Türkiye’de Feracenin En Popüler Markası Ferraceci!
Günümüzde feraceyi Arap ülkelerine özgü bir dış giysi olarak tanımlıyoruz fakat feracenin geçmişine baktığımızda atalarımızın da uzun yıllar kullandığını görüyoruz. Ferace, Osmanlı‘da kadınların çarşaftan önce sokağa çıkarken üstlük olarak kullandıkları bir üründür. Günümüzde çok tercih edilmeyen feraceler son iki yıldır oldukça ilgi görüyor. Kullanım rahatlığı ve sadeliği ile feraceleri bir kere kullandığınızda asla vazgeçemiyorsunuz.
Ferraceci, Türkiye’de yükselişe gelen feracenin en popüler ve en çok talep gören markalarından biri. Markanın sahibeleri olan Semra Alpak ve Sümeyra Arslan’dan Ferraceci markasının gelişim süreçlerini dinledik.
Yeşil Topuklar: Öncelikle sizleri tanımak isteriz. Kendinizden biraz bahseder misiniz?
Semra Alpak: Tabii, aslen Rizeliyim ama İstanbul doğumdum büyüdüm. Sakarya Üniversitesi, İktisat mezunuyum. Aile şirketimizde 8 yıl çalıştıktan sonra, son 2 yılını yarı zamanlı olarak üzere Ferraceci‘de başladım. Akabinde aile şirketin ayrılıp tam zamanlı olarak Ferraceci‘de devam ettim.
Sümeyra Arslan: İstanbul doğumluyum. Aslen Malatyalıyım. Evliyim ve 5 yaşında bir kızım var. Ben de Yeditepe Üniversitesi Antrepoloji bölümünde iki yıl kadar eğitim aldıktan sonra o dönemin getirdiği belli sebeplerden dolayı burslu olarak okuduğum okulu bırakma kararı aldım.
Yeşil Topuklar: Ferraceci fikri nasıl doğdu? Birlikte bu markayı nasıl oluşturmaya karar verdiniz?
Sümeyra Arslan: Bizim 20 yıldır Arap dostlarımız var. Bize ülkelerinden 20 yıldır ferace getiriyorlar. İlk olarak namaz kılarken giyiyorduk daha sonra arkadaşlarım üstümde görüp çok beğendiler ve onlara da hediye etmeye başladım. Ferace öyle bir şey ki, bir kere kullandığınızda ondan vazgeçemiyorsunuz, akabinde dış giyim olarak da ferace kullanmaya başladım. Sonra feraceye olan ilgiye rağmen böyle bir satış açığı olduğunu görünce neden biz yapmayalım ki dedik. Önceleri yurt dışından getirdik ama onların tercihleri ve zevkleri bize çok da uymadığını gözlemledik. Bizim istediğimiz Türk hanımlarının dış giyim olarak kullanılabilecek feraceler tasarlamaktı işte böylelikle yola başladık. Semra Hanımla ben ortaokul arkadaşıyız. O dönemden beri zaten birlikte bir şeyler yapmak fikrimiz hep vardı. Sonrasında tüm bu gözlemlerden sonra sağolsun Semra Hanımın desteği ve teşviki ile böyle bir projede bir araya geldik.
Yeşil Topuklar: Feracenin bir tarzı olur mu? Eğer olursa siz kendi tarzınızı nasıl yorumluyorsunuz?
Semra Alpak: Güncel, dünya modasına ayak uyduran Türk kadınlarının giyim, kültür ve zevkine hitap eden bir tarzımız var. Yurt dışındakinden ziyade sosyal yaşamımızda rahatlıkla kullanabilen, rahat, fermuarlı, tesettüre uygun ama dünya modasını da takip eden bir tarzımız var diyebiliriz.
Yeşil Topuklar: Ferace son iki yıldır her yaş grubuna hitap eden bir kıyafet haline geldi. Bu değişimi nasıl yorumluyorsunuz?
Semra Alpak: Şuan Umre’ye gitme yaşı çok düştü ve bana göre Türkiye’de ki en önemli faktörlerden biri de bu. Yani oraya gittiğimizde giydiğimiz için rahatlığını hissettik, anladık. Dolayısıyla Türkiye’ye geldiğimizde de vazgeçemedik. Tabii bir de şöyle bir şey de oluştu, Türk hanımlarının kına gecelerinde şık kıyafetlerinin üstüne bir dış giyim ihtiyaçları doğdu. Bu ihtiyacı da ferace oldukça güzel karşıladı.
Sümeyra Arslan: Ben de şunu eklemek isterim ki, ferace örtünmeyi de kolaylaştırdığı için özellikle ilk kez kapanacaklar için her konuda rahatlıklar sunuyor. Bu da bir diğer tercih edilme sebebi olabilir diye düşünüyorum.
Yeşil Topuklar: Peki, sizin müşteri portföyünüz nasıl?
Semra Arslan: Her kesimden insan geliyor. Fakat 25 yaş üstü hanımlar daha çok tercih ediyor. Üniversite gençliği henüz bu kadar ilgi göstermiyor. 1 tane 2 tane edinim diyen her yaştan insan grubuyla tabii ki de karşılaştık ama genel kitle genç-orta yaş diyelim. Gençlere hitap eden birçok ürünümüz var fakat sanırım ferace daha düz, siyah olduğu için üniversite gençlerinin hayatına tam giremedi.
Yeşil Topuklar: Tasarımlarınızı kim yapıyor ?
Semra Alpak: Çoğunlukla Sümeyra Hanım olmak üzere, ben de bir arada olduğumuz zaman katkılarımı sunmaya çalışıyorum.
Sümeyra Arslan: Model tasarımlarını biz tasarlıyoruz ve her aşama bizim kontrolümüzde ilerliyor. İyi ve kaliteli bir işin ortaya çıkması için tüm ekibin aynı titizlikle çalışması gerek. Biz de bu anlamda çok şanslıyız. Özellikle ferace üretiminde kalıp çok önemlidir, çok şükür ki kalıpçımız da bu anlamda çok başarılı.
Yeşil Topuklar: Modelleriniz koleksiyon şeklinde mi çıkıyor?
Sümeyra Arslan: Hayır, sezonsal bir koleksiyon hazırlamayı kendimize yakın görmüyoruz, ürünlerimiz spontane çıkıyor. Ancak tabii ki yılda iki kez yazlık ve kışlık ürünler için fotoğraf çekimi yapıyoruz.
Yeşil Topuklar: Peki dünya trendlerini takip eder misiniz?
Sümeyra Arslan: Trendleri takip etmiyorum diyebilirim ama tabii ki belli konularda dünya modasında uzun süreli etki oluşturacak modelleri biz de kendimize uygun düşecek şekilde kullanabiliyoruz.
Yeşil Topuklar: Ürün çeşitliliğinizden bahseder misiniz? Ferace dışında başka ürünlerde mevcut mu?
Sümeyra Arslan: Feracenin dışında gecelik sabahlıklar, ithal eşarplar, seccadelerimiz var. Tabii ayrı olarak kışlık kabanlarımız, mantolarımız da mevcut…
Yeşil Topuklar: Son olarak eklemek istediğiniz?
Sümeyra Arslan: İşim konusunda bir şeyler paylaşırken mütevazı olmak istemiyorum, başladığımızdan beri ülkemizde feraceyi akımını markamızın oluşturduğuna inanıyorum ben. Bunun en büyük göstergesi taklit ediliyor olmamız. Bir çok firma ürünlerimizi taklit ediyor. Aslına bakarsanız bu hoşumuza gidiyor, sonuçta taklit aslını yüceltir…
Semra ve Sümeyra Hanıma keyifli sohbetleri için çok teşekkür ederiz.
Ferraceci İletişim:
Facebook: Ferraceci Ferrace
Instagram: Ferraceci
www.ferraceci.com
[…] gerekir derseniz, ürün ve kumaş kalitesi, özgün tasarımları ve yenilikçi, genç tarzı ile FERRACECİ en doğru adres […]