0-6 yaş döneminde çocuğun kişiliğinin büyük bir bölümünün şekillendiği bir zaman dilimidir. Bu yaş dönemindeki çocuklarımızı eğitirken önemli konulardan biri olan ahlaki eğitimin nasıl olması gerektiğidir.
Ahlaki eğitimin önemi ve ailenin bu eğitimdeki yeri nasıl olmalıdır?
İyi ve kötü konusunda ahlakla eğitim iç içedir. Çünkü insan düşünce, duygu ve davranışlardır. Ahlak; iyiyi ve yapılması gereken doğru davranışlar bütünüdür. Hangi davranışın iyi hangi davranışın kötü olduğu da eğitimle öğrenilir.
Çocuk, ahlaki davranışları bilerek doğmamaktadır. Hangi durumda nasıl davranılması gerektiğini, aile bireylerinden ve yakın çevresinden öğrenmektedir.
Ahlaki eğitimin önemi, ahlak kurallarını öğretmek ve çocuğun iyiliği tanıyarak sevmesi ve bu kurallar dahilinde yaşamasını sağlamaktır. Çocuğun duyarlılığına yapılacak hitaplar önemlidir, çünkü akıldan önce kalp gelmektedir. Çocuk heyecanlı olduğunda aklını aydınlatmakta kolaylaşır.
Sosyal hayata uyum sağlanacak davranışlar küçük yaşta öğrenilir. Önce bilmeden taklit eden çocuk, zamanla bu davranışlarını alışkanlık haline getirir. Çocuğun bu tecrübeleri kazanacağı yer ailedir. Ailenin tüm bireylerinin çocuğun bu kazanımları öğrenmesinde önemi büyüktür. Çocuğa karşı tutum ve davranışlarının tutarlılığı ve sevgi ihtiyacının gerektiği seviyelerde doyuma ulaşmasına destek olunmalıdır. Çocukla birlikte aile bireylerinin de aktif bir şekilde öğrenmesi gerekmektedir. Çünkü bu yolda yapılacak her paylaşım, tanıma ihtiyaçlarına bulunacak cevaplar, çocuğun ahlaki gelişim sürecini sağlam zemine oturtarak ilerlemesini sağlar.
Ahlaki eğitimin verilmesi çerçevesinde çocuğa ne gibi sorumluluklar verilmelidir?
Ailenin çocuğa sorumluluk kazandırma çabasından önce, onda yapmasını istedikleri davranışın, düşüncesini öncelikle uyandırmaları gerekmektedir.
Çocuğa düzenli olmakla ilgili sorumluluk verilmeden önce çocuğa bu düşüncenin verilip onu kendisinin istemesi gerekmektedir. Çocuk ancak bunu bu şekilde öğrenip, alışkanlığa çevirerek davranışı süreklilik kazanır. Örneğin evde oyuncaklarını toplamak gibi bir sorumluluk vermeden önce çocuğun düzene ihtiyaç duyması sağlanmalıdır. Eşyalarını o dağınık bıraksa bile ardından sizin toplamanız yerine onun bu dağınıklıktan rahatsız olması ve ardından buna ihtiyaç duyup sorumluluğu alışkanlığa çevirmesi sağlanmalıdır.
Evde beslenilen bir hayvan varsa şayet(balık,su kaplumbağası,kedi…) çocuğun hayvanın bakımıyla ilgilenmesi görevinin verilmesi,hem sorumluluk duygusunu kazanması, hem de hayvanlara karşı sevgi ve acıma duygularını arttıracaktır. Bu sayede çocuk bu davranıştan oluşan kazanımı ile diğer tüm canlılara karşı aynı merhamet ve sevgiyi gösterecektir.
Başka bir açıdan bakmak gerekirse çocuğun çevresinde bakıma muhtaç yaşlı kimselerin halini hatırını sormak, onlara yardım etmek gibi birtakım görevlerle, çocuğun dünyasında yaşlılara hürmet edilmedi gerektiği mesajı vermiş olursunuz. Çocuğa bu gibi yollarla verilecek sorumluluklar, ya da anne babasının çevresindeki yaşlı insanlara saygısını ve sevgisini örnek alarak davranması da ahlaki eğitim sürecinin sağlıklı işlemesini sağlamış olur.
Ahlaki eğitimle, gerçek hayat arasındaki bağ nasıl olmalıdır?
Çocuklara ahlaki eğitim verilirken diğer taraftan gerçek hayatı da göz ardı edilmemelidir. İnsanların hayatları boyunca her türlü üzüntü ve sevinçleri yaşadığını, çocuklarında bu türlü durumlara hazırlamak gerekir. Çocukların yaptıkları işlerin sonuçları her zaman olumlu ve güzel olmayacağını, görünmeyen yerlerinde olup farklı sonuçlarla karşılaşabileceğini ve bu tarz olaylar karşısında yeni yollar arayıp bulmasını sağlamak gerekir.
Toplumda iyi insanların olduğu gibi, kötü insanlarında olduğunu, bazı insanların kötülükler yapıyor olsalar da bu insanların örnek alınmayacağını, tek başına da olsa iyi, güzel, doğru davranışlardan vazgeçmek gerektiği vurgulanmalıdır.
Ahlaki eğitimde çocukların oyunları nasıl değerlendirilmelidir?
Oyun çocuklar için ciddi bir iştir. Hem beden hem de ruh kendini ifade etme imkanı bulur. Oyun yolu ile çocuklar kuvvetlerini denerler ve kendilerini çeşitli işlere hazırlarlar. Oyunların bazılarını arkadaşlarıyla oynayıp ortak kurallara uyarak yenerler, yenilirler. Böylece oyun, eşit haklarla güçlerini deneyen çocukların sosyal ve ahlaki duyguları da geliştirmiş olur. Yenilse de sonuca katlanan çocuk, yenmek için nasıl hareket etmesi gerektiğini kavrar.
Aynı zamanda nereye kadar gücünün yetebileceğini, nerede durması gerektiğini, ne zaman ve nasıl yardım etmesi gerektiğini de öğrenir.
Çocukların sosyalleşmesinde en büyük araçları olan oyunlarında ebeveynin çocuğun dünyasına müdahale ederek dahil olması yerine oyun arkadaşı olarak ve çocuğun kuralları sınırında dahil olması gerekir. Çocuğa verilmek istenen ahlaki kurallar oyun eşliğinde daha kolay verilebilinir.
Yorumlar