Farsça “ekşi” anlamına gelen sirke; geleneksel yöntemlerle fermente edilen, çok eski çağlardan beri kullanılan bir besin olarak çıkmaktadır karşımıza. Keskin kokusu nedeni ile pek tercih edilmese de yapılan çalışmalarda sirkenin pek çok faydası olduğu gösterilmektedir.

Sirkenin Tarihçesi:
Sirkenin MÖ 5000’li yıllardan beri kullanıldığı varsayılmaktadır. Sirkeyi tıpta kullandığı bilinen ilk hekim milattan önce 400’lü yıllarda yaşayan, tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrattır.

Hipokrat; sirkeyi güçlü bir iksir, mikroplarla savaşan doğal oluşumlu antibiyotik ve antiseptik olarak göstermiştir. Büyük tıp alimi İbn-i Sina ise sirkeyi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanmıştır.

Eski uygarlıklar tarafından ise yaraları dezenfekte etmek amacıyla pansuman yaparak yaraların çabuk kapanmasını sağlamak, ateşi düşürmek için kullanılmıştır. Mısır’da güzellik maddesi olarak kullanılan sirke, Yunanlılar ve Romalılar tarafından ise temizlik maddesi olarak kullanılmıştır.

Sirke Çeşitleri:

Pek çok bitki ve meyveden sirke elde edilebilmektedir. Adaçayı, ananas, armut, ardıç üzüm, karanfil, çilek, mürdüm eriği gibi oldukça fazla sirke çeşidinden bazılarıdır. Buna rağmen en bilinen ve en fazla kullanımı tercih edilen sirke çeşitleri üzüm, elma ve balzamik sirkesidir. Bunların içinde en lezzetli ve pahalı olan balzamik sirkedir. Bunun nedeni ise balzamik sirkenin bekleme süresinin diğer sirkelere göre uzun olmasıdır.

Sirkenin Faydaları:

Geçmişten bugüne kullanılan sirke ile ilgili yapılan pek çok çalışma söz konusudur.

• Hipokrat tarafından yara tedavisinde kullanılan sirke, 10. Yüzyılda ise enfeksiyonlardan korunmak için kullanılmıştır.
• Yapılan çalışmalarda yemekte sirke tüketiminin yemek sonrası kan şekerini ve insülini düşürdüğü gösterilmiştir.
• Bilinenin aksine zayıflama ile ilgili herhangi bir olumlu etkisine dair çalışma mevcut olmasa da sirke tüketiminin iştah azaltıcı rol oynadığı bilinmektedir.
• Kırmızı et gibi protein içeriği yüksek gıdaların sindirimini kolaylaştırmak için sirke kullanılması önerilmektedir.
• Mide sorunu yaşayan bireylerin içeriğinde bulunan asetik asit nedeniyle sirke tüketiminden (özellikle aç karına) kaçınmaları gerekmektedir.
• Yapılan araştırmalarda içerdiği pek çok polifenolik bileşiğe bağlı olarak antikanserojen özellikte olduğu gösterilmiştir.
• Yaklaşan Ramazan ayı ile beraber İftar sofralarımızda salatalara ekleyeceğimiz 1 tatlı kaşığı sirke; mide sorunu bulunmayanlar için hem sindirimi rahatlatarak yardımcı olacak, hem de kan şekerinin dalgalanmasını önleyerek halsizlik, yorgunluk gibi şikayetlerin oluşmasını engelleyecektir.