Yol Arkadaşınızı İyi Seçin!

Evlilik uzun bir yolculuktur. İnişli çıkışlı, çetin şartlar altında geçecek bu yolculukta yanınızda kimin olduğu çok önemlidir.

İnsanlar  eş seçerken öncelikli olarak dış güzelliğe baksalar da, asıl olan bireylerin büyüyüp yetiştiği ortam, âilesi, âile içi davranış şekillerinin nasıl olduğudur. Elbette bu seçimde tek kriter, yalnızca çevre değildir ve olmamalıdır.
Allah Rasûlü (sav):

“Dîni, soyu, güzelliği, zenginliği içerisinde sizler eşlerinizin bilhassa dinine bakarak seçim yapın.”

buyuruyor. (Bkz: Buhârî, Nikâh, 123; Müslim, Radâ, 53)
Neden din? Çünkü din, insanlar arasında ki dil, ırk, zenginlik ve güzellik gibi bir çok farkı ortadan kaldırır. Bu özelliklerin hemen hepsi, geçicidir ve insanın değiştirmesi kimi zaman elinde  değildir.

Eş seçiminde, dindarlığı ön planda tutmak, insana çok yönlü kazandırır. Dindar insan, hakikatte hem asil, hem güzel ve hem de zengindir. Çünkü insanların değer verdiği kuru bir asâlet de,  zenginlik de güzellik de çoğunlukla geçicidir. “Zenginliğine güvenme bir kıvılcım yeter; güzelliğine güvenme, bir sivilce yeter!” sözü tam da bu noktaya vurgu yapmaktadır.

Eş seçiminde îmânî önceliklerimizin yanında, istediğimizi yaşamaya dâir tercihlerimiz de önemlidir. Birbirini dinliyor ve anlıyor olabilmek, en önemli ölçüdür. Birbirini dinleyen ve birbirini anladığını hissettiren çiftler mutludur. Tek tarafın konuştuğu evlerde baskı vardır, diğer taraf huzursuzdur. Aynı anda herkesin konuştuğu, kimsenin birbirini dinlemediği evlerde ses vardır, fakat kargaşa da vardır. Birbirini anlayabilen, dinleyebilen çiftler, çözümü de rahatlıkla bulabilen çiftlerdir. Evliliğin mayası olan “sevgi ve ilgi” tam da bu demektir işte.
Âyet-i kerîmede;

“Kendilerinde sevgi ve huzur bulduğunuz eşler yarattım”

buyurur, Rabbimiz

Eş seçimindeki önceliklerimiz, bizim dünya görüşümüzde ki değer yargımızla çok ilgilidir. Çocuk yetiştirme ve hayata bakış tarzı, sevgi gösterme biçimi, hattâ birlikte akraba-komşu ziyaretine gitme ya da gitmeme gibi durumlar da  eşler arasında fikir ayrılığı olmamalıdır.

Eş seçiminde ahlâkî ölçüler ve öncelikler çok önemlidir. İnsan sosyal bir varlıktır, model alarak çok şeyi öğrenir özellikle aile içinde, akrabaları arasında, okulda ve bulunduğu tüm ortamlarda ki davranışları; kimi örnek aldığı, nasıl bir hayat istediği ve istediği bu hayat noktasında ne kadar samimî olduğu da çok önemlidir.

Kadına yalnızca kadın olduğu için ya da erkeğe de yalnızca erkek olduğu için evlenenler en küçük problemde büyük sorunlar yaşayabilmektedir.  Böyle evliliklerin sayısı da günümüzde azımsanmayacak kadar çoktur.

O halde eş seçimi, kısa soluklu bir arzudan ziyade birlikte anne-baba olacağınız, birlikte hayatın her anını paylaşacağınız bir hayat arkadaşı olabilmeyi düşündüğümüz, uzun soluklu bir yolculuktur. Yolculuğun katlanılması ve çabucak bitmemesi, ancak seçilen yol arkadaşının özelliğine bağlıdır. Unutulmamalıdır, umutla seçilen ve uygun olan birçok ölçüye rağmen, beklenilmeyen sürprizler çıkabilir. O zaman da “imtihan şuuru” ve “ne olursa bu yolculuğun hayırlı olduğu ve huzura erişebileceği” düşüncesinin akıllarda tutulması gerekmektedir.