Ne Büyük Gönül Rahatlığı İman

Ne Büyük Gönül Rahatlığı İman

Ne Büyük Gönül Rahatlığı İman

Sahip olduğumuz en değerli şeyin, imanımızın, aslında tahayyül bile edemeyeceğimiz derecede kıymetli olduğunu fark ettiğimiz ve derin bir ‘elhamdülillah‘ dediğimiz anlar vardır. Aydınlanmamızın, farkındalığımızın zirve noktasına ulaştığı anlar.

Kulun, ‘kul’ olduğu için şükretmesi, kul olduğunun daha önemlisi kime kul olduğunun bilincinde olması gibi…

Öncelikle bizleri Müslüman ve İslam’ı yaşamaya, çocuğunu İslam ahlakı ile ahlaklandırmaya gayret eden ailelere evlat olarak yarattığı için Allah’a hamdolsun. Sonra neden aniden böyle hissettiğimi açıklayayım.

Hafta sonu girdiğim sınava dakikalar kala böyle bir hal yaşadım. Sıramda oturmuş sınavın başlamasını beklerken kapıdan bir kız heyecanla içeri girdi eli ayağı titer bir halde önce doğru sınıfta olduğundan emin olmaya çalıştı, sonra gelip benim önümdeki sıraya oturdu, gözetmene defalarca soru sordu, tuvalete mi gitse, su mu içse, birileri ona saati mi hatırlatsalar, sırasında mı rahat edemedi, masanın üzeri mi pürüzlüydü, nasıl olacaktı çıldırmış gibi telaş içinde ne yapacağını şaşırmıştı. Kız, bilmiyorum kaçıncı kez ayağa fırladığında ben yine sakin bir şekilde onun panik olmuş halini izliyordum. Dilimse sürekli رب يسر و لا تعصر رب تمم ب الخير (Rabbim kolaylaştır, zorlaştırma, Rabbim hayırla tamamla) duasını tekrarlıyordu. Sakindim, serindim, elbette heyecanlıydım da ama teslim idim.

Ne Büyük Gönül Rahatlığı İman

Duaya devam ederken şunları düşündüm:

Allah’ hamdolsun ki Müslüman’ım, çok şükür ki iman sadece iman ettim demekten ibaret değil. Hayatımızın her anına sinecek olan büyük, çok büyük bir sistem, nizam… Zor anında sen farkında bile olmadan seni teselli eden, daha stres yapmadan gönlüne bir ferahlık gönderen Allah, bunları O’na inanmamız ve teslim olmamız sebebiyle bize bahşediyor diye düşündüm. Ne büyük bir ruh zenginliğidir imanın getirdiği o güzellikler.

Hani ‘düşüncene dikkat et..’ diye başlayan meşhur bir söz vardır sonunda bütün halkaların birleşip hayatımızı oluşturduğu ve zincirin en başında düşüncemiz olduğuna işaret eden. Bana sorarsanız tam da yukarıda söylediklerim yüzünden düşüncemizden bile evvel imanımız var. Çünkü nasıl düşünüleceğimize yön veren şeyin kendisi iman.

İman etmek, inandım demek dil ile ikrar etmek noktasında öyle basit, öyle kolay ki bir anda söyleniveriyor. Ancak kalp ile tasdik kısmı, tümüyle tasdik kısmı, tasdik ettikten sonra onun hayatımızın her anına, farkında olmadığımız fikirlerimize kadar sinmesi, imanımız ve şahsiyetimizin birbirinden ayrışmaması, bir olması en zor kısmı. Allah imanımızı zenginleştirsin hepimize O’na koşulsuz teslimiyeti nasip etsin. Zaten dünyaya gelme sebeplerimizin başında imandan imtihan olunmamız gelmiyor mu? Ramazanı imanımızı arttırmak için güzel bir vesile bilip değerlendirelim inşallah.

Hayırlı Ramazanlar…

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir