Kadının Evinde Yaptığı Her İş İbadettir

Kadının Evinde Yaptığı Her İş İbadettir

Müslüman Kadının Evinde İbadet Etmesi

Bir hanımefendi İslam şuuruyla hayatına bakarsa zengin bir din kültürü ile hayatını ziynetlendirirse kendi dünyasını İslami ölçülerle güzelleştirirse bu hanımın ev hizmeti ibadettir. Hanımların Cennete gitmeleri erkeklere nisbetle daha öncelikli ve daha kolaydır. Bu da hanımlar için çok sevindirici, memnuniyet verici bir müjdedir.

“Bir kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, iffetini korur, bir de kocasına hizmet ederse ona ‘Haydi Cennetin hangi kapısından istersen ondan gir’ denilir”

(Hadis-Ahmed b.Hanbel Müsned 1 191)

Peygamber Efendimiz (sav) kızı Fatıma (r.anha)’nın evine ziyaret gittiğinde, onu beyinin elbisesinin söküğünü dikerken bir yandan ayağıyla oğlu Hasan’ın beşiğini salladığını bir yandan da Kur’an okuduğunu görür. Hz. Fatıma babasının geldiğini görünce hemen ayağa kalktı ve Peygamberimiz ‘Kalkma otur’ diye ısrar ettiyse de kalkarak neden oturmasını istediğini sorar. Peygamberimiz: “Kızım hanımlar çok bahtiyardırlar, mesutturlar, kazançlıdırlar…

Ben kapıdan içeri girdiğim zaman buranın meleklerle dolu olduğunu gördüm” deyince, Hz Fatıma sebebini sorar.

Bir kısmı kocanın elbisesinin söküğünü dikip hizmet ettiğin, bir kısmı ayağınla da oğlunu sallayıp sevgi ve şefkatle ilgilendiğin, bir kısmı da Kur’an-ı Kerim okuduğun için onu dinlemeye gelmişlerdi.” diyor ve ekliyor ”

“Kızım, hanımlar eğer niyetlerinin düzeltirlerse saydığım hizmetleri bu şuurla yani ibadet kastıyla yaparlarsa onların bütün yaptıkları işler ibadet yerine geçer.”

“… Mümin bir bayan için evinde dokuma işini yapması/yün eğirmesi ne güzel bir eğlencedir.”

(Kenzu’l-Ummal, h. No. 45343).

Diğer bir rivayette şu ifadelere yer verilmiştir: (Bayanlara hitaben);

“Sizden birinizin kendi evinde yapacağı bir iş, mücahitlerin yaptığı cihat sevabını kazandırır inşaellahu tealâ.”

(Kenzu’l-Ummal, h. No. 45146).

Müslüman Kadının İbadet Etmesi

Ayrıca kocasının ihtiyaçlarına yardım eden, çocuklarının bakımını yerine getiren ve ev işlerini yapan kadınların, bu işlerden dolayı, erkeklerin yaptıkları ama kadınların yapamadığı bazı ibadetlerden mahrum kalmadıkları, bu ibadetlere o kadınların da ortak oldukları müjdelenmiştir. Nitekim şu olay bunun en güzel örneklerinden biridir:

Esma isimli sahabiye, çok yerinde ve güzel konuşan, akıllı bir hanımdı. Rasûlullâh (sav)’in huzuruna çıktığında, Efendimiz’e derin bir saygı içerisinde ve tatlı bir ifâde ile şunları söyledi:

“Anam babam sana fedâ olsun ey Allâh’ın Rasûlü! Ben kadınlar tarafından elçi olarak gönderildim. Allah seni bütün erkeklere ve kadınlara peygamber olarak göndermiştir. Biz kadınlar sana ve senin Rabbine îmân ettik. Lâkin biz evlere kapanıp kalıyoruz. Beylerimize hizmet edip, çocuk yetiştiriyoruz. Siz ise Cumâ namazları kılmak, câmilere ve cemâate gitmek, hastaları ziyâret etmek, cenâze namazı kılmak, hac üstüne hac yapmak, daha da önemlisi Allâh yolunda muhârebe ve cihâd etmek gibi fazîletlerle bizden üstün oluyorsunuz. Ancak siz hac, umre ve kâfirlerle mücâhede etmek üzere evinizden çıktığınız vakitlerde, biz sizin mallarınızı korur, iplik eğirip elbiselerinizi dokur ve çocuklarınızı besleriz. O hâlde bizler de o hayır ve sevaplı işlerin ecirlerinde sizlere ortak olur muyuz?”

Peygamber Efendimiz (asm) Esmâ’nın bu sözlerini dinledikten sonra, yanlarında bulunan ashâbına dönerek:

Siz hiç din işlerinde soru soran bir kadından, bundan daha güzel sözler işittiniz mi?” buyurdu. Onlar da:

Ey Allâh’ın Rasûlü! Biz bir kadından, böyle güzel ifâdeler beklemezdik!” dediler. Rasûl-i Ekrem tekrar ona hitâb ederek:

Ey hatun! Diyeceklerimi belle ve seni gönderen kadınlara da anlat ki; hanımların kocası ile iyi geçinip, kocasının hoşnutluğunu kazanması o fazîletlerin hepsine eşit olur.” buyurdu. (Beyhakî, Şuabu’l-îmân, VI, 421; Heysemî, Mecmau’z-zevâid, IV, 305)

Bu güzel haberle sevinen Esmâ hatun hemen gidip duyduğu gerçekleri, ashâb-ı kirâmın hanımlarına muştulamış ve vazîfelerinin kıymetini anlamalarını sağlayarak şevklerini artırmıştır.

Evin hanımının; evi temizlemesi, eşine ve çocuklarına yemek yapması, çocuklarıyla ilgilenerek kocasının yükünü hafifletmesi, hep kendisi için bir sadakadır. Dolayısıyla, beş vakit farz namazını kılmak şartıyla, evi için yaptığı her çalışma da ibâdettir. Hanımların işi hayli zordur, ama bu zorluk, alınacak mükâfatın yanında hiç hükmünde kalır.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir