Hepinizin malumu; düğün sezonu açılalı epey zaman oldu. Ramazan ayı öncesinde hemen her hafta bir düğüne ya da kına gecesine iştirak ettik. Biliyorsunuz, kına ve düğünler geleneklerimizi az ya da çok hala yaşattığımız organizasyonlar olmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde bir yakınım için alışveriş yaptığım sırada mağazalarda çeşit çeşit bindallı ve kaftanların üretildiğine şahit oldum ve bu beni gerçekten çok mutlu etti. Çünkü bindallı ve kaftanlar Osmanlı kadınlarının geleneksel kıyafetlerinin başında gelen giysilerden. Bu yüzden size, her kına gecesinde gelin adayının giyeceği bu geleneksel kıyafetlerin tarihinden bahsetmek istiyorum biraz.
Osmanlı döneminde entari üzerine en çok giyilen üstlüklerin başında hırka, cepken, ceket ve kaftan gelir. Bu saydığımız giysiler yüzyıllarca Osmanlı kadınlarını süsler ancak 17. Yüzyıldan itibaren batıdan gelen etkilere paralel olarak işleme teknikleri ve bazı süsleme özellikleri değişiklik gösterir. Örneğin; entari ve şalvarların yapımında kullanılan kumaşlardan bazıları kemha, seraser veya kadifeyken 18. yüzyıldan itibaren desen kompozisyonları değişen hafif ipekliler kullanılmaya başlanır.
Bu kumaşlar o dönemde Galata ve Tepebaşı’nda işlendiği için ‘Tepebaşı’ ve ‘Galata işi’ olarak adlandırılır. Günümüzde de kullanılan kaftanların ve bindallıların üzerindeki işlemelerin çoğu Galata işidir.
Tasarruf dönemi bindallıların daralmasına neden olur
Bindallılar 19. Yüzyılda entarilerin çeşitlenmesiyle ortaya çıkar. Bu dönemde üçetek entarilerin yanı sıra ikietek entari adı verilen önü kapalı, yanları derin yırtmaçlı, şalvarla birlikte giyilen, uzun etekli bir tür ortaya çıkar. Bu tür hala kınalarda ve bazı milletlerin geleneksel törenlerinde kullanılmaya devam ediyor.
Avrupa giyim kültüründen etkiler alındıkça ortaya çıkan yeni entari türlerinden biri ise çan biçiminde etekli, ön açıklığı göğüs altına kadar olan, takma kollu, eteği kuyruklu, oldukça dar entarilerdir. Entarilerdeki kolların kısaltılması ve bedendeki daralma 19. Yüzyılın bir tasarruf dönemi olduğunu düşündürür. Zaten dönem sonunda kumaş kalitesi de düşmeye başlar. Bu entariler kadife ve atlastan yapılıp, dival tekniğinde sırma ile yoğun bitkisel motifli kompozisyonlarla işlenmiş olursa bindallı entari adını alır.
Bir diğer adı; kutu entarisi
Bindallı entariler 19. Yüzyılda da tıpkı bugünkü gibi kızların çeyizleri için alınırmış. Hatta bu dönemde hazır giyimin yaygınlaşmasıyla bindallılar da hazır giyimden nasibini alarak çarşıda kutular içinde satılmaya başlanır. Bu yüzden o dönemde halk arasında ‘kutu entarisi’ olarak da anılırlar.
Tıpkı o günlerdeki gibi bugünde bindallılar genellikle koyu renk kadife üzerine sırma işlemelerle süsleniyor. Tabi ki o dönemde el nakışı daha yaygınken bugün el işi olanlarına rastlamak oldukça zor. Ancak moda evlerinde isteğinize özel olarak hazırlatabilirsiniz. Yoğun bir nakışa sahip olduğundan aylar öncesinden siparişinizi vermeniz gerekir. Tabi ki fiyatı da bu uğraştan ötürü oldukça yüksek. Yoğun el işli olanlarının fiyatları 20 bin liraya kadar çıkabiliyor. Makine işi olanları ise ortalama 1000- 2000 TL arasında değiyor. Yine de bütçenizi aştığı kanaatindeyseniz 200-600 TL arasında da günlük kiralama yapabilirsiniz.
Yorumlar