Bayrama sayılı günler kala bayramı bayramlaştıran bir noktaya değinmek istiyorum. Başta kişisel olmak üzere toplumsal değerlerin muhafazası, güçlendirilmesi, kalitesinin artırılmasının yolu güçlü sosyal ilişkiler oluşturmaktan geçiyor. Bu ilişkilerin oluşması ise; dinamik sosyal ilişkilere bağlıdır. Sosyal ilişkileri gözden geçirme, eksiklikleri tespit etme, önümüzdeki dönemi taraflar arasında birlikte planlama için bayramlar mükemmel düşünülmüş vakitlerdir.
Bayramlar ilişkilerimiz de; Dargınları barıştıracak, sevenleri bir araya getirecek adeta bir köprü vazifesi görür. Dostluğun, kardeşliğin, sevginin, saygının, birlik ve beraberliğin koşulsuzca yaşandığı bayramlar ortaklık bilincinin yükseldiği kutsal günlerdir.
Bayramı bir fırsata çevirmeye ne dersiniz? İçimizdeki sevgi kaynağını ortaya çıkarmayı istemez misiniz? Peki ilişkilerimizi sağlıklı bir biçimde oluşmasını sağlayan sevgi nedir? ve tam olarak nerededir?
Sevgi kainatın, yaratılışın özüdür. Yaratılan her şeyin özünde, esasında sevgi vardır. Her şey gibi bizim özümüzde, içimizde sevgidir. Bunu fark etmek için bunu deneyimlemek gerekir. Deneyimlemek için de; düşüncelerimizin ve kalbimizin sevgiyi yaşamaya açık olması ve sevginin içimizde yayılmasına izin vermeniz gerekir. Sevginin içimizden akışına ne kadar çok izin verirsek, onu ne kadar çok yayarsak, hayatımız da o kadar çok sevgi olur. Ve ilişkilerimiz sevgi atmosferinde sürer gider.
Sevginin kaynağı içinizdedir. Dış Dünya sadece içimizdeki sevgiyi bize yansıtır. Sevgiyi çevremizdekilere ve kendinize yansıtmak için onu önce kendi içinizde hissetmelisiniz. Bunun içinde öncelikle kendinizi sevmeli ve kendimizi olduğunuz gibi kabul edebilmeliyiz.
Kendinizi gerçekten sevene ve olduğunuz gibi kabul edene kadar, başkalarının verdiği sevgiyi kabul etmekte zorlana biliriz, belki de sevginin gerçek bir sevgi olmadığına dair şüpheleriniz mevcut olur. Bunu nasıl aşabilirim diye düşünüyorsanız, İşte bunun için, önce kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak güzel şeyler düşünmeniz lazım. Bunun için belli olumlama cümlelerini sık sık tekrarlaya bilirsiniz. Ve böylece bilinç altındaki kendi hakkımızda ki olumsuz düşünceler yerlerini olumlu düşüncelere çevirebilir.
Kendi kendinize “kendimden hoşlanıyorum“, “ben sevilebilir bir insanım“, “Kendimi çok seviyorum“, “kendimi olduğum halimle onaylıyor ve kabul ediyorum” herkesin kendisinin de üretebileceği; olumlamalarınızı tekrarlaya bilirsiniz. Kendinizi buna ikna etmeniz gerekir. Bu duyguları gerçekten hissetmeye çalışın. Belki sessiz bir ortamda kendinizle baş başa kalıp, sevginin kalbinizden tüm vücudunuza yayıldığını; aklınıza, kalbinize, tüm hücrelerinize, atomlarınıza kadar dolduğunu hissetmelisiniz.
Hepimizin gölgeli, karanlık ve çok gurur duymayacağımız, farklı olmasını dileyeceğimiz bir parçamız vardır. Tıpkı bir paranın iki yüzü olduğu gibi… Evet bu yanlarınızı da koşulsuzca sevmeyi deneyin. Güneşini düşünün onun her şeyin üzerine doğduğunu, tüm insanlara eşit yayıldığını düşünün. Nasıl ki güneş asla, şunu veya bunu yaparsan sana parlayacağım demez. Sizi olduğunuz gibi kabul eder ve ne olursa olsun size parıldar, çünkü onun bildiği budur! Sıcaklığını ve ışığını herkese eşit olarak yaymaktır. Birtakım kazançlar elde etmek için değil, gerçek doğasını özgürce yansıtmak için. Güneş herkesin üzerine doğar.
Şimdi içinizde iyi hissetmediğiniz konular hakkında düşünün. Onları belki bugüne kadar yok saydınız. Ancak çözüm bu değil. Bunların da sizin bir parçanız olduğu ve sevilebilir olduğu gerçeği ile artık yüzleşme vakti. Şimdi kendinize “Tüm zayıflıklarımla ve eksikliklerimle seviliyorum, kendimi seviyorum” diye tekrarlayın. Tıpkı güneş gibi sevginizi vücudumuzun tüm kısımlarınıza yansıtın.
Şimdi, Tamamen yaratıcının merhametiyle insanı sevdiği gibi; karşılıksız olarak sevdiğiniz birini veya bir şeyi düşünün. Bu bir kişi, bir bebek veya bir çiçek olabilir, belki içinde tatlı bir his oluşturan birini veya bir şeyi düşünebilirsin… Şimdi hayalinde bu şeyi imgele ve bağrına bas… Sana kendini çok iyi hissettirdiği için bu şeyin veya varlığın var olduğundan dolayı derin bir minnettarlık duygusu ile söyleyin “seni seviyorum”, “seni seviyorum”. Yada Yunus Emre’nin dediği gibi “Yaratılanı severim, Yaratandan ötürü.” sevmeyi deneyin .
Bu teknik sevilmeyen olarak düşündüğün kişi ve durumlarda bile bakış açını sevilen hale çevirmek için sana yardımcı olan güçlü bir araç, bir tekniktir. Eğer koşulsuz sevdiğinizin yüzünü, yolunuza çıkan her yüzde görmüş olursanız doğal bir sevgi yanıtını hissederdiniz ve yolunuzdan geçenler, sizden gördüğü sevgiyi size geri yansıtırlardı.
Böylece “Bayramlar” bahane olur kişiler kinden nefretten uzaklaşıp başta kendi sonra tüm dünyayı sevebilirler.
İhtiyacınız olan ve bildiğiniz sevgi daha büyük bir güç tarafından; bir Yaratan tarafından; korunup gözetiliyor olduğunu hissetmek olabilir. Şimdi bu karşılıksız size sunulan sevgiyi hissedin. O sevgiyi bütün dünyayla bu kutsal günde paylaşın ki; BAYRAMLAR BAYRAM OLSUN
Şimdi sessizce tekrarlayın “Fazlasıyla seviliyorum. Fazlasıyla seviliyorum. Fazlasıyla seviliyorum”… ve gerçek karşılıksız sevginin nasıl olduğunu hissedin. Şimdi sevginin her tarafınızda olduğunun farkında olun. Sevgi, daima mevcuttur, her nefesinizde sevgi vardır.
Sevgi Kainatın, Yaratılışın özüdür,canlı cansız her şeyin içinde bulunur. Günlük hayatınızda bu şeylerde sevginin varlığını çok düşünmesek de Sevgi; ayakta durduğunuz yeryüzünde, oturduğunuz sandalyede, uyuduğunuz yatakta, giyindiğiniz elbiselerde, yediğiniz yiyeceklerde, yıkandığınız suda mevcuttur.Fazlasıyla seviliyorsunuz, fazlasıyla seviliyorsunuz. fazlasıyla. Bayramlar; bu özel günler içinizdeki sevgi titreşiminin yükselmesi için büyük bir fırsattır.Yaratıcı tarafından ”Fazlasıyla sevildiğinizi” unutmayın. sizde çevrenizdeki önce kendinizi sonra herkesi “fazlasıyla sevin”
Sevdiklerinizle Sevgi Dolu Bayram Geçirmenizi Dilerim. İyi bayramlar.
Yorumlar