Nisan ayında “Giyilebilir teknoloji” alanında yeni bir ürün müşterilere sunulacak. Apple’ın tasarladığı ve ürettiği akıllı saat Apple Watch, şu andan itibaren ön siparişleri alıyor. Teknolojinin hayatımızı bir çok alanda kolaylaştırdığı inkar edilemez. İçinde yaşadığımız kapitalistik sistemin bize sunduğu ürünler gerçekten ihtiyacımız olan, hayatımızı kolaylaştıran ürünler mi, yoksa bizi yine materializm’e teşvik eden, para harcamamıza sebep olan gereksiz ürünlerden mi?

Apple markası teknolojide çağ atlatan akıllı ürünleri ile global anlamda lider bir marka olarak tanınmakta. Her yeni iPhone modeli çıktığında, ürüne sahip olmak için dünyanın farklı şehirlerinde Apple mağazalarının kapılarında saatlerce sırada bekleyen alıcıları görmekte toplumsal bir norm haline geldi.

Aynı başarıyı “Giyilebilir teknoloji”de de yakalamak isteyen marka bu başarıyı akıllı saatleriyle de devam ettirebilecek mi? 24 Nisan 2015 de Apple mağazalarında satışa başlanacak Apple Watchların fiyatları 349 dolardan 17 bin dolara kadar yükseliyor. iPhone cep telefonlarımızın yaptığı hemen hemen her fonksiyon Apple Watchta da bulunuyor. Apple Watch’ın en büyük özelliği tabii ki “Hands-free” yani el ile tutulmadan kullanılabilmesi. Kol bileğinde saat şeklinde takılabilen akıllı saat, iPhone’dan daha pratik de olsa iPhone olmadan çalışmıyor. Yani, iPhone cep telefonunuzla “sync” edilmesi gerekiyor. Apple Watch kolunuzda iken cep telefonunuzun yakın mesafede çantanızda veya cebinizde olması gerekiyor. Aynı anda iki ürün taşımanız gerekiyor, işte ürünün mantıksız olan yönü de bu.

Evet bir çoğumuz günlük hayatımızda bir den çok teknolojik ürünü aynı anda kullanıyoruz. Akıllı telefonlarımıza bir çok zaman laptoplarımız ve tabletlerimiz de eşlik ediyor. Özellikle iş hayatımızda hepimiz bir den fazla teknolojik ürünü simültene olarak kullanabiliyoruz. Hatta bu ürünlerin bağımlısı haline geldik diyebiliriz. Ama insan “Cep telefonumuz cebimizde veya çantamızdaysa neden bir de kolumuzda olsun?” diye sorgulayabilir. “Herkese uygun bir Apple Watch var!” sloganıyla bütün dünyayı müşteri olarak hedefleyen Apple markasının ürününü kullanabilecek müşteri kitlesi bize göre sadece üç gruba ayrılıyor:

• 1.) Marka tutkunu müşteriler: Apple Watch’ı markası, havası ve en son çıkan teknolojik ürün olması sebebiyle bir statü ve prestij sembolü olarak alacak müşteriler.
• 2.) Profesyonel pratikliğe ihtiyacı olan müşteriler: Çok yoğun iş temposu olan kariyer odaklı çalışanlar. Akıllı saat bir cerrahın, doktorun hayatını tam anlamıyla kolaylaştırabilir. Nöbetçi olan bir doktorun hasta çağrılarını ve bilgilerini kolundaki saatde görebilmesi, telefona uzanmadan cevaplayabilmesi onlara büyük kolaylık sağlar.
• 3.) Kadın müşteriler: Alım gücünün daha çok kadınlarda olduğu bir dünyada Apple Watch annelerin ilgisini çekebilecek bir ürün. Çocuklu bir annenin hemen hemen her zaman elleri doludur. Cep telefonunu elinde taşınmak zorunda olmadığı için anneler için daha pratik olacaktır. Aynı zamanda bir çok annenin cep telefonun çocukları tarafından rehin alınmaktadır. Koldan çıkarılmadığı sürece çocukların annelerinin cep telefonlarını karıştırmaları daha zor olacaktır. Fitness tutkunu olan kadınların da spor yaparken rahatlıkla kullanabilecekleri bir ürün.

Bakalım Apple Watch giyinebilinir teknoloji alanında başarılı olabilecek mi, yoksa “Google Glass” gibi çok konuşulan ama satışı geri çekilen bir ürün mü olacak?