Hemen herkes bilir Hz. Muhammed (sav)’in Mekke’den Medine’ye hicret edişi ve sonrasında ensar ismi verilen Medine halkının Peygamberi kendi evlerinde ağırlamak için yola dökülüşlerini. Kimi seçse diğeri kırılacağından seçim bir şekilde deveye bırakılır, o kimin evinin önünde çökerse efendimiz orada kalacaktır. Ve deve Ebu Eyyüb el-Ensarî’nin evini ‘seçer’. Böylece sahabe ensar sıfatı dışında bir de ‘mihmandar-ı Resul’ lakabını almış olur. Dediğim gibi bunlar hemen hemen her müslümanın bildiği şeyler. Peki, şimdilerde neler oluyor?
Kapitalizmin pazarlamada hiçbir sınır tanımayışına şahit oluyoruz. Bu ticarethanelerine İslami isim koyma, hatta slogan olabilecek temsil değeri olan isim koymalar moda olduğunda bir mide bulantısı sarmıştı içimi fakat insan olayları gelebileceği boyutu tam olarak kestiremiyor. Hani diyorsunuz ki para hırsının da kapitalizmin de hatta yersiz kullanılmaktan laçkalaşmış anlamını kaybetmiş olsa da burada bu ifadeyi kullanmak zorundayım: din sömürücülüğün de bir sınırı haddi hududu vardır. Bundan da para kazanmaya çalışmazlar, bunu da ‘kullanmazlar’. Bu kadarı da olmaz. Ama oluyor işte, yapıyorlar sonra da hiç yüzleri kızarmıyor tv kanallarında gururla sunuyorlar, billboardlarda boy boy görüyoruz: ‘Ebu Eyyub el-Ensari House’ Maldivler’de açılıyor.’ Ekliyorlar; ‘misafirlerini bekliyor’
İnsan sormadan edemiyor; Ebu Eyyüp el-Ensari de bizi görecek mi? O da bizi ağırlayacak mı?
Oradaki ‘house’ lafının eğretiliğine mi şaşalım, misafir ağırlama üzerinden gidip Hz. Peygamber’i Medine’de evinde misafir etme şerefine erişmiş bir sahabenin ismini verme ‘cinliğine’ daha doğrusu ‘hinliğine’ mi kızalım bilemiyoruz. Çok yaratıcı bir fikir bulduklarını düşünenler acaba ‘misafir etme’ benzetmesinin taraflarını nasıl belirliyor. Yani Hz. Peygamber müşteriye Ebu Eyyüb el- Ensari pansiyon işletmecisine mi benzetiliyor yoksa Maldivler’deki bu otel ismini aldığı sahabeye oraya giden müşteriler de peygambere mi benzetiliyor? Hepiniz bizim misafirimizsiniz demeye çalışırken hepiniz bizim peygamberimizsiniz deniyor, parayı veren düdüğü çalar misali.
Bizim şu cümleleri yazarken, okurken korktuğumuz kadar korkmuyorlar bu ismi koymaya cüret ederken ondan eminim. Dinine, Peygamberine biraz olsun saygısı olan insan oraya gitmez.
Yoksa seri Burak Hava Yolları, Miraç Asansörleri, Ali Bıçakları, Ömer Terazileri ile devam edecek.
Yorumlar