Hz. Hacer validemiz acilen su bulmalıydı. Oğlu İsmail ve kendisi çölün ortasında tek başlarınaydı, suya ihtiyaçları vardı ve isteyebilecek kimse yoktu. Hacer validemiz bir şey yapmalıydı. Gözünü en yakındaki tepeye dikti. Oraya çıksa belki etraftan geçen bir kafile görebilirdi veya ne bileyim, bir su kuyusu görürdü belki. Böylece Safa tepesine çıktı. Baktı hiçbir şey göremedi. Sonra Merve tepesini gördü, oradan bakmak istedi bir de. Merve tepesine yürüdü hızlıca. Sonra Safa sonra Merve tam 7 kez. Böyle deriz biz hep, 7 kez gitti geldi. Oysa sır, kelimelerdeydi. Hacer validemiz 7 kez gidip gelmedi. 3 kere gitti, 3 kere döndü ve 4. de gitti ama artık dönmedi. Su bulunmuştu.
Bizim de hayatımızda hep aynı yerde gidip geldiğimizi düşündüğümüz, hep aynı kısır döngüdeymişiz gibi hissettiğimiz durumlar vardır. Umutsuzluğa kapıldığımız ve bizi bezdiren durumlar. Eğer doğru yoldaysak, eğer çabalıyorsak ve gayret ediyorsak aynı yerde durmuyoruzdur ve başladığımız yerde bitmez yol asla.
Bu sıradan bir olay değil. Baktığımızda hayatımıza ışık tutacak nüanslar var içerisinde. Hz. Hacer validemiz olduğu yerde durmamıştı, sürekli hareket halindeydi. Ve bu davranışına “yürümek” fiili yerine, “çalışma, gayret gösterme” manasına gelen SAY kelimesi denmişti. Yani yaptığımız şeyin hedefle ilişkili olması çok önemli. Sürekli meşgul, sürekli yorgun olmamız ile hedefimize götürecek doğru işi yapıyor olmamız aynı şey değil.
Sonra ihtiyacı peşinde koşuyordu Hz. Hacer validemiz. İlk lazım olan şeyden. Sadece suyla yaşayamazdı çölde, evet yemeğe, barınağa ve başka birçok şeye de ihtiyacı vardı ama… Sonra, sonrasını düşünürdü. Çölde bir başına kalmışlığını söylenerek, sorgulayarak, suçlayarak geçirmemişti vaktini. Çünkü tüm bunların artık bir faydası yoktu ona. Sabretmeliydi, ama durup bekleyerek değil. Hareket ederek. Bugünlerde adına aktif sabır dediğimiz, sonucu Allah’tan bekleyerek elinden gelen gayreti göstererek sabretmişti. Şikayet etmemişti.
Neye ihtiyacın olduğunu bilirsen ve hangi yoldan gideceğini… Bekleme. Yürü. İki nokta arasında gidip gelsen de, bazen umut ve korku, bazen yakın ve uzak, bazen iyi ve kötü, bazen severek bazen sevmeyerek… Sen yine de yürü. İnsan iki noktada gider gelir bazen. Dengeyi sağlamak senin elinde. Yol başladığın yerde bitmeyecek. Neyin, ne zaman karşına çıkacağını bilmeyeceksin ama yürürken bulacağını bilmelisin.
Tek başına olduğunu düşüneceksin bazen. Veya söyleyecekler. Yapamazsın. Tek başına yapamazsın. Çocuğun var artık, yapamazsın. Aynı yerde dönüp duruyorsun. Yapamazsın. O zaman Hz. Hacer validemizin yaptığını hatırlayın. Ve o gün Hz. Hacer validemizin su bulmak için yaptığını milyonlarca Müslümanın binlerce yıldır yaptığını da hatırlayın. Ve bunda elbette almamız gereken bir ders olduğu için yaptığımızı da. Kimse olmasa da imanımız ve gayretimiz biz vazgeçmezsek, bizi asla terk etmeyecektir. Bu inançla yürümek dileğiyle…
Tam da sabrettiğimi sandığım noktada aslında şikayete vurmusum kendimibeni kendine getirdiniz Allah razı olsun