Sıradanlığın dışına çıkıldığı bir camideyiz bu hafta sizlerle. Sancaklar camisi; tasarımcısı mimar Emre Arolat Hoca’nın kaleminden Hz. Muhammed (s.a.v.)‘ e ilk vahiyin geldiği Hira Mağarası’ndan esinlenerek tasarlanmıştır. Dünya mimarlık festivalinde, dini yapılar katagorisinde 1.olmuştur…

Tüm detaylarıyla Sancaklar Camii, bu hafta sizler için YeşilTopuklar’da…

Yeraltında yapılan ilk cami.

Mimar Emre Arolat beyefendi tarafından kalemden kağıda düşen, daha sonra çizgilerin yükselmesiyle hal olan Sancaklar Camisi burası. Yapı, Dünya Mimarlık Festivali’nde dini yapılar kategorisinde birinci oldu. Usta mimar yapıyı tasarlarken Hz. Muhammed (s.a.v.)’ e ilk vahiyin geldiği Hira Mağarasından esinlendiğinden bahsediyor.

Sancaklar Camisi tarihten gelen ve günümüzde inşa edilen camilerin yani sıra çok farklı bir mimari yapıya sahiptir. Bu farklılık olumlu yönde tüm dikkatleri üzerine çekmektedir. Tasarımı yapılırken sadece gün ışığından faydalanması planlanan bir yapı olarak düşünülmektedir.

Sancaklar Camisi, konum itibariyle kalabalık bir yerleşkeden bir yol aksı ile ayrılmakta kendi başına huzurun adresi olarak vurgulanmaktadır.

Lokasyon itibariyle, İstanbul merkezden biraz uzak Büyükçekmece semtinde yer alan Sancaklar Camisi, dini yapılar sınıfından belirli bir forma bağlı olmadan tasarlanmış bir ibadethanedir. Arazinin doğal eğiminden faydalanılarak inşa edilen yapı, çatısı olarak doğal araziyi barındıran bir mekan olarak algılanmaktadır.

Bildiğimiz minarelerden çok, dikdörtgen formdaki minaresi, tarihten günümüze kalmış bir baca görüntüsü sergilemektedir. Sancaklar camisinin giriş kapısına yönelindiğinde, bildiğimiz cami kapılarıyla kıyaslanmayacak kadar sade bir girişle karşılaşılmaktadır. Ayakkabılarımızı çıkartıp iç mekanda gayet şık ayakkabı dolaplarına bıraktıktan sonra, yerdeki halıların duvarlarla bütünleştiği, sessizliğin içerisinde huzurun baş döndürdüğü bir mekanla karşılaşılmaktadır.

Özün; ses, ışık, malzeme, doku ve havasıyla temsil edildiğini hissedeceksiniz.

Yapının kıble yönünde açılan belirli büyüklükteki boşluklardan mekana ışık süzülmektedir. Düşünüyorum da yapının içerisinde bir aydınlatma armatürü kullanılsaydı, bu kadar sadece ve hissiyatı yaşatan bir yapı olmazdı.

Hira mağarasından esinlenerek yapılan cami; tasarımcısının hayaline göre; dua etmek, Allah ile baş başa kalmak için planlanmış bir iç mekana sahiptir.

Amaç ibadet edilebilecek dinsel duyguların arşa yükseleceği bir mekan oluşturmaktır. Mekanı gezip gördüğünüzde de bu duygulara erişebileceğinizi ummaktayım.

Bir mimar olarak; içerisinde kendinizi Yaradan’a teslim ettiğiniz bu güzel ibadethaneyi ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum.

Yaradan’a emanet olun…

Fotoğraflar: www.emrearolat.com