Son günlerde popülaritesi artsa da aslında 1979’da ortaya çıkan kuru iğneleme tedavisinden sizlere bahsetmek istiyorum.

Kuru iğneleme tedavisi akupunktur iğneleriyle yapılan vücuttaki tetik nokta dediğimiz hassas noktalara uygulanan bir tedavi metodudur. Herhangi bir ilaç kullanılmamakla birlikte iğnelerin boy ve kalınlığı vücut bölümüne göre değişmektedir.

Etki mekanizması; uygulandığı bölgede seratonin ve opoid hormonlarının salınımını artırarak rahatlama hissi meydana getirir. Ayrıca kan dolaşımını artırarak ağrıya neden olan laktik asitin oradan uzaklaşmasını ve oksijenlenmenin artmasını sağlar.

Tek seansta hasta şikâyetlerinden kurtulabileceği gibi genel olarak tedavi 3-5 seans sürer. 15-20 dakika süren seanslarda hasta iğneleri çoğu zaman hissetmez. Yapılan çalışmalarda uygun hasta seçildiğinde %90-95 oranında başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Komplikasyon açısından düşük riske sahip olması, çok pahalı olmaması ve kolaylıkla her yerde uygulanabilir olması bu tedavi metodunun tercih edilir hale gelmesini sağlamıştır.

Hangi hastalarda uygulayabiliriz?

• -Bel ağrıları
• -Boyun ağrıları
• -Diz, kalça, omuz ağrıları
• -Fibromiyalji sendromu
• -Karpal tünel sendromu
• -Migren, strese bağlı baş ağrıları
• -Çene ve diş gıcırdatma problemleri
• -Jinekolojik bozukluklar (Adet düzensizliği vs)
• -Kas yırtılmaları
• -Hemipleji, serebral palsi
• -Spinal kord yaralanmaları

Kuru iğneleme tedavisi için başvuran hastalar değerlendirmeye alınır, eğer bu tedavi için uygunsa tedavi başlanır. İlk seanstan itibaren ağrı ve şikayetlerde azalma görülür.

Örneğin, migrenin tek seansta tedavi edildiği birçok hasta vardır. Her 10 migren hastasından 7’si bu tedaviyle düzelmektedir. Karın ve bel bölgesine yapılan iğnelemenin adet düzensizliklerini giderdiği bulunmuştur. Boyun ve sırt bölgesindeki inatçı kulunçları çözüp rahatlatmak bu yöntemle mümkündür.

Tedavinin etkinliğinin kafanızda canlanması açısından sizlere birkaç örnek verdim. Eğer sizde bu gibi şikayetlere sahipseniz ve kuru iğnelemenin faydalı olacağını düşünüyorsanız hiç geç kalmadan muayene olun ve tedaviye başlayın.

Bu mucize tedavi aslında muntazam bir şekilde yaratılan vücudumuzun kendi kendini tedavi etmesi için biz sağlık profesyonellerini bir aracı kılmasıdır.