Nur, küçük bir hanımefendi. Evlerinin çatı katını, ailesi kendisi için dekore etmek istiyor. Nur’a yeni bir yaşam alanı hazırlıyorlar kısacası. Bu anlamda fikirlerimi almak için bana danıştılar. Tam olarak Nur için hazırladığımız proje bitmemiş olsa da, Nur’un ışığında bir araya getirdiğim dökümanları ve çatı katı düzenleme fikilerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çatı katlarında yaşam¸ her ne kadar bizim kültürümüzü yansıtır bilinmez ancak, hayatımızı Yunanlılardan geldiği doğru olabilir . Kalabalık aile düzeninden ileri gelen çok katlı evlerde, evlerin büyük ve çok odalı olmasından dolayı pek kullanılmayan çatı katları, köylerde samanlık, kasabalarda tavan arası boşluğu niteliğinde, çıkılmayan ve nadiren ziyaret edilen bir yer olarak kullanılmaktadır. Ki halen bir çok yerde fonksiyon olarak öyle kullanılmaya devam eden evler bulunmaktadır. Batıdan ileri geldiğinden midir bilinmez, şimdi ise işler biraz değişti gibi. İnsanların özel olarak çatı katlı daire istemeleri modern mimaride yerini giderek almaktadır. Kimi anneler için hiç çıkamam oralara kim temizleyecek feryatları için de yerini alan bu yerler, kimileri için ise eşsiz güzellikleri barındırmaktadır.
Çatı katlarını her türlü fonksiyonda yaşam alanlarına dönüştürmek mümkündür. İster herşeyden, hayatın hareketliliğinden kendinizi uzaklaştırdığınız bir köşe, ister tüm iş yoğunluğunuzu takip ettiğiniz bir çalışma alanı, ister oturma odası, ister kendiniz için yatak odası yada Nur gibi çocuklarınız için yatak odaları. Bunların tam yanında evinizin sadece çatı katı olma durumu da var tabi. Keyfini çıkarma size kalmış. Bir çoğunun dik ve elinizi uzattığınızda ulaşabildiği çatılara yakın yaşamak bazen sıkıntılı durumlar yaratsa da, havalandırma ( sıcak-soğuk ilişkisinin) her daim sorun teşkil etse de hepsinin bir bir çözümü bulunmakta aslında.
Nasıl dekore edeceğimizi bilmediğimizden dolayı, kullanamadığımız, fonksiyonlarını yitiren çatı katlarımıza yeniden ışık tutmak gerekmektedir.
Bir çatı katını ( odasını ) dekore ederken öncelikle mekanın aldığı ışık miktarı çok önemlidir. Doğru ışığa sahip açıklıklarının olması o mekanın her şekilde yaşayabileceğini gösterir. Hele ki Nur’un odası gibi iki tarafa açılan balkonunuz geniş pencereleriniz varsa değmeyin keyfinize. Çatıların dik ve alçak olması, basıklık duygusunu arttırsa da zemin ve çatının renkleri o mekanın büyüklüğü ile doğru orantılıdır. İster yatak odası ister çalışma odası olsun, çatınızı hangi fonksiyonda kullanırsanız kullanın, ışık almayan mekanlarda açık renkler ortamı olduğundan daha büyük ve ferah gösterir. Küçük mekanlarda, kaba gösterisli mobilyalardan çok daha sade detaysız renklerle hareketlendireceginiz mobilyalar kullanmalısınız. Aksesuarların insan boyutlarına doğru orantılı olarak seçilmesi, zaten az olan ve yer yer çatılarla yükselen mekanın kendini daha iyi ifade etmesini saglayacaktır. Perdelerde ışığı kesmemesi ve cephe oluşturmaması açısından kalın ve kalabalık duran modeller yerine, sade şık ve zarif tüller, storlar kullanılabilir.
Aslında görülüyor ki çatı katlarını dekore etmek sanıldığı kadar güç değil, aksine eğlenceli ve fonksiyonel keyifli bir mekanda yaşamayı sağlıyor. Bu tamamen o mekanın işlevine uygun halde forma kavuşturmasıyla ilgili bir durum.
Yazıya başlamadan önce aklıma hiç gelmeyen bir şey.
Aslında benim odamda bir çatı katı ve şimdi ben bunları size oradan yazıyorum.
Sevgiyle kalın, Yaradan’a emanet olun..
Geçmiş Ramazan bayramınızı kutlarım.
Yorumlar