Geçmişten Günümüze “Kabe”

Geçmişten Günümüze “Kabe”

Geçmişten Günümüze Kabe
Kabe 1880
(Kabe’nin çekilen ilk fotoğrafı)

Dünyada Kuruluşu En Eski Yapı

Haccın sebebi ve bütün müslümanların kıblegâhı olan Kâbe , yeryüzünde yapılmış olan ilk mukaddes mabettir. Buna Beytullah ve Beyt-i Atik de denir. Kur’an-ı Kerim’de:

“Doğrusu insanlar için ilk kurulan ev, Mekke’de alemler için mübarek ve doğru yol gösteren Kabe’dir. Burada apaçık deliller vardır. İbrahim’in makamı vardır; kim oraya girerse güvenlik içinde olur.”

(Âl-i İmrân Sûresi, 96-97)

Hz. Peygamber, Ashab-a Kiramdan Ebu Zer (r.a)’in sorularına cevap olarak:

“Yeryüzünde ilk inşa edilen mescid “Mescid-i Haram”, ikinci inşa edilenin”Mescid-i Aksa”dır ve bu ikisi arasında kırk yıl süre bulunur”

beyan buyurmuştur. (Buhârî, Enbiyâ. 10)

Bu ayet ve hadis-i şerif, yeryüzünde yapılan ilk mescidin Kâbe olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Geçmişten Günümüze Kabe
Kabe 1910

Kur’an-ı Kerim’de Kâbe‘yi inşa edenin Hz. İbrahim ile oğlu İsmail olduğu bildirilir.

Bu iki peygamberin Hicaz bölgesine intikali şöyle olmuştur. Hz. İbrahim Filistin yöresinde peygamberlik görevini yürütürken, ilk eşi Sâre ile sonradan evlendiği Hacer arasındaki duygusal rekabet ve kıskançlık sonucunda Hz. Hacer’i başka bir yöreye yerleştirmesi gerekti. Hz. İbrahim, Hacer’i ve süt emmekte olan küçük çocukları İsmail (a.s)’i alarak şimdiki Zemzem kuyusunun bulunduğu yere getirdi. Henüz Mekke şehri ve o yörede insan yoktu. Bir kırba su ve bir miktar yiyecekle onları orada bırakıp, Filistin’e dönmek isteyince; Hz. Hacer, bu hicretin Allah’ın emri ile olup olmadığını sordu. Hz. İbrahim; vahiyle bıraktığını söyleyince Hacer; “Allah kulunu zayi etmez, gidebilirsin” diyerek tevekkül ve teslimiyet gösterdi. Bir kadın ve kucağında süt emen, bebek yaştaki çocuk, çölün ortasında, insanın bulunmadığı bir yörede yalnız kalıyordu.

Geçmişten Günümüze Kabe
Kabe 1954
Hz. İbrahim zaman zaman Hicaz’a gelmiş, oğlu İsmail büyüyünce, birlikte Kâbe-i Muazzama‘yı inşa etmişlerdir. Kur’an-ı Kerîm’de olay şöyle anlatılır:

“Bir zaman Biz, İbrahim’e Kâbe’nin yerini gösterip şöyle vahyettik: Bana hiç bu şeyi ortak koşma. Evim olan Kâbe’yi tavaf edenler, civarında oturanlar, rükû edenler ve secdeye varanlar için temizle”

(el-Hac, 22/26)

Geçmişten Günümüze Kabe

Kâbe inşa edilirken Hz. İsmail çevreden taş taşır, Hz. İbrahim de Kâbe’nin duvarlarını örerdi. Duvarlar yükselip yerden erişilmez olunca Hz. İsmail halen “Makam-ı İbrahim” adı ile ziyaret edilen taşı getirdi. Hz. İbrahim bu taşı iskele olarak kullandı. Ebû Kubeys dağından getirilen ve “Hacer-ül Esved” adı verilen taş da, tavafa başlama yerine işaret olmak üzere, halen bulunduğu köşeye yerleştirildi. Mabed’in duvarları yükselince, Hz. İbrahim ve İsmail şöyle dua ettiler:

“Ey Rabbimiz! Bunu bizden kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen çok iyi işiten ve çok iyi bilensin. Rabbimiz! İkimizi de sana teslim olan kıl. Soyumuzdan da Sana teslim olan bir ümmet meydana getir. Bize ibadetimizin yollarını göster. Tövbemizi kabul et. Şüphesiz Sen, tövbeleri çok kabul eden ve çok merhamet edensin. Ey Rabbimiz! Soyumuzdan vücuda getireceğin İslâm ümmetine kendi içlerinden bir Peygamber gönder ki, onlara Sen’in ayetlerini okusun, kitabını, hikmetini öğretsin, onları günahlardan temizlesin. Şüphesiz Sen, her şeye galipsin, hüküm ve hikmet sahibisin”

(el-Bakara, 2/127-129).

Geçmişten Günümüze Kabe
Kabe 1963

Hz. İbrahim’in duası kabul olmuş, Cenâb-ı Hak O’nun soyundan Hz. Muhammed’i son peygamber olarak göndermiştir. Hz. Peygamber’in bu duayı kastederek;

“Ben, babam İbrahim’in duasına ve kardeşim İsa’nın müjdesine, annemin de rüyasına mazhar olmuşumdur”

(Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 127, 128, V, 262) buyurduğu nakledilir.

Kâbe‘yi ilk inşa edenin Hz. Âdem (a.s) olduğu, Hz. İbrahim’in ise oğlu İsmail ile birlikte Nuh tufanından sonra aynı temeller üzerinde onu ikinci defa inşa ettikleri de nakledilmiştir. (ez-Zebidi, a.g.e, VI, 13)

Geçmişten Günümüze Kabe
Kabe 2014

Kâbe, o tarihten günümüze kadar bir çok defa tamir görmüştür. Nitekim Hz. Peygamberin büyük dedesi Kusay zamanında tamir edilen Kâbe, Hz. Peygamberin gençliğinde de Kureyş tarafından tamir edilmiş bu arada Hacer-ül Esved‘i yerine koyma hususunda aralarında ihtilaf çıkmış ve bu şeref Hz. Peygamber’e nasip olmuştur.

Kaynak: Sorularla İslamiyet
Fotoğraflar: Pinterest

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir