Benim Bedenim Benim Kararım, Senin Bedenin de Benim Kararım!

Benim Bedenim Benim Kararım, Senin Bedenin de Benim Kararım!

Kadınlar Plajı Tartışması

Yaz bitmek üzere bu tartışmaların üzerine önümüzdeki tatil sezonuna kadar bir sünger çekilecek belki ama son kez bir daha üstünden geçelim. Kadınların yalnızca kadınlara tahsis edilmiş bir plajda denize girmek istemesi hakkında konuşulması gerekenler bir değil ki…

Evvela ‘benim bedenim benim kararım, senin bedenin de benim kararım’ diyen modern, eğitimli hatta aydın, yer yer endişeli kişilerin müdahaleciliğiyle başlayalım. Yani sekiz bin kilometrelik sahili olan bir ülkede bir kilometrecik bir plaj kadınlara tahsis edildi diye kadın-erkek plaj basıp protesto eden insanlarla. ‘Tesettürlüler zaten haşemalarını giyip bizimle aynı plajdan denize giriyordu bu ayrımcılıktır’ demek bu eylemi makulleştirmez. Niçin tesettürlülerin en ufak bir ricası yerine getirilmeye çalışıldığında tesettürlü olmayan kadınlar dışlanmış yahut ayrıştırılmış olsun? Talep onlardan gelmiş olabilir ama plaj ‘tesettürlü kadınlar plajı’ değil ki!

Kadınlar Plajı Tartışması

Denize haşemayla girmek zorunda olmak istemeyen kadınlara da, güneşlenmek isteyen kadınlara da saygı duyulması gerekir. Ne yani güneşlenmek yahut denize girmek zaruri bir şey mi girmeyiversinler demek muhatap olunan kitleyi değersiz, yetersiz hatta istekleri yerine getirilmeye layık olmayan kişiler olarak görmekten başka bir şey değil. Yani yokluğu bizi öldürmeyecekse bize o hizmet verilmese de olur öyle mi?

Bir diğer mevzu ise bu konuda üretilmeye çalışılan çözümler. Dileyen herkesin havuz veya deniz fark etmeden dilediği yerde yüzebilme hakkı var iken bizlerin bir elin parmağını geçmeyecek kadınlar plajına (ki bildiğim hiçbir örnekten memnun kalmadım) onlar da pek hoş olmadığı için belli başlı otellerin havuzlarına mahkûm olmamız haksızlık. Kadınlara mahsus havuz yahut belli saatleri kadınlara ayırmak gibi hizmetler sunan oteller çoğu zaman bize hizmet ediyormuş gibi görünüp muadillerinden çok daha pahalı bedeller istiyor. Buna karşılık hiçbir havuz da güzel bir sahilin yerini tutmuyor.

Kadınlar Plajı Tartışması

Bir tarafta neredeyse her yeri (sahiller, spor salonları, yüzme havuzları, kafeler) ‘kamusal alan’ ilan ederek oralarda tesettürlüleri yahut onlara yönelik bir hizmeti görmek dahi istemeyenler diğer tarafta kendine yer bulamayan tesettürlüleri/ ‘muhafazakâr’ aileleri bu çözümsüzlükten yararlanıp kendisine mahkûm eden kurumlar.

Bir iki yıl evveline kadar tesettürlülere nasıl olsa seni başörtünle kimse çalıştırmaz diyip daha az ücrete çalışmaya mahkum eden özel kurumlar, bayanlara özel tek spor salonu/ yüzme havuzu/ tatili vs diyip ederinden pahalı ücret bekleyen müesseseler, sırf tesettüre uygun kıyafet bulmakta zorlanıyoruz diye olmayacak tasarımlara (!) olmayacak faturalar kesen modacılar. Şimdi biz kaliteli yaşamayı arzu eden tesettürlü hanımlar dönüp kime kızalım? Bizi bir şekilde reddeden, hakkımıza tecavüz edenlere mi yoksa bize hizmet sunanlara mı?

Yorumlar

“Benim Bedenim Benim Kararım, Senin Bedenin de Benim Kararım!” için 2 yanıt

  1. Gül dedi ki:

    Yorumlarınız çok güzel . İnşallah mesajınız gereken yetkililere ulaşır. Bayanlara özel plajların sayısı artar. Havuzlar pis ve mikrop kapma olasılığı çok yüksek . İslami oteller çok pahalı ve bazıları sadece havuz olanağı sunuyor. Denizin ve güneşin insan vucüdun olumlu etkilerinden inşallah kapalı olan bayanlarımızda, sahili olan her şehire bayanlara özel plajlar yapılarak faydalanma imkanı bulurlar. Sahilerin güzellikleri sadece açık bayanlar ve erkekler için değil. Saygılar İyi günler.

  2. imren dedi ki:

    maalesef denizde, spor salonunda , şurda burda veya kıyafet konusunda tesettüre uymak için ayrı bir bedel ödemek, ödeyemiyorsan da mahrum kalmak çok can sıkıcı… umarım düzelir… yazılarınız için teşekkürler..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir