Tik, istemli çalışan çizgili beden kaslarında, istem dışı ortaya çıkan aralıklı kasılmalardır. En çok yüz ve boyun kaslarında görülür. Göz kırpma, dudak kenarlarının çekilmesi, boyun oynatma, boyun bükme, başı sallama ve omuz oynatma biçiminde görülür. Tikler nasıl ortaya çıkar ve sebepleri nelerdir? Kızlar ve erkeklerde görülme oranı nedir? Bu hafta, çocuklarda görülen tiklerden bahsedelim.
Tikler genellikle iç gerilimlerin veya çatışmaların açık belirtileri olarak görülmektedir. Bazen çocuğun boynunu silkmesi, kaşlarını veya gözlerini oynatışı çocuğun iç dünyasındaki bir gerilimden kurtulma çabası olarak değerlendirilebilir.
Tikler, kızlardan çok erkek çocuklarda ve erken yaşlarda başlar. Temeli psikolojiktir; yani ruhsal nedenlere dayanmaktadır. Ancak kimi zamanda, istemsiz kasılmanın çıktığı bölge ya da organa ilişkin uzun süren bir fiziksel baskı da tiklerin oluşmasına sebep olabilir. Bunlar arasında uzun süren görme bozuklukları, burun akıntısı veyahut boyun ağrıları sayılabilir.
Tikler ilk zamanlarda hareketlerin istemsiz olarak tekrarından ibaret olabilir. Örneğin göz kırpma başlangıçta bir göz hastalığı ya da yorgunluğa tepki olabilir. İlk kez oluşan bu tepkiler zamanla örüntü haline gelebilir ve tekrarlanabilirler.
Özellikle küçük çocuklarda tiklerin en önemli kaynaklarından biri de taklittir. Çocuklar büyüklerini taklit ederlerken, bazen büyüklerin bazı davranışlarında görülen kusurları da alabilmektedirler. Bu bir süre sonra çocukta alışkanlığa dönüşebilir. Böylece çocuklarda, taklit yoluyla bir tik ortaya çıkabilir.
Tiklerin ortaya çıkmasında genel olarak organik etkenlerin dışında, ruhsal etkenler de oldukça önplandadır. Özellikle, çocuklarda erken yaşlarda başlayan korku, anksiyete ve tedirginlik gibi duygular tiklerin oluşmasına zemin hazırlayabilir. Çocuğun anne ve babasıyla ilişkisi, duygusal durumu, hassasiyetleri bu oluşumu hızlandırabilmektedir. Huzursuz ailelerde büyüyen çocuklarda, çatışma içinde bulunan ailelere sahip çocuklarda tik gelişimi daha fazla görülmektedir.
Kanner’a göre, tiklere özgü olan belirgin kişilik tipleri şöyledir;
– Belirgin şekilde huzursuzluk gösteren kişilikler
– Bencil kişilikler
– Çok çabuk heyecanlanan; kolayca kızan ve kırılan kişilikler
– Aşırı alıngan ve sıkılgan, çekingen olan kişilikler
Kanner, bu tarz kişilik tiplerine sahip olan çocuklarda, daha fazla tik gelişimi oluştuğunu belirtmektedir. Tikli olan çocuklar aynı zamanda yetenekleri üstünde çaba sarf etmeye zorlanan, ailesi tarafından yeterli ilgi görmeyen, benlik duygusu zedelenen, sevgisiz çocuklardır.. Bu tür çatışma ve gerginlik yaşanan ailelerde, çocuk ve ebeveyn arasındaki ilişkinin kalitesi de düşmekte ve aile üyeleri arasındaki iletişim azalmaktadır.
Peki, çocuklarda tik oluştuğunda ne yapmalı, kime başvurmalı?
Öncelikle muhakkak organik bir sorun var mı, yok mu diye emin olmak için bir tıp doktoruna danışmanızda fayda var. Eğer çocukta görülen tiklerin sebebi organik ise hemen uygun, tıbbi bir tedavi yoluna gidilmelidir. Çocuklarda oluşan tikler, eğer organik değil de ruhsal kökenli ise, çocuklara oyun terapisi veya psikoterapi ile bir psikolojik tedavi uygulanmalıdır. Özellikle de, çocukta gelişen bu tik nedeniyle çocukla dalga geçmemek, çocuğu dışlamamak, çocuğu hor görmemek de çocuklar üzerinde terapötik ( iyileştirici ) bir etkiye sahiptir. Bunun yanısıra, çocukta gelişen tik üzerinde gereğinden fazla durmamakta fayda vardır.
Aslında pek çok organik ve psikolojik kökenli rahatsızlığın temelinde sevgi ya da sevgisizlik; korku ya da huzur duyguları bulunmaktadır. Çocuklar, geldikleri dünyaya güvenmek istiyorlar ve her zaman vurguladığım üzere onlar sadece koşulsuzca sevilmek istiyorlar hepsi bu..
Selam ve dua ile…
Yorumlar