Otobüste, metroda, metrobüste, kafelerde, yolda yürürken hatta aile meclislerinde gözlerini elindeki akıllı telefonlara dikmiş, etrafından bihaber insanlara artık çok sık rastlıyoruz. Bu durumun toplum ve kişilerde sosyal ve psikolojik olarak meydana getireceği deformasyon kaçınılmazdır. Bunun önüne nasıl geçilir, neler yapılabilir yoksa geç mi kaldık bilmiyorum. Sosyolog ve psikologların derinlemesine inceleyip bizleri aydınlatması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.
Bense sizlere akıllı telefonlara yapışık yaşarken vücudumuzda meydana gelen problemlere dikkat çekeceğim. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla akıllı telefona sahip biri günde ortalama 3 saat telefonla vakit geçiriyor. Telefona bakarken başın aşağı eğilmesiyle omurgada 60 derecelik bir eğilme meydana geliyor. Normal dik duruşta omurgaya 5 kg yük binerken 60 derecelik bir eğilme 25 kg’lık yük bindirmektedir. 60 derecenin çok fazla olduğunu düşünmeyin. Telefona bakarken birçoğumuz bu pozisyonu alıyoruz. Fotoğrafa bakarsanız durumun ciddiyetini görebilirsiniz.
Omurgadaki açının artmasıyla;
- Boyun ağrıları
- Boyun fıtığı,
- Boyun düzleşmesi
- Boyun ve sırt bölgesinde ağrıya sebep olan kulunçların artması
- Omuzların öne doğru gelmesi
- Bel bölgesindeki doğal çukurun kaybolmasıyla belde düzleşme
- Bel fıtığı gözle görülebilecek problemlerdir.
Telefon kullanırken bilhassa başparmağın aktif olarak kullanılması eklemlerde ağrı, elde uyuşma, tetik parmak ve de quervain tenosinovitine neden olur.
Ayrıca yapılan araştırmalarda normal dik duruşun stres hormonlarının seviyesini azalttığı, mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin hormonunun seviyesini dengelediği bulunmuştur. Eğik duruş ise beraberinde öz güven problemi olan ve olaylarla baş etme yeteneğini kaybetmiş stresli kişileri ortaya çıkarıyor. Toplumsal problemlerin zirveye çıktığı günümüzde bence değerlendirilmesi gereken bir konudur.
Bu yazıyı yazarken aslında dikkatinizi çekmek istedim. Akıllı telefonları ve sosyal medyayı kontrol edilemez bir şekilde hayatımıza soktuk. Hayatımızı kolaylaştırdığı birçok nokta tartışılamaz. Ama bedenimizde ve ruhumuzda meydana getirdiği problemler, faydalarını 3 yanlışın 1 doğruyu götürdüğü gibi götürüyor mu? Oturup düşünülesi…
Yorumlar