Yemeklerin lezzetine lezzet katan, fazlası zarar azı karar olan, hücrelerin canlı kalabilmesi, kas fonksiyonlarının devamlılığı, sinir iletiminin sağlanması ve sodyum-potasyum dengesi gibi oldukça önemli işlevleri olan önemli bir baharattır tuz.
Son dönemde herkes tarafından alışılagelmiş sofra tuzu dışında kaya tuzu, himalaya tuzu gibi çeşitler ortaya çıkmış ve hangisinin daha uygun olduğu sorgulanır hale gelmiştir. Peki hangi tuz güvenilir? Hangisi daha sağlıklı? Bu sorulara doğru cevapları verebilmek için tuz çeşitlerini ve özelliklerini iyi bilmek gerekmektedir.
1. Sofra Tuzu
- – Yer altı tuz yataklarından elde edilmektedir.
- – Elde edilen tuz bir dizi işleme uğramakta, topaklanmayı önleyici katkı maddelerini içererek sofralarda yerini almaktadır.
- – Kısaca doğal halde bulunan tuzun işlenerek sodyum klorür (NaCl) haline getirilmiş formudur.
- – İyotlu ve iyotsuz formları bulunmaktadır.
2. Deniz Tuzu
- – Okyanus, deniz, göl sularından elde edilmektedir.
- – Sonrasında suyun buharlaştırılmasıyla deniz tuzu formuna gelmektedir.
- – Herhangi bir işlem görmemektedir.
- – Deniz tuzu sodyum, klorür, kalsiyum, magnezyum, potasyum başta olmak üzere 93 minerali doğal halde içermektedir.
- – Deniz tuzu, sofra tuzu ile aynı oranda sodyum ve klorür içermektedir.
- – Tat ve dokusu başta olmak üzere içerik olarak sofra tuzundan son derece farklılık göstermektedir.
- – Deniz tuzunun 93 mineral içermesine karşılık; sofra tuzu sadece sodyum klorür ve iyot içermektedir.
- – Deniz tuzu sofra tuzuna göre daha katkısız ve daha sağlıklı gibi görünse de üzerinde yapılan önemli bir araştırma mevcut değildir.
3. Kaya Tuzu
- – Yer altında derinliklerinden katı halde elde edilen tuzlardandır kaya tuzları.
- – Sofra tuzuna ek olarak daha farklı mineralleri içermektedir.
- – Dış ortamla temas etmedikleri için kirlenme söz konusu olmamaktadır.
- – 84 mineral içermektedir.
4. Himalaya Tuzu
- – Kaya tuzlarının yüksek basınç altında kristalleştirilmesiyle oluşmaktadır.
- – Dünyada kristal tuz yataklarından en önemlisi olarak gösterilmektedir.
- – Doğadaki en saf tuz olarak bilinmektedir.
- – Himalaya Kristal Tuzunda yaklaşık 84 mineral vardır.
- – Himalaya tuzu üretilirken rafinasyon işlemi uygulanmadığı için sodyum klorüre ek olarak bazı eser elementleri de içermektedir.
Öyleyse Hangi Tuzu Tüketmeliyiz?
Tüm bu bilgiler ışığında insanın aklına şöyle bir soru geliyor ister istemez. Kaya tuzu ve himalaya tuzunun mineral içerikleri bu kadar yüksek iken neden rafine edilen katkı maddesi içeren sofra tuzunu kullanıyoruz?
– Türkiye’de son yıllarda yapılan tüm çalışmalarda önemli ölçüde iyot yetersizliği tespit edilmiştir. Bu nedenle rafine edilmiş tuzlara iyot eklenme zorunluluğu getirilmiş ve uygulamaya konulmuştur.
– Kaya tuzu ve himalaya tuzu ile ilgili olumlu bilgiler olmakla beraber yeteri kadar bilimsel veri mevcut değildir.
– Sofra tuzu dışındaki diğer tuz çeşitlerinde bulunan yoğun mineral içeriği olumlu olarak görülse de kimi bireyler için kullanımı sakıncalıdır.
Bu nedenle besin zenginleştirilmesi gerçekleştirilen iyotlu sofra tuzu kullanımı diğer tuzlar ile ilgi yeterince çalışma yapılması gerçekleşene kadar masalarda yerini alacak gibi görünmektedir.
Tüm bunlara ilaveten; kanımızda belirli oranda tuz bulunması, aldığımız besinlerin emilimi ve hücrelere taşınması için gereklidir. Ancak sağlıklı bir erişkinin günlük alması gereken maksimum tuz miktarı 6 gramdır. Fazla tuz tüketiminin başta hipertansiyon olmak üzere kalp ve böbrek hastalıkları, felç, ödem riskini arttırdığı da unutulmamalıdır.
Yorumlar