İğne ve iplik ikilisinin icadıyla modaya yüzyıllar öncesinden merhaba demişiz bir kere. Giyinme ihtiyacının başlamasıyla kim derdi ki, ilk insanların hayvan postlarından yapmaya başladıkları giysiler, zamanla şekillenecek ve moda kavramını ortaya çıkaracaktı.

Kısaca değinmek gerekirse; iğnenin en ilkel haline taş devrinde rastlıyoruz. Zamanın insanları hayvan dişlerinin sivri uçlarını kullanarak postlara delik açıyorlar ve açtıkları deliklerden geçirdikleri ince deriler vasıtasıyla postları birbirine birleştiriyorlardı. Artık nasıl oldu, ne zaman oldu ve kim düşündü bilinmez, akıllarına fildişinin geniş kısmına delik açmak geliyor. Deliği açtığı vakit, sicim gibi incelttikleri derileri iplik yerine kullanarak rahatlıkla delikten geçiriyor ve postları kolayca birleştiriyorlardı. Fildişine delik açarak hem iş gücünü hafifletmiş oldular hem de daha kısa sürede işlemlerini tamamladılar. Taş devrinde yaşayan bu insanlar, hem isimsiz bir mucit olarak tarihe geçtiler, hem de modanın en temel öğesini bize kazandırdılar.

Sonsuz aşk diye ben buna derim

Parlak fikirli antik dönem insanları, ipliksiz iğne, iğnesiz dikiş olmaz dercesine daha önceden iplik gibi kullandıkları hayvan sinirlerini, sicim haline getirdikleri derileri ve yerel bitkileri bir kenara bırakıp, hayvan yünlerini eğirerek iplik haline getirmeyi de başardılar. Dikimin bu vazgeçilmez ikilisini birbirinin içinden geçirerek, iğne ve ipliği ayrılmaz bir bütün haline getirdiler. İlk dokunmuş kumaşların arkeolojik kazılara göre M.Ö. 6500 yılına dayandığını düşünürsek; iğne ve ipliğin tarihçesinin ne kadar eski olduğunu siz düşünün…

İnsanın en önemli ihtiyaçlarından biri de giyinmektir. O zamanlar giyim adına yapılan birçok yenilik, vücutlarını doğanın etkilerinden korumak ve örtünmek amacıyla yapılmıştır. Uzun yıllar bu amaç ve düşünceyle kendini geliştiren insanların, 15 yy. da metal iğnelerin bulunmasıyla, arzu ve istekleri değişime uğradı. Artık giyinmek; güzel görünmek ve dikkat çekmek için tercih edilir hala gelmişti. Bu durum da, dünya var oldukça devam edecek olan moda terimini ortaya çıkarttı.

Son olarak iğnenin icadıyla çıktığımız serüvenimiz, ipliğin bulunmasıyla boyut kazandı. Ve aslında 19.yy dan bu yana modanın bu derece önemli olmasında büyük emeği geçen ilk insanlara kocaman bir teşekkür borçluyuz. Çünkü biliyoruz ki; iğnesiz dikiş, dikişsiz kumaş, ipliksiz iğne olmaz.