Ağız kokusu sandığınız kadar masum olmayabilir. Uzmanlar ağız kokusunun bir çok hastalığın habercisi olduğunu belirtiyor. Bu hastalıkların başında ise şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, metabolizma bozuklulukları geliyor.
Ağız kokusuna halitosis denir. Ağız kokusu fizyolojik ve patolojik olarak iki kısımda incelenebilir.
Fizyolojik: Halk arasında daha fazla bilinen bir diğer deyişle sabah uyandığımızda dil sırtında gece boyunca üreyen bakterilerin ve sindirim kanalında biriken gazlasın oluşturduğu kokudur. Bunun önüne geçmenin en etkili yolu dişlerimizi düzenli şekilde fırçalamaktır. Dil sırtını fırçalayarak ve gerekirse çinkolu ağız gargarası kullanarak da fizyolojik ağız kokusunun önüne geçebilirsiniz.
Yemek sonrası görülen ağız kokusu da masum ve sıradan olarak değerlendirilebilir. Bu şekilde görülen ağız kokularında da tedaviye gerek yoktur.
Patolojik ağız kokusu ise tedavi gerektiren bir kokudur. Bunların başlıca sebepleri, çürük dişler, dişeti iltahapları, protezler olabilir. Eğer ağız kokusuna sebep olarak etkenler bunlar değilse o zaman diğer etkenler incelenmelidir. Bunlar, üst ve alt solunum yolu iltihapları, şeker hastalığı, karaciğer veya böbrek yetmezliği, metabolizma bozuklukları olarak sayılabilir.
Diş çürükleri ve dişeti iltihabı ağız kokusunun önemli nedenlerindendir. Eskimiş protezler kontrol edilmeli gerekiyorsa değiştirilmelidir. Ağız bakımına önem verilmeli diş hekiminin önerisi doğrultusunda diş fırçalamanın yanı sıra diş ipi, ağız duşu gibi yardımcı ürünlerden faydalanılmalıdır.
Bunların dışında daha fazla su içmek, basit şeker tüketimini azaltmak, lokmaları iyi çiğnemek, sakız, ağız gargarası gibi ürünler kullanmak, sigara içmemek ağız kokusunun önüne geçmenize yardımcı olarak diğer önlemlerdir.
Yorumlar