Her sabah yeni bir güne uyanmanın şükrüyle açmalıyız gözlerimizi. Günün tempolu koşuşturmasına başlamadan önce elbette sağlıklı bir kahvaltı şart. Bir de güzel bir gülümsemeyle aynanın karşısına geçip: “Bugün yine ne kadar güzelim” deyip ruhumuzu da doyurduktan sonra artık hazırlanma vaktidir. Kimi işe kimi okula kimi gezmeye gitmek için geçer gardrobunun karşısına. Geçer geçmesine ama o da ne! Neredeyse hepsinin ağzından aynı kelimeler dökülüyor. Büyük bir hüzün çöker üstüne ve der ki; “Off giyecek hiçbir şeyim yok.” Hemen hemen her bayan aynıdır. Yanılmıyorum öyle değil mi?

“Giyecek Hiç Bir Şeyim Yok”

Bu cümleyi söylediği halde, dolabının ağzına kadar dolu olduğuna şahitlik ettiğim çok insan var. Gardrobu tıka basa dolu olan ve içinde giyecek hiçbir şey bulamayan sevgili bayanlar, o halde siz yanlış alışveriş kurbanı olmuşsunuz. Bilinçsiz bir tüketicisiniz demektir. Stiliniz oturmamış ve kendinizi tanımıyorsunuz. Alışveriş yapmayı bilmeyen ama alışveriş tutkunu biri haline gelmişsiniz demektir.

Hiç unutmuyorum (nasıl unutabilirim), lisans öğrencisiyken sınıfımdaki bir arkadaşım, hocamızın sorduğu soru üzerine, söylediğinden hoşnut bir şekilde şöyle demişti: “Alışveriş yapmak benim tutkum. Şuan dolabımda yıllar öncesine ait, etiketi bile sökülmemiş ürün dolu. Alır alır atarım kenara. Başkasına vermeye de kıyamıyorum.” Bu acı sözler bana göre tedavi edilmelik bir durumdu. Sanırım kendisi bir alışverişkolikti ve ben biliyorum ki, bu ve bunun gibi bir çok örnek var. Vakit değişim vaktidir. O halde ilk önce detoksla başlıyoruz.

Giysi detoksu yapın

Mevsim geçişlerinde gardroplarımızı yazlık ve kışlık olarak düzenleriz değil mi? Sonbahara yeni merhaba demişken, dolaptaki yazlıkların yerini kışlıklar alıyorken, giysi detoksunun şuan tam sırası. O halde şimdi geçin dolabınızın karşısına ve uzun zamandır kullanmadığınız giysilerinizi bir ayırın. Belki sonra kullanırım diyerek giyinmeyi ertelediğiniz her şeyi çıkartın. Dolabınız nefes alsın. Dışarıya ayırdığınız her bir parça, ihtiyaç sahibi başka bir insana nefes olsun. Onun sevinciyle yüreğiniz huzur dolsun. İstemez misiniz?

Neden giyecek bir şeyin yok biliyor musun?

Ağzına kadar giysiyle dolu olan bir gardrobun karşısına geçip, giyecek hiçbir şeyim yok demek; dolabındaki her bir parçanın ayrı telden çalması demek. Yani sen, alışveriş yaparken ihtiyaç listenin dışındaki her şeyi alıyorsun (bravo). Evdeki eşyalarınla kombin yapılamayacak parçaları satın aldığın için giyecek hiçbir şeyin yok. Zamansız olmak yerine, trend ürünlerle dolabın dolu olduğu için giyecek hiçbir şeyin yok. Trendlerden elbette ki uzak kalma. Ama her bir parçanı da trend ne ise onu alacağım diye kendini yorma. Her zaman söylediğim gibi, beğendiğiniz her şeyi satın alamazsınız. İlk önce bir düşünün;

• 1- Alacağın parçayı kaç farklı kombin ile giyinebilirsin?
• 2- Vücut proporsiyonuna uygun mu?

Biliyorum şu an saçma geliyor. Okuyan çoğu kişi böyle alışveriş mi olur diyecektir. Fakat bir iki defa denedikten sonra göreceksiniz ki, dolabınızdaki parçalar işlevselliğini arttıracak. Ve siz zamanla “giyecek hiçbir şeyim yok” cümlesini söylemeyi unutacaksınız.

Haydi şimdi tam zamanı…