Çocuklarımıza Çığlık Atmayı Öğretmeliyiz!

Çocuklarımıza Çığlık Atmayı Öğretmeliyiz!

Çocuklarımıza Çığlık Atmayı Öğretmeliyiz

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam, annelere öneride bulunarak, “Çocuklarımıza istemedikleri bir teklifle ya da zorlamayla karşılaştıklarında çığlık atmayı öğretmeliyiz” dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Bakanlık’ta düzenlediği basın toplantısında, erken ve zorla evliliklerle mücadele ile çocuklara yönelik yapılacak çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Son günlerde gündemi işgal eden çocuklarla ilgili suç hadiselerinin meydana geldiğini hatırlatan İslam, bu konuda acı çekmiş bütün ailelere baş başsağlığı ve sabır, şiddetin kurbanı olmuş bütün çocuklara Allah’tan rahmet diledi.

İslam, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sevgi adına hareket ettiğini iddia eden genç bir adam sevdiği kızın kardeşini hunharca öldürebiliyor, babasıyla iş ilgisi olduğu bir çocuğu bir adam ıssız bir yere götürüyor işkenceyle öldürüyor, başka çocuklar kaçırılıyor, işkenceye maruz kalıyorlar ve öldürülüyorlar. Şu soruyu kendimize sormamız lazım; bizim gibi insani değerleri yüksek olduğunu düşünen, dini inançlarının yüksek olduğunu düşünen aile kurumunun gelişmiş olduğunu düşünen bir toplumda bu tür facialar nasıl yaşanabiliyor? Bu faciaları ortaya çıkaran failler bizim ülkemize uzaydan gelmiyorlar, bu toplumda yetişiyorlar. Bu nasıl oluyor. Bizim toplumumuz bu insan tipini nasıl oluyor da yaratıyor?”

“Revize çalışmalarına yarından itibaren başlanacak”

Son zamanlarda çocuklara karşı işlenen suçlarda yeniden artış eğiliminin ortaya çıktığına işaret eden İslam, Bakanlık olarak bu konudaki uygulamaları gözden geçirdiklerini ve eylem planlarını revize kararı aldıklarını söyledi.

İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile acil toplantılar yaparak acil çalışmalar yapmayı istediklerini dile getiren İslam, revize çalışmalarına yarından itibaren Bakanlıklardaki yetkili mercilerle başlayacaklarını kaydetti.

Çocukların ve aileleri bu tür şiddet olaylarına, taciz ve saldırılara karşı bilinçlendirmenin önemli olduğunu anlatan İslam, bunu yaparken ülkede panik ortamı yaratmamak gerektiğini, sükunet içinde çocukların korunması üzerine düşünmek gerektiğini söyledi.

Çocukların çok erken yaşlardan itibaren bir noktayı çok iyi bilerek yetişmeleri gerektiğine dikkati çeken İslam, şunları kaydetti:

“Çocukların bir yabancıyla karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını bilmeleri gerekiyor. Tıpkı ateşe ellerini uzattıklarında yanabildikleri gibi çok doğal bir biçimde. Bir yabancının hangi taleplerine hangi önerilerine karşılık vermesi gerekiyor. Bunu çocukluk yaşından itibaren ailesinden okulundan kreşinden medyadan okuduğu kitaplardan baktığı resimlerden görerek öğrenmesi, akran istismarına nasıl karşı koyacağını bilmesi gerekiyor. Ailelerin de bu konuda son derece bilinçli olması gerekiyor. Bunun için aileleri eğitmemiz gerekiyor. Bu tür eğitimler var. Eğitim kitlerini revize etmek ve çok daha fazla kişiye ulaşacak biçimde yaygınlaştırmak ve artırmak zorundayız. Biz bunları bugünden itibaren yapmaya başlıyoruz.”

İslam, ”Çocuk ani bir tehlikeyle karşılaştığında çığlık atabilmeli. Çığlık atma konusunda hürriyeti olduğunu bilmeli. ‘Aman çocuğum sessiz ol, sakin ol, gürültü yapma’ diye yetiştirdiğimiz çocuklardan bahsediyorum. Hayır çocuklar gürültü yapsın, sessiz olmasınlar. Kendilerine yönelen bir şiddetin varlığını hissettikleri anda bunu etraflarına duyursunlar. Bu sadece bir imdat isteme biçimi, bir koruma biçimi değil” diye konuştu.

Çocuklarımıza Çığlık Atmayı Öğretmeliyiz

“Bütün aileler çocuklara koşulsuz sevgi göstersin”

Bütün ailelerin çocuklara koşulsuz sevgi göstermesinin önemine değinen İslam, bütün çocukların ailelerinin onların yanında olduğunu, her türlü sıkıntılarında, sorunlarında aileye müracaat edebileceklerini ve bunun sorunları çözmek konusunda çok emin bir yer olduğunu bilmesi gerektiğini belirtti.

Sevgi ve şefkatin, çocukların muhtaç olduğu duygular olduğunu, çocukların bu duyguları dışarıda aramaması, ailesinde bulması gerektiğini dile getiren İslam, şunları kaydetti:

“Şefkat duygusuyla bir yabancının peşine takılmaktan çocuklarımızı korumamız gerekiyor. Çocuklarımızın tüm sorunlarıyla ilgilenmemiz gerekiyor. Çözebilme ihtimalimiz olsa da olmasa da. Bu ilgiyi çocuklara göstermemiz gerekiyor. Çocuklarımızı evin dışına yönlendirmememiz gerekiyor. Çocuklarımızın arkadaşlarını tanımamız gerekiyor. Kimlerle muhatap kimlerle bütün gününü geçiriyor. Bu arkadaşların aileleri nasıl insanlar. Bir de çocuklarımızın internetten kurdukları arkadaşlıklara, internette gezindikleri mecralara hakim olmamız gerekiyor.

İslam, daha küçük yaştaki çocuklar için ise aileler tarafından acilen alınacak tedbirler arasında çocukları kontrolsüz şekilde dışarıya bırakmamak olduğunu dile getirdi.

Çocukların yabancıyla olan mesafesini korumayı öğrenmesi, ailelerin bunu tespit edip çocuklarına bunu küçük yaştan itibaren öğretmeleri gerektiğini belirten İslam, “Annelere çok basit bir şey önerebilirim buradan. Çocuklarımıza çığlık atmayı öğretmemiz gerekiyor. İstemedikleri bir teklifle ya da zorlamayla karşılaştıklarında çoçuklarımızın etraftakileri haberdar edebilmesi için çığlık atabilmeleri gerekiyor kendilerini koruyabilmek için” diye konuştu.

“Fail tedavi edilecek”

Konuşması sırasında bir gazetecinin ”Çocuk istismarını önlemek için bir kanun tasarısı çalışmanız vardı. Bu yasanın içeriğinde kimyasal kastrasyon yöntemi olacağı tartışılmıştı, bu konu gündeme gelecek mi, yasa tasarısının içeriği hakkında bilgi verebilir misiniz?” sorusu üzerine Bakan İslam, bu yasanın gündemde olduğunu söyledi.

Adalet Bakanı ve Başbakan ile görüştüklerini belirten İslam, ”Yasayı biran önce Meclis gündemine sokmak üzere harekete geçtik” dedi.

Yasayla ilgili bilgi de aktaran İslam, şunları kaydetti:

”Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarıyla ilgili kanun maddelerini yeniden düzenleyen bir tasarı. Daha önce TBMM’de kanun teklifi olarak arkadaşlarımız tarafından uzun süre çalışılmış bir konuydu. Adalet Bakanlığı, geçtiğimiz dönemde bunu kabullendi. Bu teklifi kendi gündemine aldı. Bir kanun tasarısı taslağı haline getirdi. Şimdi biz bu taslağın Meclis gündemine inmesi için kararlılık gösteriyoruz. Önümüzdeki haftalarda gündeme alınacağını düşünüyoruz.”

Kanunda sadece çocuklara karşı değil, yetişkinlere karşı da işlenen cinsel suçlara yönelik düzenlemelerin olduğunu belirten İslam, şöyle devam etti:

”Tacize, tecavüze uğramış çocuğun ruh sağlığı bozuldu mu diye, defalarca muayene edilmesi söz konusu. Yasayla bu ortadan kaldırılıyor. Bu tür tacize uğramış çocuğun ruh sağlığı doğal olarak bozulmuştur, yargısından hareket ediyor yasa. Cinsel suç işleyen failin gerekirse tedavi edilmesini gündeme getiriyor. Kastrasyon denilen madde bu. Ama bir kastrasyon değil. Orayı düzeltmek isterim. Bu bir kastrasyon cezası değil. Bir ceza uygulaması değil, bir tedavi uygulaması. Eğer fail hasta olduğu için bu eylemi uyguluyorsa tedavi edilmesi gerekir. Yasa bunu düzenliyor.”

Yasada faile karşı bir takım hak yoksunluklarının getirildiğini de vurgulayan İslam, çocuklara karşı cinsel bir suç işleyen failin sonraki hayatında çocuklara yaklaşmasının engellenmesinin söz konusu olduğunu söyledi.

“Kastrasyon yok, tedavi var”

İslam, bir gazetecinin, “Kimyasal hadım çok konuşuldu, ceza ve yaptırımlar içinde hadım olacak mı” sorusunu, “Kastrasyon yok, tedavi var. Tedaviyi siz kimyasal kastrasyon olarak niteliyorsanız buna bir şey söyleyemem. Çünkü tedavinin içerisinde ilaç kullanma yöntemleri de vardır” şeklinde yanıtladı.

“Buna ilaçla kısırlaştırma diyebilir miyiz” sorusuna İslam, “Hiç ilgisi yok. Kısırlaştırma başka bir şeydir, kastrasyon başka bir şeydir” diye yanıtladı.

İslam, “Cinsel dürtülerinin azaltılacağı bir ilaçla mı tedavi edilecek” sorusuna, “Tıp uzmanları böyle olduğunu söylüyorlar. Azaltılacağı değil, normale indirilip normalleştirilecek. Tedavi demek şu demek, failde eğer normal dışı bir takım dürtüler var ise bu normal dışı dürtüler bir takım hormonların aşırı salgılanması yüzünden meydana geliyorsa, bu aşırı salgılanmalar tedaviyle kontrol altına alınıyor ve normal seviyeye getiriyor. Çocuk yapma yeteneği failden alınmıyor yada kastre edilmiyor” cevabını verdi.

”Cezalar şiddetlendiriliyor”

İslam, yasanın ayrıca evlenme yaşına gelmiş olduğu kabul edilen insanların zorla evlendirilmesinin de suç olacağını öngördüğünü belirterek, şunları kaydetti:

”Buradan şunu kastediyoruz: Bizim yasalarımıza göre 17 yaşını bitirmiş, 18 yaşından gün almış çocuklar reşit sayılır ve kendi başlarına evlenme kararı alabilirler. Ama bazı özel durumlarda bu yaş sınırı 16’ya, 17’ye inebiliyor biliyorsunuz. Bu özel durumlar dolayısıyla 16-17 yaşındaki çocukların da evlenme yaşına gelmiş olabileceği kabul edilebiliyor. Bu tür durumlarda çocukların kendilerine karşı suç işlemiş kişilerle zorla evlendirilmesi gündeme gelebiliyor. Sanırım hatırladınız bu tür olayları. İşte bu zorla evlendirilmelerin de suç kapsamına alınması yasada yine bir madde olarak düzenleniyor.”

İslam, eğitim sistemi dışında kalan kız çocuklarının tespit edilmesi programını da başlattıklarını belirterek, ”Eğitim sistemi içerisinde kalması gereken bir çocuk elbette yasa dışı bir evliliğin kurbanı olmayacaktır, olamayacaktır. Onun için 4+4+4 eğitim sistemini erken yaşta ve zorla evlilikler konusunda bir argüman olarak kullanmaya son derece kararlıyız. 2014 yılı sonuna kadar bu konudaki bütün çalışmaları tamamlayacağız ve çocukların sistemden çıkmasına mani olabilecek bütün önlemleri Milli Eğitim Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı alacaklar” dedi.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir