Elbette aldatılma çok ağır ve kolay kolay hazmedilemeyecek bir şey. Yıllarca kendine sadakatle bağlı kaldığını düşündüğü eşinin, sadakatsizliğiyle yüzleşmek kadını hem bir depresyona sürüklerken hem de eşine karşı güven duygusunu kaybetmesine neden olur.
Aldatılan kadın bazen de ne yapacağını bilemez; ”kızmalı mı?” , ”öfkelenmeli mi?”, ”çekip gitmeli mi?, ”eşinin yaptığını görmezden gelip aklının çelindiğini mi düşünmeli?”, ”eşine nasıl bir tepki vermeli?”, ”en doğru tepki ne olur?” bu sorular arasında bir çıkmaza girip, ne yapacağını bilememenin verdiği panikle yada içindeki öfkeyi nereye akıtacağını bilememenin kararsızlık ile kadın bazı yanlışlar yapabilir.
İşte ”Aldatılan Kadınların” başlıca yaptığı yanlışlar…
1-Dedektiflik Yapma
Aslında kadınların en büyük özelliklerimden erkeklere göre hislerinin daha isabetli olmasıdır. Kadın aldatıldığından şüpheleniyorsa, kadının psikolojik bir rahatsızlığı olmadığı sürece bu şüphe genelde doğrudur. Fakat kadının aldatıldıktan sonra yaptığı en büyük yanlışlardan biri işte tam burada başlar. Kadınlar eşlerinin kendilerini aldattığından şüphelendiğin de, dedektif gibi işin peşine düşerler. Gizli gizli adeta casus gibi, etrafı aramaya, eşlerini sorgulamaya bütün enerjilerini verirler. Kadının bu kanıt toplama çabası, ilişkilerini tamamen kopma noktasına taşır. Çünkü erkeklerin doğasında çok belirgin bir özellik vardır; yüzleşene kadar inkârı tercih ederler bu inkâr aslında, ”Hatamı anladım, bana izin ver, su yüzüne çıkarma, pişmanım her şeyi toparlayayım.” Erkek bir kere kabul ettim mi kadına iki seçenek verir ya ayrılmak ya da kabullenmek.
Kesinlikle dedektiflik yanlış bir tercihtir. Çoğu kadın bunu yaparken aslında niyetleri ayrılmakta değildir, ”Bak ben biliyorum, kendini toparla, ben evliliğimi bitirmek istemiyorum” demek ister ama yaptığı dedektiflikle, her şeyi ortaya sermek, planında olmadığı gibi evliliğini bitirir. Bazı kadınlar ise kanıtlayıp vicdanı rahat bir şekilde ayrılmak ister. Kadın vicdanını rahatlatmaktan çok sonu erteler sadece… Oysaki bir kadının aldatıldığını anlaması için kanıta ihtiyacı yoktur. Eğer sizi gerçekten aldatıyorsa ya da siz, onun aldattığından paranoyaklık derecesinde şüpheleniyorsanız, kanıtlar, ilişkinizde bir şeylerin değişmek zorunda olduğunu bilmeniz için gerekli değildir. Onu tam da aldatma eylemini yaparken yakalamaya çalışmak, size aradığınız huzuru bulmaktan ziyade yorgunluk, üzüntü ve kızgınlık getirir. Şartları olduğu gibi kabullenip bundan sonra ne yapabilirim diye düşünmek en doğrusudur.
2-Kocasını Masum, Diğer Kadını Günah Keçisi Yapma
Aldatma ne, diğer kadını masum yapar, nede aldatılan kadının eşini masum yapar. Fakat burada aldatılan kadının başka kadını suçlamadan önce kendisine şu soruyu sorması daha doğru olur. ”Sizinle güzel bir ilişkiye başlayan, size güvence veren, sizi hiç aldatmayacağına dair söz veren ve sonra da sizi aldatan kim?”,”Bir erkek aldattığında, vahşi cazibeli şeytan kadın, tarafından ayartılmış oluyor, öyle mi?” ya da ”Yuvanızı yıkan eşiniz değil başka bir kadın mı olduğunu düşünüyorsunuz?”. Kendinizi kandırmayın. Burada kimse diğer kadına hatasız diyemez ama yuvanızı her şeyi kaybetme pahasına da olsa tehlikeye sokan sizce kim? Aldatma asla tek taraflı değildir. Diğer kadına kızmaktan vazgeçin. Bunun yerine eşinizin ilişkinizi nasıl kirlettiğine odaklanın. Hem şöyle düşünün; bu aldatma eğer o kadınla olmasaydı bir başkasıyla olacaktı. Sadakatsizler aldatır. Sorun o kadında değil, eşinizde ne yazık ki… Burada kendinize, ”Ben eşimin sadakatsizlik yaptığının farkındayım, Bunu bilerek bu evliliğe devam edebilir miyim? yoksa bitirmeli miyim?”
3-Aldatan Eşten Ayrılamama
Kadınlar aldatıldığını öğrenirler. Burada belki de her şeyden önce üzerinde durulacak mesele, eğer eşiniz sizi aldatmışsa, isteyeceğiniz son şey, onu hayatınızda tutmaya devam etmek olmalıdır. Tabi ki pişman olan kişiler yok değil, fakat aldatma, defalarca verilen sözlere, af dilemelere rağmen devam eden bir davranış kalıbıdır genelde. Eğer sizi aldattıysa, onu kendinizden mahrum bırakarak cezalandırabilirsiniz.Aslında cezalandırma da demeyelim, kendinize böyle iyilik yapmış olursunuz. Ne demiştik? Sadakatsizler aldatır.
Unutmayın siz hiçbir zaman onu aldatmaya mecbur etmediniz. Eşiniz sizi aldatıyorsa bu sizin değersiz olduğunuzun değil, onun bir ilişkinin sorumluluklarını yürütmedeki yeteneksizliğinin göstergesidir. O, bir yetişkinin sahip olması gereken yeteneklerden yoksun demektir.
Kendinizi suçlamaktan vazgeçin; çünkü onun aldatmasına neden olan siz değildiniz ve sadakatsiz birini sadık hale getirmek için sizin yapabileceğiniz bir şey yok. ”Daha zayıf, daha güzel ve yatakta daha iyi olsaydım aldatılmazdım” düşüncesini kafanızdan atın. Emin olun, sizi aldatırken, sizin yeteneklerinizi ya da sahip olduklarınızı hiçbir zaman düşünmüyordur.
”Konu elbette hassas; fakat şunu bilmek gerekir eşlerin kendisine olan ve karşılarındaki kişiye olan saygıları, yetişkin bir bireyde aldatmaya izin veremez. Boşanmak son çaredir diyoruz hep, fakat sadakatsiz bir evliliği yürütmekten, hem kendini hem karşısındakini aldatmaktansa en sağlıklı olan ayrılıktır. Güvenin olmadığı bir evlilik eninde sonun da bitmeye mahkumdur.”
”Evdeki Huzur Mutluluk Budur” Hepinize evlerinde, ailelerinizle; huzurlu ve mutlu günler dilerim.
Yorumlar