“Bu sene evleniyoruz” dedim. Çünkü bu sene evlilikle ilgili yazılara yoğunluk verme planım var. Sosyal medya hesaplarımda çok mesaj alıyorum evlilik süreçleriyle ilgili. Onlara yer vermek istiyorum. Ve soracağınız, bahsetmemi istediğiniz başka konular varsa sorularınızı bekliyorum. Bugünkü yazı evliliğin ilk adımından başlıyor.
İlk Görüşme-me-
Sosyal medya hayatımızda gittikçe daha kapsamlı ve geri dönüşü imkansız bir hal alıyor. Ve bu insan hayatını ilişkiler düzeyinde ve hatta evlilikler de bile ciddi şekilde etkiliyor. Hatta artık evliliğe yeni formlar katıyor.
Evlilikte ilk görüşme çok önemlidir. Dilimizde elektrik aldın mı diye sorulan, kişiler arasında oluşan etkileşim bu ilk görüşmede gerçekleşir. Ama malesef artık çoğu ilişki görüşmeden bitiyor. Hala nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde büyüklerimiz bile sosyal medyanın bu tuzağına düşmüş durumda.
Eskiden kız görme denilen bir olay vardı. Kız tarafının evine gidilir, ya sadece kadınlar veya anne ve damat birlikte kızı görür, daha sonra görüşme ayarlanırdı. Yada direk kız ve erkeğe aynı anda haber verilir, ortak bir noktada kız ve erkek görüşürdü. Daha sonra bir hükme varılırdı. Artık kız görmelerin yerini bir araya gelince, “facebooktan bak bakalım listende bizim oğlana göre kız var mı?” yada “filancanın kızı var dediler facebook adresi ne?” gibi cümleler aldı. Aynı şekilde kız tarafında da “çocuğun twitterını buldum çok sıkıcı birine benziyor” veya “ay resmine baktım çookk havalı bi tip” tarzı cümleler duyulabiliyor. Ve sosyal medyada yaşadığımız milyonlarca saniyeden tek bir saniyeyi dondurabildiğimiz ve o küçücük kutulara koyduğumuz profil resimlerine göre bir hüküm veriliyor. O resimlere göre taraflar görüşüp görüşmemeye karar verebiliyor. Halbuki etkileşim ve dahası iletişim dediğimiz bundan çok daha fazlası.
Açıyı Genişletmek
Sosyal medyada paylaşılmış bol köpüklü bir kahve fotoğrafı düşünün. Bu resim sizin hangi duyularınıza hitap eder? Sadece gördüğünüz göze. Halbuki kahve kokusuyla burna, tadıyla dilimize, fincanı tuttuğumuzda sıcaklığıyla tenimize ve hatta höpürdeterek içiyorsak kulağımız dahil 5 duyumuza hitap eder. Bir kahve içmek bile bu kadar duyuya hitap eden bir eylemken, ve resmine baktığımızda içmiş gibi olmazken evleneceğimiz kişi hakkında onunla oturup 2 kelam etmeden hüküm vermek neden?
Duygu Alışverişi
Her şeyde olduğu gibi evlilikte de kişilerin kesin hükümleri vardır. Hatta bunlar inançlara göre evrensel hükümler de olabilir. Farklı bir dinden biriyle evlenmemek gibi. Denklik kategorilerini çok zorlayacak durumlar gibi. Böyle tekliflerde illa yine de görüşün demek abes olabilir. Ama böyle uç örnekler dışında uygun bir teklif geldiğinde kesinlikle oturup konuşmak daha sağlıklıdır. Bir insanın ağız yapısından çok ses tonundan, fiziğinden çok hareketlerinden, fikirlerinden çok fikrini izah edişinden, zenginliğinden çok cömertliğinden, mesleğinden çok ilgi alanlarından ve bunun gibi bir sürü farklı şeyinden gözle görülen etiketlerinden daha çok etkilenebilirsiniz. Ve bunların hiç birini o kişiyle bizzat oturup konuşmadan bilemezsiniz.
Elhasıl kelam klasik olacak ama; herkes bir şansı hak eder. Siz bence sosyal medya sayfasını kapatın, elinizdeki telefonu bırakın ve oturun birlikte bir çay için 🙂
Hadi hayırlısı….
Yorumlar