Zaman zaman öfke, üzüntü, can sıkıntısı gibi bazı olumsuz duyguların etkisiyle, bazen de kendimizi herhangi bir nedenden dolayı ödüllendirmek istediğimizde kendimizi buzdolabının karşısında buluruz fiziksel olarak aç olmasak bile.

Fiziksel ihtiyacın değil de duyguların tetiklediği yeme eylemidir duygusal açlık / yeme durumu. Bu durum bedenin yaşadığı, ihtiyaç duyduğu açlık durumundan çok farklıdır.

Duygusal Açlık ve Fiziksel Açlık Arasındaki Farklar

En temel farkı fizyolojik açlık yaşamımızı sürdürebilmemiz için bedenimizin verdiği tepki iken, duygusal açlık aniden kendi tarafımızdan oluşturulan açlıktır.

Fiziksel açlık en son öğünün üzerinden geçen zaman arttıkça yavaş yavaş ortaya çıkmakta, doygunluk hissi oluştuğunda sona ermektedir. Duygusal açlık ise açlık tokluk kavramlarından çok uzaktır. Yalnızca duyguların yönlendirmesiyle hareket edilmekte, giderildiğinde de genellikle pişmanlık ve suçluluk hisleri meydana gelmektedir.

Duygusal Yeme Sendromu Nasıl Anlaşılır?

1- Aç değilken, hatta yemekten yeni kalktıktan sonra bile yiyorsanız,
2- Yemek yediğinizde sakinleştiğinizi ve rahatladığınızı düşünüyorsanız,
3- Kendinizi ödüllendirmek ya da duygu durumunuzu değiştirmek için soluğu mutfakta buzdolabının karşısında alıyorsanız,
4- Kısa sürede aşırı besin tüketiyorsanız,
5- Kendinizi tüketmekten kaçındığınız besinleri yerken buluyorsanız duygusal yeme sendromunuz olduğu söylenebilir.

Duygusal Yemenin Nedenleri

Duygusal yeme, genellikle olumsuz duygularla baş etmekte zorlanılan durumlarda ortaya çıkmaktadır. Aile, iş, okul yaşamındaki sorunlar, kaygı düzeyi, stres, öfke gibi durumlar tetiklemektedir. Bu gibi durumlarda bireyler rahatlamak, keyif alıp kendilerince o anki stresten uzaklaşmak için ilk olarak yiyeceklere yönelmektedir.

Yiyecekler kısa bir süre için dikkatin dağılmasını ve olumsuz duygulardan uzaklaşmayı sağlasa da uzun vadeli bir çözüm yolu sunmazlar. Duygusal yeme sırasında bireyler genellikle gündelik hayatta kendilerine yasakladıkları yiyecekleri tüketerek yaşadıkları olumsuz duyguları hafifletmeyi denerler. Örneğin; maç izlerken stresi yenmek için bir avuçla başlayıp kase kase kuruyemiş, paket paket cips yenmesi, ailesiyle yaşadığı sorunu kendince atlatma yolu olarak kontrolsüzce çikolata tüketilmesi bireylerin genel olarak duygusal yeme ataklarından sadece birkaçı.

Duygusal Yemenin Zararları

• Kişilerin normalde tüketmekten kaçındığı besinleri aşırı ve kontrolsüz tüketmeleri(ki genelde sağlıksız besin seçimleri yaygındır) hızlı kilo artışlarına neden olmaktadır.

• Kilo artışının olması kişinin moral ve motivasyonunu kaybetmesine yol açmaktadır.

• Geçici rahatlık ve sakinlik hissi genellikle kişinin olumsuz ruh halini beslemektedir. Yaşanan yoğun duygu durumu sonucu yiyeceklere yönelen kişinin yaşadığı olumsuz duygulara sonrasında yoğun bir suçluluk ve pişmanlık hissi eklenecektir. Böylece, duygusal yeme olumsuz ruh halini düzeltmeyecek aksine besleyecektir.

Duygusal Açlıkla Baş Etmek İçin Öneriler

1- Bu sorununun önüne geçmek için ilk yapılması gereken duygusal yeme sendromunun farkına varmak ve bu sorunu çözmek için adım atmaktır.

2- Öncelikle hangi durumlarda, ne zaman sorun yaşadığınızı fark etmeye çalışın. Hangi gün, günün hangi saati, hangi duygu durumunda artış gösteriyor? Birkaç gün ya da belki birkaç hafta bu soruların cevaplarını bularak küçük küçük notlar alın. Böylelikle farkındalığınız artmış olduğu için yavaş yavaş kontrolü elinize alma fırsatınız olacaktır.

3- Kriz anlarınız için evde sağlıksız atıştırmalıklar bulundurmamaya özen gösterin.

4- Yediklerinizi değiştirmeyi deneyin:

– Özellikle kadınların stresliyken kriz anlarında en çok tükettikleri mutluluk hormonu salgılanmasını da sağlayan çikolatadır elbette. Birkaç parça çikolatadan bir şey olmasa da kriz anlarında tüketilen miktar son derece tehlikeli boyutlara ulaşabilmektedir. Bu durumu değiştirmek için magnezyum ve kalsiyum içeren aynı zamanda en çok mutluluk hormonu salgılatan meyve olan muzu üzerine 1 tatlı kaşığı yer fıstığı ezmesi ile tercih edebilirsiniz.

– Öfke anlarında yöneldiğimiz yiyecekler farkında olmasak da tuzlu olanlardır. Öfke kontrolünü sağlamak, sakinleşmek için kuruyemişlere, cipse saldırılmasının en büyük nedeni budur. Halbuki sert, ısırıldığında gürültü çıkaran her türlü yiyecek öfke kontrolüne yardımcı olmaktadır. Bu nedenle salatalık, havuç, kereviz tüketerek kriz anlarını sağlıklı beslenmeye çevirebilirsiniz. kuruyemişlere, cipse saldırmak yerine

5- Duygusal durumunuzdaki dalgalanmayı fark ettiğiniz an mutfaktan kendinizi zihinsel ve bedensel olarak çıkartarak farklı şeylere yönelmeyi, değişik hobiler edinmeyi deneyebilirsiniz.