Bir çocuğun öğrenmeye en müsait olduğu an, soru sorduğu zamandır. Bir çocuk sorduğu sorularla hem kendi dünyasını, hem de kendi dışındaki dünyayı keşfeder. Bu nedenle çocukların sorduğu soruları es geçmemek lazım!

Çocuklara bir alışkanlık ya da davranış kazandırmak veyahut yeni bir şey öğretmek için en güzel zamanlar çocukların merak duydukları zamanlardır. Bu nedenle, bir çocuk soru sorduğunda, bu zamanı çok iyi değerlendirmek gerekir. Bunun yanısıra, çocuklar soru sormaya teşvik de edilmelidir. Ne derler bilirsiniz: “ İyi bir soru, ilmin yarısıdır. ”

Çocukların soru sorması, o konuyu zihinlerinde işlediklerinin ya da işlemeye çalıştıklarının da temel bir göstergesidir. Çocuk, demek ki bir konuda bir yere takılmış, bu belirsizliğin üstesinden gelememiş ve bu belirsizliği gidermek için size yönelmiştir anlamına gelir. Piaget, gerçek öğrenmelerin zihindeki denge halinin bozulmasıyla oluştuğunu ifade eder. Çünkü Piaget, denge halindeyken, insanın kendi bilgisinden çok emin olduğunu ve bu nedenle de kişinin yeni öğrenmelere kapalı olduğunu söyler. Piaget bu konuda oldukça haklı görünmektedir. Bu nedenle soran çocuk, zihnindeki denge halini kıran ve aynı zamanda kendini öğrenmeye açan çocuktur.

Ebeveynler olarak yapılan en büyük yanlış, çocukların sorularını geçiştirmektir. Bazen vakit olmaz, işler bir dağ gibi büyür de büyür ve çocuğunuz bu en olmadık zamanda size sorular sormaya başlar. Böyle bir durumda yapılması gereken, çocuğun soru sorma şevkini kırmadan ve onu incitmeden o an için sorusunu cevaplayamayacağınızı fakat işlerinizi hallettikten sonra bu konuyu tekrar konuşmak istediğinizi söylemektir.

Bazen de soruların cevabını bilmeyiz. Bu durum pek çok anne ve babanın çekindiği bir durumdur. Anne ve babalar, çocuklarının sorduğu soruyu bilemezlerse otoritelerinin sarsılacağını düşünürler. Açıkçası çocuklarda da, anne ve babalarının her şeyi bildiğine dair bir inanç da geliştiği doğrudur. Ama sonuçta anne ve baba için bilinmez olduğunda cevaplar, böyle bir durumda dürüst olmak en iyisi! Çocuğunuz size, cevabını bilmediğiniz bir soru sorduğunda birlikte bir kitap ya da başka bir bilgi aracı ile konuyu birlikte öğrenmeyi teklif edebilirsiniz. Hatta bu durumu bir oyun haline getirerek çocuğunuzun gönlünü de kazanabilirsiniz. Bir konuyu birlikte araştırmak, aynı zamanda çocukların bilinmeyen bir konuyu nasıl öğrenecekleri konusunda da onlara eğitici ve yol gösterici olacaktır. Bazı durumlarda ise, aileler çocuklarının çok fazla soru sormasından şikayet eder.

Çocuklar neden çok soru sorar?
Çocuklar bazen merak ve öğrenme dışında, ailedeki ilgisizlik, dikkat çekme isteği gibi nedenlerle aşırı düzeyde soru sormaya yönelebilirler. Bu durumda yapılması gereken ise, yine çocuğun kişiliğini hedef almadan çocuğu yönlendirmektir. Çok soru soran çocuklar için, soru sorma saatleri belirlenmelidir. Temel prensip şu olmalıdır: çocukların her sorusuna ilgi gösterelim, kayıtsız kalmayalım ancak bu olayı disipline edelim!

Çocukların sorduğu sorulara yanlış cevaplar vermek de yine büyük bir ebeveyn hatasıdır. Çocukların sorduğu sorularda, aile dürüst cevaplar vermeli ve çocuğun anlayabileceği bir düzeyde çocuğun zihinsel dengesini yeniden kurmalıdır.

Çocuklardan bir yetişkin gibi davranmalarını beklemek, onlara haksızlık olur. Eğer bir çocuğun zekası, yetişkin bir insanda olsaydı o kişiyi psikiyatri kliniğine yatırmamız gerekirdi. Sonuçta çocuklar duygusal, bilişsel her yönden sürekli bir gelişim ivmesi gösterirler ve soru sormak da sağlıklı gelişimin doğal bir sonucudur. Çocuklardan gelen saf bilgi arayışını ve ışığı görmek temennisiyle…

Selam ve dua ile