Bayramda İstanbul dışına çıkanların oranı epey çok olunca şehri sakin haliyle gezmek ve güzelliğinin tadına varmak apayrı bir keyif veriyor. Bu bayram İstanbul’da kalanların aile ve akraba ziyaretlerini tamamlayıp, bayram tebriklerini yaptıktan sonra gezebilecekleri tarihi dokusuyla ön plana çıkan 4 yer öneriyoruz. Galata Kulesinden Ayasofya’ya, Eminönü’nden Kapalıçarşı’ya gelin İstanbul’u yeniden keşfedelim…
Eşsiz İstanbul Manzarasına Sahip Galata Kulesi
Galata’nın 528 yılında inşa edilmiş meşhur kulesi eşsiz bir tarihi değere sahip. Öyle ki 1632 yılında Hezarfen Ahmet Çelebi’nin Galata Kulesi’nden kanat takıp Üsküdar’a kadar uçtuğu rivayet edilir. İstanbul’un benzersiz manzarasına şahit olmak için Galata Kulesi’ne günün ilk saatlerinde gidin ve sadece bu Ceneviz başkulesini değil, etrafında saklı duran kardeş kuleleri de görün.
Dünyanın en büyük çarşısı Kapalıçarşı
Dünyanın en eski ve en büyük kapalı çarşısı adından da anlaşılacağı gibi Beyazıt’ta yer alan Kapalıçarşı. El dokuması halılar, takı ve mücevherler, Türk kumaşları, antika eşyalar ve cam ürünleri ile dikkatleri üzerine çeken mekan tarihi dokusuyla da huzur veriyor. Kapalıçarşı’ya gidip kahve dükkanlarında geleneksel Türk kahvesi ve lokum keyfi yapmadan dönmeyin.
Manevi Değeri Yüksek Ayasofya
537 yılında inşa edilip 1453 yılında İstanbul’un fethiyle birlikte kiliseden camiye dönüşen yapı, İstanbul’un görülmesi gereken en önemli tarihi sembolleri arasında yer alıyor. Eminönü’nde Sultan Ahmet Cami’nin tam karşısında yer alıyor.
Yeniden Keşfedilmesi Gereken Bir Yer Eminönü
Eski İstanbul havasını soluyabileceğiniz yegane noktalardan biri de Eminönü. Tarihi dokusunu hala muhafaza eden sokakları, tarihi mekanları, çarşıları ve geleneksel restoranlarıyla Eminönü yeniden keşfedilmeyi bekliyor. Mısır Çarşısından baharat, deniz kenarından balık ekmek kokularının yayıldığı Eminönü’nü bir de bayram tatilinde sakin bir şekilde gezelim diyoruz.
Yorumlar