar büyük bir sevinçle O’nun (sav) sırtına biner. Böylece deveyi unuturlar.

Güzide tavırlarıyla miniklerin ahlâkî eğitimine temel oluşturan İnsanlığın İftihar Tablosu’nun (sav) benzer muameleleri, sevginin çocuk yetiştirmedeki önemini gözler önüne seriyor. Asr-ı Saadet’ten bize yansıyan bu tablo, çocuklarımıza olan muamelelerimize ise ışık tutuyor.

Kaynak: Nuriye Çeleğen, Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı?

Çocuklara Bedduayı Yasaklıyor

Günümüzde yapılan hatalardan biri de azarlayarak ve kötü söz söyleyerek çocukların terbiye edilmesi. Efendimiz (sav), hiçbir çocuğa kızmamış ve vurmamış. Habibullah, miniklere davra­nışlarında onları dinleme, onların dünyalarına girme, onlara şefkatle yaklaşıp dua etmeye önem veriyor. Çocuklara beddua edilmesini ise yasaklıyor. Şefkat Peygamberi’nin torunlarıyla aralarında geçen şu hatıralar ise çocuklarımıza nasıl yaklaşmamız gerektiğini gösteriyor:

-Hz. Hüseyin’in sütannesi Ümmü Fadl’ı ziyarete giden Kâinat Güneşi, torununu ister. Efendimiz, miniği severken, Hz. Hüseyin küçük abdestini yapar. Ümmü Fadl, hemen kucağına alıp, kızan bir ses tonuyla “Bak, Peygamber’in üzerini kirlettin!” der. Sevgililer Sevgilisi ise gülümseyerek, “Çocuğumu incitme!” diyerek bu davranışı tasvip etmediğini belirtir. Yine bir başka rivayette Ümmü Fadl’ın, çocuğun omzuna vurduğu bir tutum karşısında, “Allah iyiliğini versin, oğlumun canını yaktın!” der.

-Efendimiz’in torunları Hz. Hasan ve Hüseyin, toplanan hurmaların yanında oyun oynuyordur. Bu esnada Hz. Hasan hurmalardan bir tanesini alır. Tam ağzına götürmüştür ki, Sevgili Dedesi’nin bakışlarıyla karşılaşır. Hemen elindeki hurmayı bırakır. Yaptığının yanlış olduğunu anlamaya, dedesinin farklı bir bakışı yetmiştir.

Kaynak: Yeni Bahar Dergisi

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir