Kurban Bayramı
Bayram, bir neş’e ve sevinç günü demektir. Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz Medîne-i Münevvere’yi şereflendirip, oradaki halkın senede iki defa bayram yaparak eğlendiklerini öğrenince onlara şöyle buyurmuştur:
“Yüce Allah, o iki bayrama karşılık, onlardan daha hayırlı iki bayram günü nasîb etmiştir.”
O günlerin, Ramazan ve Kurban bayramı günleri olduğunu müjdelemiştir. (Büyük İslâm İlmihali, Ö. Nasûhi Bilmen s: 169)
Bayram Gecesi Duâlar Kabûl Edilir
Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Beş gece vardır ki, o gecelerde edilen duâlar geri çevrilmez:
1) Receb’in ilk Cuma gecesi (Regâib gecesi),
2) Şaban’ın on beşinci gecesi (Berâat gecesi)
3) Perşembeyi Cumaya bağlayan gece (Cum’a gecesi),
4) Ramazan Bayramı gecesi,
5) Kurban Bayramı gecesi..”
(İslâm İlmihali, A. Fikri Yavuz s: 529; İbn Asakir, Ebû Umâme)
Bayram Günü Yapılması Güzel Olan Şeyler
– Öncelikle Arefe günü sabah namazından Bayram’ın dördüncü günü ikindi namazına kadar yirmi üç vakit farz namazların arkasından Teşrîk Tekbirleri getirilir. Teşrik Tekbiri şudur:
“Allâhu ekber, Allâhu ekber. Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber. Allâhu ekber ve lillâhilhamd”
– Bayram günleri erken kalkılır, yıkanılır, misvak kullanılır.
– Gülyağı ve benzeri hoş koku sürülür.
– Mübâh olan elbiselerden, en güzel ve en temizi giyilir.
– Yüce Allah’ın nimetlerine şükür için, neş’e ve sevinç gösterilir.
– Karşılaşılan mümin kardeşlere güleryüz gösterilir.
– Elden geldiği kadar sadaka verilir.
– Duâların kabûl edildiği bayram geceleri, ibâdetle ihyâ edilir.
– Kurban bayramında, Ramazan bayramını aksine, namaz kılınmadıkça bir şey yenilmemesi müstehâbdır. Kurban kesecek kimsenin, keseceği kurban eti ile yemeğe başlaması daha uygundur. Bununla berâber, namazdan önce bir şey yenilmesinde de kerâhet yoktur.
– Kurban kesecek kimsenin, tırnaklarını ve saçlarını kesmeyi geciktirmesi Kurban kesiminden sonra kesmesi müstehâbdır.
– Bayram günleri, müslümanların birbirlerini tebrik etmesi, görüşüp musâfaha yapması ve birbirlerine “Ğaferallâhu lenâ ve leküm: Allah, bizi ve sizi bağışlasın.” şeklinde duâda bulunması menduptur, güzeldir. (Büyük İslâm İlmihali, Ö. Nasûhi Bilmen s: 171-172)
Allah Teâlâ, Fecr sûresinin ilk âyetlerinde şöyle buyurmaktadır:
“Sabaha yemin ederim. Ve (Zilhicce ayından ilk) on geceye….”
(Fecr, 1-2)
Tefsirciler, bu âyeti izah sadedinde şöyle demektedir:
“Sabah vaktinde, huzur-i ilâhîde, kalb huşû içinde olduğu için Cenâb-ı Hak, sabaha; Zilhicce’nin ilk on günü, yılın en faziletli günleri olduğu için de bu faziletli mübârek gecelere yemîn etti.”
Nitekim Sahîh-i Buhârî’de şöyle bir hadîs vardır:
“Hiçbir gün yoktur ki, o günlerde yapılan sâlih amel, Allah katında bugünlerden (Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amelden) daha kıymetli olsun.
Dediler ki:
«-Allah yolunda cihâd da mı değil?»
Rasûlüllah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
«-Allah yolunda cihâd etmek de bundan daha kıymetli değildir. Ancak bir kişi, canı ve malıyla cihâda çıkar da, bunlardan hiçbiriyle dönmezse (şehîd olursa) o hâriç!..»”
(Tâc Tercemesi II, 156-157) buyurdu.
Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-, Nebiyy-i Zîşân -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizin şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir:
“Zilhicce’nin on gününde yapılan ibâdetler kadar, diğer günlerin hiç birindeki ibâdet Allâh’a sevgili değildir. Bugünlerden her birinin orucu, bir senenin orucuna, gecelerinden her birinin ihyâsı da, Kadir gecesinin ihyâsına muâdildir.”
(Tirmizî, Savm, 52; İbn-i Mâce, Sıyam, 39) buyurdu.
Ümmü Seleme veya Hafsâ -radıyallâhu anhümâ- şöyle demişlerdir:
“Nebiyy-i Zîşân -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Zilhicce’nin dokuz gününde ve Aşûre gününde oruç tutardı.”
(Tâc Tercemesi II, 157, Ebû Dâvud, Nesâî, Ahmed bin Hanbel’den)
[…] Böyle olan malın mülkün üzerinden, zekatta olduğu gibi bir yıl geçmesi de gerekmez. Kurban Bayramı gününde dahi zengin olan kimseler hemen kurban kesmelidirler. Çünkü kurban kesmek, belirli […]