Abiye kıyafetlerin tasarımında sınır yoktur. Sonuçta mahrem mekanlarda, kadın kadına birlikte geçirilen ortamlarda, her kadın bir anlamda kıyafetleriyle kendilerini anlatırlar bizlere. Bu bazen durgunluğu, bazen canlılığı, bazen suskunluğu, bazen çok dilliliği, bazen aşırı duygusallığı, bazen olgunluğu yansıtabiliyor. Biz de bu kıyafet tam sana göre, ya da bu kıyafete şu gerek gibi ifadeler kullanarak, kadın kadına sohbet konusu yaparız. Eskiden terziye gitmek gibi bir gelenek vardı. En az üç beş kere terziye provaya gidilirmiş. Tabi konfeksiyon devreye girince herşey fabrikalaştı. Biz de bu fabrikalaşmayı rafine etmek için, farklı parçalar ve malzemeler ekleyerek kendimize münhasır kıyafetimizi oluşturabiliyoruz.

Seçtiğimiz bu elbise için; sanki bir kimone folklorunu içeren bir japon kültürü esintisi olarak görebiliriz. Ya da kadim hint giyim kültürünün modern bir yansıması olarak düşünebiliriz. Belki Osmanlı giyim kültürünün masumiyetini mahrem mekanlara taşıyabiliriz. Bu bir günlük elbise değil; bu bir başlıbaşına mahrem bir ambians. Temiz kadınlık duygularının duruluğu ve dinginliği. Bir mutluluk bin huzur elbisesi.

İşte bu noktada, elbette yüzük, bilezik, küpeler, bir kadın için olmassa olmaz kadınlık duygusu için değerler. Beyaz ayakkabılar ve seçtiğimiz şal ve çanta salon için kullanılabilir aksesuarlar. Ben bu elbiseyi özel ve mahrem mekanlarda edebe ve adaba saygı kabilinden kullanılabilecek yüksek değerde bir elbise olarak kabul ediyorum. İsteyen istediği gibi kullansa da her ortamın, her duygunun, her paylaşımın bir kıyafeti ve kültürü olması gerektiğini düşünenlerdenim.

Herkesin duygularının olgunlaştığı, kıyafetiyle bütünleştiği ortamına göre zarif elbiselerinin olmasını isterim. Çünkü zarafet, şıklık, nezafet, nezaket, masumiyet, mahcubiyet ve kibarlık kadınlığın olmassa olmaz yüksek değerleridir.

Tüm tesettür giyim kombinleri için tıklayın.

Kombin Tasarımı: Türkan Eraslankılıç