Her müslümanın her gün beş vakit yönelmesi gereken yer orası.
Haşa! Kelimeler mi ? Yetmez gücünün hissettirdiğini anlatmaya. Biz anlattıkça kelimelerimiz, döner beytullahın etrafında. İnsan için kalbi hayat ise, dünya için Kâbe o demektir. Baktıkça kulluk kimliğinde artıların yazıldığı, kimi zaman gözünde kocaman olduğu, kimin zaman kendi boyutlarında algıladığı mekan.

Her hafta ne yazabilirim diye düşünürken, bu hafta ayların en mübareğini karşılama heycanında, en güzel mekanı, Allah’ın evi Beytullah’ı anlatmak istedi mürekkebimin gücü.

Bir kul olarak, mimar kimliğimde herhangi bir yapıyı, teknik terimler içerisinde harikalaştırmak için bir çok kelime kullanabilirim. Ama Kâbe, zaten 4 harf, 2 kelime. O Yaradan Rabbimize gittiğimiz yer. Ebrehe ile görüşmesi sırasında Abdülmuttalib’in dediği gibi , “Ben develerin sahibiyim. Kâbe’nin de sahibi var, O onu korur”. Tıpkı o misal Yüce Allah’ta Kâbe bilmeden görmeden herkesin kalbine şüphesiz sevgisini yerleştirmiş. Biz aciz kullarının süslü cümleleriyle değişmez bu gerçek. Sadece bildiğimiz, somut gerçekleri, teknik terimlere boğulmadan, ne zaman yapılmış, kim yapmış, yaklaşık boyutları nelerdir hep beraber öğrenelim istedim.

KÂBE; İslam dininin ilk ve en önemli mekanıdır. Küp formundaki yapının kuzeydoğu duvarı 12.63, kuzeybatı duvarı 11.03, güneybatı duvarı 13.10, güneydoğu duvarı 11.22 metre ve yüksekliği 13 metredir. Kâbe, yaklaşık 145 m² alan üzerine kurulmuştur. Duvarlarında kullanılan taşlar Mekke tepelerinden bulunan granit taşlardandır. Kâbe’nin köşeleri yaklaşık olarak dört ana yönü gösterir. Köşelerden her birinin ayrı birer ismi vardır. Doğu köşesine “Hacerü’l-Esved” veya “Şarki”, kuzey köşesine “Irakî” , batı köşesine “Şâmî” ve güney köşesine “Yemânî” denir. Kâbe kapısı : Kâbe’nin doğu duvarında zeminden 2,13 metre yükseklikte bulunmaktadır.

Bunların yanısıra Kâbe’nin içerisine ancak yılda iki defa (Ramazan ayı başlamadan ve Kurban Bayramı – Hac ziyaretleri başlamadan yaklaşık 15 gün önce “Kâbe’yi temizleme töreni” adı verilen törenle Kâbe’nin anahtarını geleneksel olarak ellerinde tutan “Ben-i Şaybat” kabilesi mensupları ve seçilmiş özel misafirler girebilmektedir. Özel misafirler için açılma olma durumu da var tabi..

Kâbe kapısı zeminden yüksekte olduğu için Kâbe’ye tekerlekli bir merdiven kullanılarak girilmektedir. Kâbenin tavanı ahşaptır. Tabanı mermer ve kireçtaşı kareler ile kaplıdır. Tavana kadar iç duvarlarının alt yarısı mermerle kaplı olup, bu mermer duvar üzerine, üstlerinde Kur’an’dan ayetler kazılmış olan mermer tabletler konulmuştur. İç duvarların üst tarafı üzerinde altın işleme ile Kur’an ayetleri bulunan bir yeşil bez ile kaplanmıştır.

Kâbe’nin ilk olarak Adem tarafından yapıldığına, ancak o zamandan geriye sadece temellerinin ayakta kaldığına inanılmaktadır. Kâbe, tarih boyunca birçok değişikliklere maruz kalmıştır. Çeşitli dönemlerde ya kısmen ya da bütünüyle yeniden inşa edilmiştir.

Kâbe’nin içinde dokuz adet oyma, bir adet altın kabartma ayet, işlemeli tahta bir sandık, oymalı ve içinde tütsü yakılan tarihi bir ocak, metal zemzem testileri ve kandiller bulunmaktadır.

Kâbe’yi örtmek, onun değerini, yüceliğini, heybetini göstermekten ileri gelir. O heybetli yapının muhteşem örtüsü ise; “Sitâre” veya “Kisve” Kâbe’nin örtüsüne verilen isimdir. Kâbe’nin o muhteşem güzelliğini ve heybetini gösteren bu eşsiz örtü ibrişimden hazırlanır. Üzerine altın suyuna batırılmış gümüş ipliklerle tezyin edilen salavatların, surelerin ve ayetlerin manevi güzelliklerle birleşmesine vesile olur.

Yürekten diliyorum ki, bu satırlarımı okuyan herkes en kısa zamanda Rabbin misafiri olur Beytullah’ta..

Yaradan’a emanet olun..